• resmi ilanlar
Fuat Bayramoğlu

Bİ TANEM,

11.06.2015 00:00:00

Epey bir zaman geçmiş, O’nu çok özlemiştim.

O’nun da beni çok özlediğini tahmin ediyordum.
İçime düştü, telefonun tuşlarına hızlı hızlı bastım.
-Bi tanem, bu gün birlikte olalım mı?  Bir yemek yemeye ne dersin?
Şaşırdı ama bu teklifimi düşünmeksizin hemencecik kabul etti.
-Ne zaman gelirsin? Nerde buluşalım?
-İstersen seni evinden arabayla alayım, kaçta gelmemi istersin?
-Saat tam 13.00 te gel, al beni.
-Yemekten sonra da, Gölcüğe gidelim mi, Aladağ’a veya Kızık yaylasına, ne dersin?
-Tamam, çok iyi olur. Senle olduktan sonra gideceğimiz yer benim için hiç fark etmez. 
***

Saat 13.00’te evinden almaya gittiğimde çoktan hazırlanmış ve evinin önünde beni beklemekteydi.
Beni görünce, bir çırpıda arabanın kapısını açtı,
Ön koltuğa aceleci olarak oturdu.
İkimizde o anda dünyanın en mutlu iki insanıydık.
***
Araba yürüdüğünde, radyodaki çalan Samanyolu şarkısını bastıran bir sesle:
-Eşinin birlikte olduğumuzdan haber var mı? diye sordu.
-Yok, bilmesini istemedim. Bu günümüz ikimize ait, özel olmasını istedim.
İkimizde heyecanlanmıştık. İçimiz kıpır kıpırdı.
***
Yanı başımızda saygıyla bekleyen beyaz giyimli garsona, onun en sevdiği yemek siparişini verdiğimde, ikimizde çok mutluyduk.
İlimizin seçkin hizmet veren ( ……… )te  nefis yemekler sonrası, her ikimizde birbirimize karşılıklı olarak hayran hayran bakıyorduk
Eşim bizi bu halde görse, ne yapar diye de aklıma gelmiyor da değildi.
Görmesine imkân da yoktu zaten. Bu düşüncelerimi karşıdan gelen o nazik ses bozdu:
-Kaymaklı tatlı da ister misin?
-İsterim tabi ki, hep ben sana hatırlatırdım kaymaklı tatlı yer misin diye, bakıyorum da şimdide sen bana hatırlatıyorsun.
-Garson bakar mısın? Kaymaklı iki tatlı alabilir miyiz?
***
 Yemekte geçen süre içinde zaman su gibi akmış, dışarıda ise hava kapanmış,
Bardaktan boşanırcasına yağmurlar yağmaya başlamıştı.
Lokantanın büyük camlarından gökyüzüne bakarken, canımız da sıkkındı.
-Hava bu gün bize Gölcük’e veya yaylalara çıkmamıza izin vermeyecek! Kör talih derler ya, işte tıpatıp bu.
Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor, gökyüzü en gri renkleriyle, bizlerin de içine yağıyordu.
Belli ki,dışarıdaki hava, mavi gökyüzünü ve güneşi bize bu gün göstermemeye cidden kararlıydı.
-Gök delindi sanki!
-Evet evet, bu aralar hep böyle, yağmurlar her gün yağıyor.
- O zaman Gölcük veya yaylalar gezisini ileri bir tarihe erteleyelim.
Canımız sıkılmıştı.
-
Evet evet, erteleyelim bari, eşin de seni bekler zaten.

***
Buluştuğumuz zamandaki neşeli heyecanımız, az sonra yerini vedaya bırakacağından, hüzün bulutları da şimdi bizim üstümüze çökmüştü.
***
Lokantadan çıkıp, şemsiyenin altına zar zor sıkışarak gittiğimiz arabamın kapısını açtım, içeri nazik ve ağır bir şekilde oturdu.
Bende direksiyonun başına geçtim.
Arka koltukta hazır olan bir demet çiçeği, uzanarak alıp, kucağına koydum.
Bir çığlık attı. Başını gül demetinin içine soktu. Derin derin kokladı.
Birden kollarıyla bana sarıldı ve öptü.
Kıp kırmızı kesilmiştim.
***
Evinin yanına vardığımda, arabayı durdurdum. İnip, arabanın kapısını açtım,
Aşağıya indi. Heyecanını kaybetmişti. Yüzünde de sağanak yağmurların yağacağı ifadesi vardı. Boynuma tekrar sarıldı. Uzun uzun öptü. Ben de O’na sarıldım.

 

Bi tanemden ayrılık vakti gelip çatmıştı.
-“Çok teşekkür ederim”, dedi. Sağlığım bu aralar çok ta iyi değil. Bilmiyorum bir daha birlikte yemek yiyebilmek nasip olur mu?
Her şey için tekrar çok teşekkür ederim, güle güle oğlum! İyi ki benim oğlumsun! İyi ki seni doğurmuşum!

YORUMLAR  (Toplam 2 yorum)

  • Zeynep Nur Birinci  (14.06.2015 09:19:17)

    Hocam süperrrr. Önce baya sinirlenmiştim.sonra kahkahalara boguldum.Selamlar

  • M. Kalaycıoğlu  (14.06.2015 08:04:11)

    Hocam meraba, yazılarını kaçırmıyoruz. bu haftada çok beğendik. ailecek başarılarının sürmesini dileriz

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Yazarın son yazıları

    Yazarın TÜM YAZILARI

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: