• resmi ilanlar
Fatma Marmara [email protected]

MAKROLARDA GİZLENEN ANILAR DÖKÜLDÜ, MİTHAT HİTİT’E ÖZEL 2.ve Son Bölüm

18.10.2015 21:42:46

 

 Bana gelmişti konuşma sırası ve çok şey varken söylenecek, bir şeyler söyleyememenin güçlüğünü yaşıyordum ilk kez. Makroyu onun fotoğraflarında sevmiştim. Renklerin geçişinde başka dünyalara, bambaşka âlemlere gitmiştim her seyredişimde.

İşin çok başındasınız, sakın içinizde ki heyecanı kaybetmeyin. O heyecan varsa, iş de olacaktır. Şimdi yapacağın objeye çok yaklaşma,1-2 dakikalık açılar ara ama asla çekme, acele etme. Kötü olduğunda asla iyi diyenlerden biri değilim .’ derdi. Değildi de ‘Olmamış bu! At, sil at’ derdi. Çok güzel olduğunu düşündüğün fotoğraf bir anda silinip gidiverirdi. Hatta bir defasında ‘Dün ben ne yaptığımı söyleyeyim.1981 tane fotoğraf sildim. İçlerinde iyi olanları da vardı ama sergilik değildi.  Çok acele etmemek gerek, acımadan da silmeli imiş’ dedi.

Yine bir makro fotoğrafın üzerinde konuşurken ‘Ne görüyorsun?’ demişti. Ben de “Balo salonunda renkli ışıklar altında dans eden bir çift gördüm” dediğimde ‘Harika! İşin aslı bu değil mi? Bu! İşte bu, farklı gör ve çek dediğim bu! Yeter ki makroları sevmeye devam edin. Bak çok delice bir şey söyleyeceğim, o çiçeği severek çekin, tabii elle değil, duygularınızla. 2-3 dakika hatta daha fazla gözlemleyin. Vazgeçmeyin’ demişti. Aramızdan ayrılmadan kısa bir süre önce herkesi içine aldığı, hepimizin birlikte çalışacağı, hatta ilk adımlarının bile hazırlandığı, bunun için şirketin kurulduğu projeden ve yapacaklarımızdan bahsetmiştik. Öyle çok şey vardı ki daha yapılacak...

“Bizi güldüren rahat yanı ve inceliği olan bir kişiydi Mithat Hocam” diye başladı, Ümit Turpçu Kozan söze.

“Ankara AKM'de Bolu Tanıtım Günleri'ne atölye çalışanlarımızın resimleriyle katılmıştık. Son anda 70X100 baskılı muhteşem fotoğrafları ile Mithat Hocam da organizasyona dâhil olmuştu. Orada geçirdiğimiz bir kaç gün inanılmaz keyifli idi. Son gün geldiğinde Mithat Hocam İstanbul uçak bileti alınmış, vedalaşılmış, fotoğraflarını toparlama işini organizasyon yetkililerine devretmiş olarak, uğurlamanın son aşamasına gelmiştik ki hayatın zorunlu akışına şahane darbeler vuran Mithat Hocam, gitmekten vazgeçtiğini söyleyiverdi. ‘E uçak bileti’ dedik, ‘Yansın’ dedi. Mithat Hocamın herşeyi basite indirgeyen kolaylaştırıcı yanı sayesinde fotoğrafın abecesini çözdüm sanırım. Ötesinde insan olarak iyiliği, güzelliği, cömertliği ile onu hep sevecek ve hayırla anacağız.”

Kadir Evci, o büyük hayali olan projeyi, gerçekleştirme çalışmalarında yardımcı olan kişiydi.

“Onun hayatında projeler vardı ve o projenin içinde bütün arkadaşlar vardı. Tek başına orada bile değildi. O projeyle ilgili de gelişmeleri, girişimleri başlatmıştı ve tüm arkadaşları da bunun içinde yer alacak şekildeydi.” Dedi. 

Mine Hitit için onu, abisini, canının parçasını anlatmak hiç de kolay değildi. Gözyaşları içinde, özlemle arayan gözleri dolaştı arkadaşlarının arasında. Sanki bir yerlerde görüverecekti gülümseyen yüzüyle ‘Ben geldim, merhaba çocuklar.’ Diyecekti. 

“Çok iyi yürekliydi, kin tutmaz hemen unuturdu, kimseyi kırmak istemediği için rahatsız olduğunu, belli etmezdi. Bu nedenle de o ortamdan uzaklaşırdı” diye başladı sözlerine. “Münazara, münakaşa sıfırdı. Bazen derdim: ‘Abicim niye bu kadar çekingen kalıyorsun?’ Kızdığında sadece of derdi paşam. ‘Haklılığının peşinden git’ derdim. ‘Boş ver ‘ derdi. Zaten bizler hepimiz öyleyiz, konuşmayız suskunluğumuzdan anlasın insanlar üzüldüğümüzü, kırıldığımızı diye bekleriz. İnsanlar tabi yaşamları boyunca böyle güzel şeylerle anılırlar. Birde böyle çok güzel arkadaşlıklar edinmiş.”

“Abim fotoğraf çekerken ben çok defa yanında oluyordum. Zaman zaman annem kızıyordu ona ‘Darmadağın ediyorsun evi’ diye. Çünkü etrafta, çalıştığı yerde spatulaları, süngerleri, rendeleri, tüyleri, fısfısları, renkli suları, yaprakları, kuru- yaş çiçekleri, çok değişik malzemeleri vardı ve onları değerlendirirdi. Çiçeklerin taze, canlı olanlarını, güzellerini getirdiği zamanda ‘Bunları sana getirdim, sen bunlara bak, ben de bunların fotoğraflarını çekeyim, sen bunları güzelleştir’ diyordu. Hatta fotoğraf çekmeye düşkünlüğünü yeğeni Cemil Sanbay’ın anısı ile anlatayım: Cemil üç kişi ile kalorifer dairesinden çok ağır bir şey taşıyormuş. Abim de terastan onu izliyormuş. Tam o sırada bağırmış ‘Cemil elindekileri bırak çabuk’ diye. Cemil, bir şey oldu sanmış, hemen bırakmış. Abim; ‘Orada köçekler var onların fotoğraflarını çek hemen’ demiş.”  Diyerek sözlerine devam etti Mine Hanım.

“Bu kadar emek veriyorsun diyordum. ‘Canım kardeşim bir gün bunlar yerini bulacak’ diyordu bana ama olmadı. Bulması için gerçekten bir şeyler yapmak istiyorum. Yani bir yerden başlamak istiyorum ve sizlerden de bu konuda yardım istiyorum. Çünkü binlerce fotoğrafı var bilgisayarının içinde. Etrafında ki insanları mutlu etmek, kimsenin kalbini kırmamak, çevresini daha eğlenceli hale getirmek, yani ciddi bir duruştan ziyade daha duyarlı biriydi. Bütün ailem adına, kızlar adına, abim adına ve kendim adına herkese hepinize çok teşekkür ediyorum. 

Sevgi ve saygılarımla…

 

Fatma Marmara

YORUMLAR  (Toplam 3 yorum)

  • MURAT HITIT  (28.11.2015 22:06:33)

    SANATCI YETENEGINI ICRA EDEN PAYLSABILEN KISIDIR,BIRLESTIREN ILETISIM SAGLAYANDIR,COGU KEZ SANATCI LAR GEC ANLANIR ALGILANIR BAZEN COK GEC...O ANA KADAR BU DEGERLI CEVHERLER ALISILMIS DISI OLDUKLARI ICIN DEGERLERI BILINMEZ HATTA DISLANIRLER....YARANAZ COCUK OLARAK GORULURLER......BENIM ABIM BOYLE IDI ARAMIZDAKI SON ZAMANLARIN DA ANLASILDI.....OLSUN ONUN ANISI ESERLERI VE INSANLARDA BIRAKTIGI SEVGI DEVAM EDIYOR.....ONDAN COK SEYLER OGRENDIM...FELSEFE , MUZIK , MERTLIK....DURUSTLUK VE...KARSILIKSIZ SEVGI HOS GORU.....BIR TURLU DE KOL GURESIN DE YENEMEDIM.....ASLAN ABIM SEN HEP BIZLESIN......

  • Nurşen Biçer  (30.10.2015 01:59:54)

    Nasıl güzel anlatmışsınız rahmetliyi... Yolumuz bir fotoğraf gezisinde çakıştı...efendiliği, centilmenliği ve saygın kişiliği ile dikkat çekmişti....sonrasında ortak sevdamız makrolarımız ile bütünleşen bir fotoğraf dostluğumuz oluştu...... Fotoğraflarını büyük bir beğeni ile takip ederdim... Zamansız kaybına çok üzüldüm... Mekanı cennet olsun...Umarım hazinesi gerektiği gibi değerlendirilir... Kaleminize sağlık diyor tüm sevdiklerine sabırlar diliyorum.

  • Sercan Çelik  (19.10.2015 14:08:46)

    Kaleminize sağlık, duygulanarak okudum her iki yazınızıda. Mithat bey duruşu ile hep aklıma kalacak, rabbimiz mekanını cennet eylesin..

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Yazarın son yazıları

    Yazarın TÜM YAZILARI

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: