• resmi ilanlar
Fatma Marmara [email protected]

BOLU’NUN ALTIN YUMRUKLARI 1.Bölüm

26.10.2015 00:00:02

 

Bolu sadece görsel güzellikleri ve turizm ile adını duyurmuyor. Burada yaşanan güzel gelişmelere, büyük başarılara da sahne oluyor. Bu şehirde yaşayan, yetişen gençlerimiz, bayrağımızı omuzlarına alıp başarı kürsülerine gururla taşıyarak, kendinden söz ettiriyor. 

20 yıla yakın süredir boks yaptığını belirten Antrenör Nejmi Güner, 2008 yılında Bolu’ya gelmiş. Yine o yıllarda İl Temsilcisi İsmail Hakkı Koltukçuoğlu ile birlikte Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünde boks faaliyetlerine başlamışlar. Onların amacı ise burada müsabık sporcular yetiştirmek. Ben de bu başarılara imza atan gençlerimiz ve onları bu seviyeye ulaştıran değerli Hocalarımızla yaptığım görüşmelerimi sizlere aktarıyorum.

-Boks nasıl bir spordur, burada ki hedefiniz nedir ve ne şekilde bir çalışma yürütüyorsunuz?

Nejmi Güner: Boks; güç, kuvvet, kondisyon, dayanıklılık gibi hepsinin bir arada olduğu bir spordur. Biz çocuklarımızı böyle bir sporda değerlendirmek istiyoruz. İleriye dönük müsabık (yarışçı) sporcular yetiştirmek için çaba sarf ediyoruz. Bizim burada öncelikli amacımız ise çocukları sokaklardan toplamak, kötü alışkanlıklardan korumak ve kurtarmak. Sportif faaliyetler yaptırarak topluma kazandırmak. Aynı zamanda eğitimlerini de sürdürmek. Zaten çocuğa spor yaptırdıktan ve karnını doyurduktan sonra topluma da kazandırırsın.

İ.Hakkı Koltukçuoğlu: Bunlar bizim çocuklarımız, sporcularımız. Onları, boks maçları bittiğinde, diğer dallara da veriyor, paylaşıyoruz. Sporcularımızı, boksa yakın branş olan Kick Boksta da değerlendirmek istiyor ve Derviş Erdoğan Hoca ile birlikte de bu şekilde çalışmalarımızı yürütüyoruz.  Hem çocuklar ara vermemiş oluyor hem de sporuna devam etmiş oluyorlar.

-Savunma ve dövüş sporu olan boksta yaralanma oluyor mu?

Nejmi Güner:  Eskiden kask yoktu, dişlik yoktu. Şimdi öğrenci eldiven, kask, dişlik gibi tüm koruyucu ekipmanlarını takıyor. Daha estetik hale geldi. Zaten çok ufak bir darbede hakem maçı durduruyor. Hakemler daha tecrübeli ve çocuğu ezdirmeyip, boksu bıraktırıyor.

-Boks ile uğraşanlar da özgüven, hayata bakış açısı ve benzeri düşünüldüğünde, ne gibi bir değişim ve gelişim gözlemliyorsunuz?

Nejmi Güner:  Mesela psikolojik rahatsızlığı olan, 30 yaşına gelmiş biri “Hocam bana boks dersi ver” diyor ve bu spor sayesinde, kullandığı ilaçlardan bile kurtuluyor. Zira burada deşarj oluyor. Hayata daha gülerek bakıyor. Daha bir özgüven kazanıyor, dışarıda kavga da yapmıyor. Kızların ise özgüveni yerinde, sokaklarda daha rahat dolaşabiliyor. Boks psikolojik yönden de daha çok rahatlatıyor.

-Avrupa ve Dünya Şampiyonasına katılmak için, aşılması gereken basamaklar ne şekilde oluyor?

Nejmi Güner: Her bir şampiyona gurubunda derece yaparak, bir üste girmeye hak kazanılıyor. Bu sıralamada önce İller Şampiyonası, ardından Bölgeler Şampiyonası, Gruplar Şampiyonasına, bunlarda da derece yaparsa Türkiye Şampiyonasına gidiyor. Türkiye Şampiyonasında derece yaparsa Milli Takım Kampına çağrılıyor. Milli Takım Kampına da ilk dörde girenler geliyor. 1-2 aylık çalışmalardan sonra, iyi olan yurt dışına gidiyor.

- Boks kulübünüzde ki öğrenci sayınız, mevcut olan gruplar ve bunların şuan ki durumları hakkında bilgi verebilir misiniz?

Nejmi Güner:  Lisanslı olarak 40 öğrencimiz var. Şuan bu boks kulübümüzde minikler (11-12 yaş), üst minikler (12-13 yaş), yıldızlar (15-16 yaş), gençler (17-18 yaş), büyükler (19-40 yaş arası) ve genç bayanlar var. Bunları hazırlıyor, yetiştiriyor, ileriye dönük başarılı sporcular yapmak için çalışıyoruz. Bu gruplarda da çok başarılı sporcular, çok iyi, elit boksörlerimiz bulunuyor. Türkiye Şampiyonasında, Avrupa ve Dünya Şampiyonasında oynayan, oynayacak olan başarılı sporcularımız bunlar. Yine Bayanlarda Türkiye Şampiyonu olmuş, ayrıca bayanlarda ve erkeklerde ilk üç dereceleri almış boksörlerimiz ile kulübümüzde 91 kg. da ağır sıklette büyüğümüzde var.

İ.Hakkı Koltukçuoğlu: Boksta bir yerlere gelmek için, çok büyük emek sarf etmeniz lazım. Bir sporcuyu Türkiye Şampiyonasına çıkartmak hiç kolay değil. En az 6-7 yıl gibi uzunca bir çalışma süreniz olması lazım. O zaman, o çocuk bir yerlere gelebilir. Onunla birlikte, bizde kendi imkânlarımız nispetinde uğraşıyor, çabalıyoruz.

Devam edecek

(2. Bölüm Perşembe günü) 

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: