Hançer, Seben Gölü Pikniği ve Mithat Hitit

24.07.2015 00:00:02

Şair Mehmet Emin Yurdakul (Doğum: 1869 – Vefat:1944) manzum eserinde, gece yarısı sarhoş olarak eve gelen oğulun, dul annesini, “Bana para ver!” diye sarsarak uyandırmasını dile getirir;

– Bende para ne gezer evladım? Param olsa ele dikişi diker miyim?
Hayırsız evlat bıçakla tehdit eder;
– O masalı başkasına anlat sen. Para istiyorum; yoksa vururum seni!
Annenin feryadı yürek yakıcıdır;
– Vurma, beni dinle! Vallahi yok, değilse feda olsun yoluna.
Çocuğun gözünü ihanet bürümüş. Bıçağı annesinin omzuna saplar. Bıçak darbesinden çok evladın ihaneti yere devirir ve iniler;
– Kim derdi ki, koynumda büyüttüğüm o ellerin benim şu ak, şu kınalı saçlarımdan tutarak acımadan, bana bıçak vuracak?
Anne, bu sırada oğlunun elinde kan görür;
Beni her okuyuşumda derinden yaralayan ve hepimizi kalbimizden yakalayacak ve yaralayacak o cümle gelir anneden:
– O kan ne? Kimin kanı? Yoksa bana bıçak saplarken ellerin mi kesildi? Kesildi mi ellerin? Kıyamam. Kaç buradan, seni şimdi gelip burada tutarlar; zincir vurup zindanlara atarlar. Buradan kaç kuş gibi, ben kanımı helal ettim, sen de affet Yâ Rabbi!
***
Yukarıdaki öyküyü yazdım ki,
Ülkemizi karıştırmak isteyen, iç ve dış hainlerin nefsleri, putları ve alçaklıkları uğruna pervasızca savurduğu bıçaklara, suikastlara karşı, sağ duyulu ve devletin bekası adına bizlerde, bir anne şefkatinde olarak, sağcıysak ta solcuysak ta, vatan için bayrak için bir ve beraber olmalıyız.. Zor günler adına dost ellerimizi daha güçlü “ALLAH” için, VATAN için, BAYRAK için tutalım. Kalleş şerefsiz bıçaklar, omzumuza, yüreğimize inse de, asla birbirimizi bırakmayalım.
Bu vesileyle insanlıktan nasibini alamayan teröristleri şiddetle kınıyor, haklarımı asla hayırsızlara helâl etmiyorum.
***
Dostluk dedik ya dostluklardan konuşalım.
Mübarek Ramazan bayramın üçüncü günü, önceden planlanmış olan 1. Seben Buluşması pikniğine, pek muhterem kıymetli annemi de alarak, ailemle birlikte Seben’den 25, Bolu’dan 35 km uzaktaki Seben Gölü Kenarında düzenlenen 1.Seben buluşmasına katıldık. Her yanımız mavi ve yeşille bezenmiş. Seben Gölü tertemiz ve her katresi mavi mavi, masmavi.
Solaklar Yaylasının ormanlık ağaçlar arasındaki alanının her yanını insanlar doldurmuş. İnsanlar yakından ve çok uzaklardan koşturmuş. İstanbul, İzmir, Ankara, Afyon, Bolu, İlçelerimiz, İzmit, Zonguldak ve daha niceleri.
Tebessümler, neşeler, insani hasletler, acı tatlı hatıralar, dualar, yaşlı genç, kız kızanlar
herkes, oradaydı.
Geçen zaman çok hızlı akmış ki, her yer yabancı, yabancı sandıklarımız daha bir meraklı.
Saçlar dayanamamış bu zamanın hızına ki, saçlar ağarmış, dizlerde derman azalmış, bazılarımızın yüzleri kırışmış, yeni doğanlar ayağa kalkmış, gençler canlanmış, devir daim sürmekte. Yeni nesil gelirken, zamanı gelenlerde sessizce bir bir gitmekte!
Mehmet emmiyi, Nazile Teyzeyi, kimlerini bir bir rahmetlileri uğurlamışız kabristana ve onlarda piknik alanında rahmetle anılmakta,
İnsanlar kardeşliğe, kardeşlik kalplere, kardeşlik manevi ruhlara akmakta.
Müthiş kalabalık, buna rağmen organizasyon çok başarılı.
Dağın başında su, tuvalet, ikramlar, ihsanlar, çaylar çorbalar, kavunlar, karpuzlar, semaya uzanan kollar, ve ihlâslı dualar, nineler-dedeler ve torunlar, damatlar gelinlik kızlar,
Yunusça seslendi herkes : (Gelin tanış olalım,/ İşi kolay kılalım./ Sevelim, sevilelim,/ Dünya kimseye kalmaz)
( Ben gelmedim dâvi için,/ Benim işim sevi için / Dostun evi gönüllerdir,/ Gönüller yapmaya geldim. )
***
Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Seben Kaymakamı Osman Sayılır, Seben Belediye Başkanı Süleyman Özbağ, Seben Derneği Başkanı Doktor Selami Eryılmaz konuşmalarını yaptığı etkinliklerde, kardeşlik söylemleri ön plandaydı. Halkın özlemlerinin sevince dönüşmesi bu buluşmada zirveye çıktı.
BAKAN MI?
Birinci. Seben Buluşması’nın sürpriz konuğu ise Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Sayın Mehdi Eker’ di. Sayın Bakanın, sivil giyimi, doğal hali ile ormandan yürüyerek sakin sakin piknik alanına gelmesi katılımcıları, vatandaşları şaşırtırken, Sayın Bakan Eker’in halkla sıcak ve samimi diyalogları çok hoşumuza gitti. Sayın Bakanın halk arasında bizden biri, sade ve samimi, insani yönüyle kibar ve zarif hareketleri, gözümüze ve gönlümüze hoş geldi. Sayın Bakanda zaten o alana hoş geldi, safalar getirdi.
***
Bu buluşmaya katılan ünlü ünsüz tüm katılımcıları ayırt etmeksizin, herkesi tebrik ederim.
SAYIN HİTİT’i KAYBETTİK
Mithat Hitit, İlimizin yetiştirdiği ender sanatçılardan ve sanat camiasında çok sevilen kıymetli bir büyüğümüz. Bolu Atletizm Takımımızın İzmir’deki müsabakalarını izlerken, kalp krizi geçirmesi nedeniyle, Orada yoğun bakıma alınmış. Haberi tez zamanda bize gelmişti..
Durumunu ilk andan itibaren takip ediyorduk, bir ara umutlanmıştık.
Allahütealâ’nın verdiği ömür o kadarmış, O’nu kaybettik.
Cenazesinde, namazında sevenleriyle birlikte bulunduk. Şimdi O’na dua edelim. O’nun sevenlerin duasına her zaman ihtiyacı olduğunu buradan ifade edelim.
Şunu da unutmayalım. Her nefs ölümü tadacaktır. Yani hepimiz öleceğiz. Her yönüyle ölüme ve ölüm sonrası hayata hazırlıklı olmalıyız.
Kıymetli Sanatçımız, ağabeyimiz ve dostumuz Sevgili Mithat Hitit’e (Mito’muza) Allahüteala’dan Ahiret saadetleri diliyorum.