• resmi ilanlar
Fuat Bayramoğlu

NE SEN, NE BEN, ÖNCE SEBEN(1)

02.07.2015 00:00:00

Seben, Bolu’nun nadide ilçelerinden, Zenginlikleri bünyesinde barındırmasına rağmen bir türlü kabuğunu tam kıramamış bir cevher, Karadeniz ve İç Anadolu iklimlerinin geçiş yeri, Farklı bir iklim yapısı ve mükemmel coğrafyası, Tarih kokan yanları, cennet beldeler diyarı, yeşilin farklı adı,

Ormanları, tarım alanları ve ekmeğini taştan çıkaran insanları, Devletine milletine bağlı vatandaşları, Okuma oranı olarak  %100 yaklaşmış nüfusu, Zenginlikleri ise dudak uçuklatacak cinsten. Ne var ki olmayınca olmayan şansızlıklarla dolu kapılar var karşısında.
Bu şansızlık kırılabilir mi? Kırılmalı mı? Kırabilirsek  nelerle karşılaşırız? Hayal kurabilir miyiz? Hayaller gerçeğe dönüştürülebilinir mi? Hayaller gerçek olabilir mi?
Bu güne kadar devletin, hükümetlerin ve belediyelerin Seben’e yaptıkları hizmetler inkar edilemez. Sağolsunlar.
Ne varki Seben’in  sivil toplum kuruluşları, halkı bir şeyler yapabilir miydi? Yapmalı mı?
Evet yapabilmeliydi…Bilinçli sivil halk hareketi başlamalıydı.
***
27 Haziran 2015 Cumartesi günü Ramazanın 10. Gününde, (BOBES) Sağlıklı Yaşam ve Spor Merkezi kafeteryasında Seben Derneği tarafından ‘Seben İçin Turizm ve Tarım Stratejik Yol Haritası’ çalıştayı gerçekleştirildi. Çalıştayda  önemli fikirler sunuldu, tespitler ortaya konuldu.
Bu konuya ve çalıştaya yazımın ilerleyen bölümlerinde tekrar geleceğiz.
Çalıştay öncesi bazı bilgilerimizi yoklayalım istiyorum.
Yazımız o zaman daha anlamlı olacaktır. O nedenle birkaç ana fikri burada yazmak gerekli.
***
Seben’in tarım, turizm  ve hayvancılık alanındaki politikaları, yöremizin tamamını ve ülkemizi ilgilendiren çok ciddi bir gerçektir. Bu ciddi gerçeği tesadüflere bırakmamak, hatta kendi kontrolümüz altına almak gerektiği bilinci, yörenin insanlarının yüreğine düşmeye başladı.
Hamle yapanlar kendilerine ve coğrafyasına ellerindeki imkânlarına güvenmeleri gerekiyordu.
***
Seben’in muhteşem doğası, cömert toprakları var. Yetişmiş kaliteli insan faktörü de var. Bütün bu cömertlikleri ve zenginlikleri vakit geçirmeden ziyan etmeme bilinci ve heyecanı da var. Bu ideali planlı ve programlı olarak günümüze yansıtma çabaları amatör, mert, sorumlu, samimi, sorgulayan yüreklerde ses bulmaya başladı. Peki, Seben neyi arıyor ve neyi aramalı, sorusundan önce, elindeki imkânlarına yerimizin darlığı nedeniyle yüzeysel olarak bir bakalım.
***
Seben, Ülkemizde 40o – 50o  kuzey paraleli ile 31o – 50o doğu meridyeninin arasında yer alır. Seben 1946 yılında kuzeyinde yer alan Seben Dağlarından esinlenerek bu adı alıp, ilçe oldu. 1946 senesinin  öncesini de bir göz atalım.
***
Seben’in olduğu coğrafya, Hititlerin   M.Ö 1000’li yıllarda, daha sonra  Frigyalılar , Lidyalılar  ve Persler M.Ö 334 yıllarında olan Seben bölgesi, M.Ö 74 yılında Bitinya topraklarının Romalılara geçmesi nedeniyle önce Roma, sonra da Bizans egemenliğinde kalmış.

Orta Asya’dan İslamiyet’i kabul eden ve özellikle 1071 Malazgirt zaferinin ardından kitleler halinde Anadolu Türk ve Müslüman diyarı olurken, atalarımız bu yörede hızla yerleşmişler. Gelen Türk toplulukları ile birlikte, bugün de hâlâ aynı adla anılan Kızık, Alpagut ve Yuva gibi Türk boylarının yüzyıllık isimlerini taşıyan yerleşim birimleri oluşmuş.

Osmanlı hâkimiyetine geçişine ilişkin olarak da, 1332 yılında yöre Süleyman Paşa tarafından fethedilerek Osmanlıya katıldı. Ankara Savaşında yenilen Yıldırım Beyazıt’ın ardından başlayan fetret döneminde, yani taht kavgalarının yaşandığı şehzadelerin birbirine üstünlük sağlamaya ve devlet yönetimini ele geçirmeye çalışıldığı dönemde, Mehmet Çelebi Seben’de karargâh kurdu. Seben, o yıllarda  Mehmet Çelebi’ye ev sahipliği yaptı. Askerleriyle birlikte önce Seben Yaylasına çadır kuran,  ardından da Seben’deki kaya evlerine çekilerek güvenliğini sağlayan Mehmet Çelebi, yaklaşık 1 yıl sonra buradan çıkarak Bursa’daki Osmanlı tahtına oturdu.
***
18. yüzyılın ilk yarısı itibariyle, Bolu Sancağının 19 kazası bulunuyordu.   Bu bölgeler içinde Bugün Seben sınırları içinde yer alan ve Kesenözü Köyü yakınında bulunan Pavlı kaza olarak yer tutmuştur.
Seben 1946 da ilçe olarak, yerinde eski bir  kazanın olduğu  Osmanlı kayıtlarıyla da sabittir.
***
Seben bugünkü yerinde önce Çeharşenbe  (Çarşamba) adıyla, Keskinli Mahallesi’nin bulunduğu yerde kurulmuş, daha sonraları Çarşamba ismini alıp Mudurnu’ya bağlı bir bucak olmuş.
***   
Seben 1946 yılında kuzeyinde yer alan Seben Dağlarına atfen bu adı alarak ilçe oldu. 
Bünyesinde sakladığı tarihi eserlerden de kısaca bahsedersek eğer,
Çeltikdere Vadisi, Yörede Frikyalılara ait taş oyma mezarlar ile eski kilise kalıntısı mevcuttur.
Solaklar Mağaraları
, Solaklar Köyü yakınında bulunan bu mağaraların kaya evlerde 4 – 5 katlı birer Firik evidir. Görüntü muhteşemdir. 
Bavlu ( Bağlum ) Kaplıcaları
 , Seben’ e 14 km uzaklıkta Kesenözü Köyü yakınında olan kaplıcadır.
Yörede birçok peri bacası bulunmaktadır.  
Muslar Mağarası, Kaşbıyıklar Köyü sınırları içinde 4 katlı kaya evler şeklinde olup, her kat birbirine baca merdivenlerle bağlıdır. Çevresi püskürük kayalar ile doludur.
Yuva – Sendik Mağaraları
 , Çeltikdere Vadisi’nin kuzeyinde Kınıkcı Deresi yamacındadır. 
Asırlık yaylaları
 başlı başına bir tarihtir.
Tarım olarak,
Seben İlçesinin en önemli geçim kaynağı elmacılıktır. Senede 40-50 bin ton civarında beş yıldız, golden, starking ve amasya türü elma üretilmektedir. İlçede 1600 ton/yıl kapasiteli soğuk hava deposu mevcuttur.  Bunun yanında, günlük 60 ton süt işleme kapasiteli Süt Ürünleri Fabrikası vardır. Ayrıca arıcılık ve bal üretimi de çok iyi seviyededir. Seben, çevre il ve ilçelerin sebze-meyve deposu durumundadır.
Hayvancılığı ise kendine yetecek kadar yapabilse de, tam kapasite üretimle çalışamadığı da ortadadır.

(Yarın Gazetenizde yazının devamı sürecek. )

YORUMLAR  (Toplam 2 yorum)

  • Turan Yılmaz  (12.08.2015 09:23:31)

    Hiç olmazsa, "İlk yorum yapan siz olun!" cümlesini, köşe yazısı altına yazmayın!..

  • Turan Yılmaz  (12.08.2015 09:20:23)

    Kaç defa aynı yorumu yazdım.Bilgiler kaydedildi ama bir türlü yayınlanmadı.Bu yorumumun da yayınlanmayacağını biliyorum.Sadece yayınlanmama sebebini öğrenmek istiyorum.Galiba bizimki aykırı ses!..

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Yazarın son yazıları

    Yazarın TÜM YAZILARI

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: