• resmi ilanlar
Fuat Bayramoğlu

KORKMA! (‘Yüreğini ve Bayrağını Al da Gel' )

29.08.2015 00:00:02

Gazeteniz Bolu Ekspresin 27/09/2015 tarihli sürmanşet haberinde şunları yazıyor:” ‘Yüreğini ve Bayrağını Al da Gel'  haberinde Bolu, Türk milleti için büyük önem arz eden 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapacak. Bolu Sivil İnsiyatif Grubu ismi altında birleşen birçok sendika, meslek odası ve sivil toplum kuruluşu, 30 Ağustos Pazar günü saat 18:00’da Belediye Meydanında toplanacak. Grup, hem Türk milletinin Zafer gününde yürüyüş gerçekleştirecek hem de son dönemlerde artan terör olaylarını lanetlemek için bir miting yapacak.”  http://boluekspres.com/icerik/haber.php?i=50613  

‘Yüreğini ve Bayrağını Al da Gel'  açık havadaki toplantısına Bolu Sivil İnisiyatif Grubu sivil toplum kuruluşunu bu etkinliklerinden dolayı tebrik ediyorum.
Sağcı, solcu, türk, kürt, milliyetçi, devrimci vel hâsılı vatanını seven herkesin katılacağı ortak bir toplantı-miting  gerçekleşecek. Bayrakları ve yüreklerimizi hazırlayalım. 
Yeri gelmişken yazalım. Anadolu’nun kapılarını bizlere açan, 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferimizi de tebrik ederim.
“KORKMA” yazımla bende bu ulvi amaçlara destek vermek istiyorum.
***
Terörün hedefi nedir?
Terörün ve eylemlerinin ortak özelliği; “ülkenin ekonomik, toplumsal, dini, milli, siyasal ve anayasal yapılarını sarsmak ya da yıkmak amacıyla bilerek ve kasten yapılır.  Terör her zaman; kitleleri ve insanları yıldırmak, hayatı karamsar etmek, maddi ve manevi yılgınlığa sevk edip, teslim almak amacındadır.
Şimdi yıllar öncesine gidip, tekrar günümüze gelelim mi? Oradaki bir sır ve hakikat, günümüze çok ciddi olarak ışık tutmaktadır.
***
HİCRET’i hepimiz biliriz.  Hicret, tarihin döndüğü an, Hicret, hepimizin şu andaki yaşama ve var olma sebebimizdir. HİCRET gerçekleşirken oluşan  kısa bir  bölümü aşağıda yazalım.
 ***
(*)Sevr mağarasına yaklaştıklarında Peygamberimizin nalini parçalanmış mübarek ayağı kanıyordu.
Hazreti Ebu Bekr, Kâinatın Sultanını sırtına alarak mağaranın kapısına kadar getirdi.
Ay, her tarafı gündüz gibi aydınlatıyordu.

İki hakiki sevgili dost, yorgun ve bitkin halde Sevr Mağarasındalar,
***
Mağara ağzına gelen bir örümcek, çok kısa bir zamanda kapıyı ağlarıyla ve tamamen örttü.
Sonra bir güvercin, bu ağlara hemen bir yuva yaptı; yuvaya yumurtladı ve üzerine yattı.
***
İz süren fitneci Ebu Kürz ve yanındaki silahlı hainler, mağara önüne gelmişlerdi.
Şımarıyorlardı… Kendilerinden emindiler… Nasıl olsa yok ederiz, öldürürüz  diyorlardı.
***
“İkinin ikincisi”, çok üzüldü ve gözyaşlarını zapt edemez oldu.
-Niçin ağlıyorsun kardeşim?
-Ya Resulallah, korkum kendim için değil. Şayet hazretlerinize bir zarar gelirse İslâm dini mahvolur. Buna müteessir oluyorum.
Efendimiz Sıddık’ı teselli buyurdular
-Hayır, üzülme,  Allahü teâlâ bizimle beraberdir.
-İşte mağaranın ağzına dayandılar; eğilseler bizi görecekler…
En kritik an. Ancak, tevekkülde de zirve nokta. Peygamberimiz Rabbinin himayesinde en ufak bir ümitsizliğe düşmeden arkadaşına cesaret telkin ediyor. İşte tarihe altın harflerle geçen unutulmaz cümle:
-Üçüncüsü Allah olan iki dosta kimse zarar veremez.
***
Zarar veremediler. Her zamanki gibi, hakikati asla göremediler. Oradan ilelebet çekip gittiler.  
***
 Millet olarak büyük bir tarihi birikime sahibiz. Orta Asya’dan çıkışımız, İslam dinini kabul etmemiz,  …….. Emeviler,  Abbasiler, Selçuklular, Anadolu Selçukluları, Şanlı Osmanlıyla ve Türkiye Cumhuriyetimizle doğrudan bağlantılıyız.  
Resulümüz var. Ashabımız, İmamı Azam’ ımız, Yunusumuz, Mevlana’mız, Âlimlerimiz, Gönül erlerimiz, (radyallahü anhüm) var.
Bir an tökezlenmiş gibi görünsek te,  dünyayı 600 sene yönetmişliğimiz var.
Osman Gazimiz,   İmam-ı Rabbanimiz, Tokadi Hayrettinimiz, Akşemsettinimiz, Ahmedi Bolevimiz, Geredeli İshak’ımız, Fatihimiz,1453’ümüz, 1071’miz, Alparslan’ımız,  Çanakkale’miz, Sakarya’mız, Atatürk’ümüz var,
 Varlarımız saysak  ne sütunlar, ne yer alır, ne de zamanımız yeter,
Peki,
Allahütealâ bu terör örgütünden, sapkın teröristlerden razı mıdır?
Edillei Şeriyeye göre ( Kitab,
Sünnet, İcma, Kıyası fukaha göre de,)  teröristler tam bir fitnedir, Varlıkları zulümdür. O nedenle dinen, bunlar suçludur. İlmen de  hukuka göre de suçludurlar.
Peki, bu terörden razı olanlar kimlerdir?
Emperyalist ülkeler, İsrail ile Ermenistandır.  İngiltere’yi yabana atmayın.   
Üzüldüğümüz şeyler var mı? Var tabi ki,
Kendi içimizdeki sağduyulu sandıklarımızın, teröristlerin yanında olduklarına üzülüyoruz.
 Bu ihaneti destekleyenler ve bunlara ortak olanları satılıklarla aynı safta olduklarını ortaya koydular.  
Emperyalistlerin, onların  uzantılarının soğuk harp tekniklerini de çok iyi kullandıklarını görüyoruz. Ayrıştırıcı, birbirimizi birbirimize düşürücü, proveke edişi,  kelime cambazlıkları yapmaları, sosyal medyada fotomontajlı, mukayeseli yalan-yanlış haberler, algı yanıltmaları, akla hayale gelmeyen hileli  oyunlar ve hilelerle bizi bize düşürmekteler. Bu aralar suni-alevi kavgası  sahnedeymiş gibi hava estiriliyor. Dertleri ya tutarsa dır. Oyunun esas amacı hepimizi parçalayıp, daha sonra parçaları  yok edebilmektir.
İşte Hicret, zor durumdayken, sırf Allahütealâ için, hak çizgisinde onurlu  dimdik duranlarındır. O nedenle hak yolunda olan bizler asla dünya Servinde yalnız değiliz.
O nedenle Boludaki, bizler, vatanseverlerle  evvela koşulsuz karşımızdakini sevmek zorundayız. Şifre hicrette zamanında bizlere verilmiştir.
O nedenle efendimiz ne demişti Ebubekir efendimize,
-Hayır, üzülme,  Allahü teâlâ bizimle beraberdir.
Bu söz bu günler için de söylenmiş, gerçeği bize ifade eden bir pusulamızdır.

***
Allahınızı severseniz, teröristlerin neyi var? .
 Ellerine yüzlerine bulaştırdıkları şehit kanları, yıktıkları ocakları ve yaktıkları hizmet araçlarının kirli isli yanık bulaşıkları var. Akıttıkları kanlar ve gözyaşları var.  
Silahın,  kötü şöhretlerinin şimdilik sadece berbat namı ve ürküntüleri var.
Emperyalist ağabeyleri(!), yakalarını her şeyiyle kaptırdıkları ağa-babaları, Ermenicikleri, İsrailcikleri, İngilizcikleri, AB’ menfaat grupları, Suudi destekli arkadan vuran kurşunları var.
Varlarına ve Onlara sadece “Kadir İnanır” (!) bir de kendileri gibi kadir inanırları inanır(!)
***
Bu gerçeği gördüğümüz an, doğudaki sade vatandaşlarımızda bu oyunu tam anladıklarında, PKK ve işbirlikçileri yok olup gitmeye mahkûmdur.
O nedenle Allahütealâ’nın rızası için,  tarihine, hakikate inanan herkese şunu der ve haykırırız!
Korkma.
Bölünmeyelim, ayrışmayalım, oyununa gelmeyelim. Birbirimize düşmeyelim.
571’deki, 622’deki, 1071’deki, 1299’daki, 1453’teki, 1923 teki ses ve ruh aynı.
Bu sorun dünyada sadece silahların satılacak bölgelerde, İsrail’in yanı başında, Ortadoğu da ve İslam bölgesinde var? İslam dünyası neden ipi kopmuş tespih gibi orada burada?
Neden Batılı emperyalist sömürgelerin güdümündeler?
Petrole yakın ve petrolü yönetmek isteyen emperyalistlerin oyunlarını, neden ve hangi aciz devletler ve örgütler koruyup kolluyor? Bu yöredeki su kaynakları, dünya su savaşlarına doğru gittiğimiz bu dünyada, Mavera ün-nehri Fırat-Dicle etrafında kanlı ve puslu bir şekilde sürüyor?
 İşte, Hicretin anlamını burada iyi kavramalıyız.
Kardeşiz, biriz, bir kalmalıyız!
***  
Millet olarak büyük bir sınavdan geçiyoruz.
Günümüzdeki herkes bir gün mutlaka Allahütealâ’ya dönecektir.
Terör örgütleri de, onlara yaltaklık yapan, yardım edenler de, hakkın huzurunda bir bir hesap verecektir.
O nedenle Korkma!
Bizler se, vatan, millet ve bayrak ekseni etrafında, safımızı net belli edelim.
İsrail’in, Ermenistan’ın, Emperyalistlerin uşaklığını yapan, uşaklar bizden korksun.
Bu millete kefen biçenler, bizim imanımızdan ve tarihimizden,  korksun.
Bizlerden, fikri, zikri satılık aşağılık yaratıklar korksun.  
Bütün cennetleri bu dünya olanlar, bizdeki iman dolu göğsümüzden korksun!
Dikkatli olalım.“Fitne uykudadır, uyandırana lanet olsun”, hadisindeki lanete bilerek veya bilmeyerek “dahil”olmamalıdır.   
Biz Sevr deki gibi, tevekkülde de zirve noktada olmalıyız. 
Ölmek felaket değildir, öldükten sonra başa gelecekleri bilmemek felakettir.
O nedenle hainler korksun,
Hainler için yaşasın cehennem!
Kardeşlik, vatan, bayrak, millet için,
‘Yüreğini ve Bayrağını Al da Gel' Sadece Türk bayrağını al da gel!
-Üçüncüsü Allah olan iki dosta kimse zarar veremez.
Bolu Belediye meydanındaki sesimizi Kandil, Washington, Londra, Paris, Erivan, Tel-Aviv, Berlin, Brüksel, Atina, Ottawa, Moskova, Pekin, Riyad ve Kahire duyacaktır. Duymalılarda. NATO’da bizleri izliyor olacaktır.
Ayrıca bu sesi içimizdeki, üzerinde ölü toprağı bulunan, dostların duyması ve uyanmasını dileriz.  
***
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,  Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak ;
O, benim milletimin yıldızıdır, parlayacak,  O benimdir, o benim milletimindir ancak.
   
 

Kaynak:  -Hicret(*) Bölümünde kısa bir alıntı yaptım. (Yazar Rahim ER. Sevgili Peygamberim. 6. Cilt. Türkiye Gazetesi Yayınları-1992 )

 

 

YORUMLAR  (Toplam 1 yorum)

  • Burçin Uzun  (30.08.2015 05:10:34)

    Hocam uzun güzel yazınızın sonunda şunu anladıkki, ay yıldızımız için Korkma. Allah bizimle beraberdir. üç kuruşluk adamlardan korkmamak lazım. Bütün BOlu hepimiz tek vücut önce vatan diye haykıracağız. heyecanlıyız herkesin geleceği bir miting olacak. Sağolun hocam. izliyoruz ve okuyoruz Sizi. not. hemen aşağıdaki doğrulama rakamları üç haneli olsa daha iy olur

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Yazarın son yazıları

    Yazarın TÜM YAZILARI

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: