
Ayşe KUDU
boluexpress@hotmail.com
Efenim, bahardaki enerjim dibe vurur kış aylarında. Şakaların havalarda uçuştuğu, kendilik değerimin tepe noktasına ulaştığı, akşamları kafe kafe dolaştığım, gece nerede olduğumu bilmediğim, gözlerime uykunun az girdiği hatta bazen hiç girmediği ve uykuya da çok ihtiyacım olmayan bir dönemden içe dönük, evinden dışarı çıkmayan, sürekli uyumak isteyen, çabuk yorulan, sürekli mutsuz bir adam haline geldim. Nasıl bu kadar değişebiliyorsun diye sorduklarında iki elimi açıp benim elimde olan bir şey mi sanki diyorum; bir psikiyatrik bozukluk bu; adı üstünde; İki uçlu duygudurum bozukluğu.
…
İkisinin ortak yanı da var tabi. Mesela ikisinde de bunalıyorum. Beni rahatsız edecek ölçüde bir huzursuzluk kaplıyor tüm benliğimi. Bu durum bende kötü bir şeyler olacakmış hissini uyandırıyor ve dikkatim kolay dağılıyormuş gibi geliyor. Sanki huzuru hiç bulamayacakmışım gibi…
…
Her zaman arkadaşlarımın arasında popülerdim. Notlarım oldukça yüksek bir öğrenciydim. Lise döneminde alkol almaya başlayan arkadaşlarıma katılmayı reddediyordum. Çünkü babam gibi olmayı hiç düşünmüyordum. Babam ben çocukken alkolikti. Daha 5 yaşındaydım. Babam evde alkol almaya başladığında annem bağırmaya başlar, kardeşimle beni alıp onu terk etmekle tehdit ederdi. Babam o an kabul etmiş gibi görünse de bütün gece ortalıktan kaybolur ve içki içmeye devam ederdi. Sürekli yapılan tartışmalar kardeşimle beni oldukça huzursuz ediyordu.
…
35 yaşımda olmama rağmen zaman zaman kendi kontrolümü elimde tutamıyorum. Bir anda ortaya çıkan hırsım ve enerjikliğim bana zor günler yaşatıyordu. Bu durum ailemle ilişkilerimi zedelemeye başladı. Eşim ve iki çocuğumla kurduğum iletişimde hoşlarına gitmeyen şakalar yapıyordum, verdikleri olumsuz tepkiler bir süre sonra beni mutsuz ediyordu. Yaptıklarımdan, eşime ve çocuklarıma yaşattıklarımdan dolayı öyle suçluluk duyuyordum ki…
…
İlk belirtiler yine böyle iş yerinde terfi beklerken terfi edememesiyle başladı. Bulunduğu konumda çok iyi olduğunu düşünüyor ve daha üst bir konuma getirilmeyi bekliyordu. Bunu bekleyen sadece ben de değildim. Arkadaşlarım, patronlarım da daha üst bir konuma uygun olduğunu dile getiriyorlardı. O sıralarda ilk atağımı geçirdim. Konuşmalarım arttı, şakalarım arttı ve bununla birlikte yaşamıma uyum sağlamam azaldı…
…
Psikiyatriste gittiğimde öğrendim bana ne olduğunu ve genetik yatkınlığın bu bozukluk üzerinde ne kadar etkili olduğunu. Görüşmeler sırasında dayımın da bu hastalık nedeniyle hastanede yattığını fark ettim. Ve yaptığımız görüşme sonucunda lityum tedavisine başladık. İlaçların 3 haftalık bir süreçte etki etmelerine başlamasıyla bilişsel davranışçı terapi ile devam ettik. İşime tam konsantrasyon olabildim ve var olan sorunlarımı çözebildim. Hayatıma tekrar geri dönmek çok güzel…
Dipnot: Sağlıklı ruh sağlığı fark etme ile başlar. 2015’in son yazısıyla beraber farkındalıklı ve sağlıklı yıllar dilerim.
Tedavisi olan rahatsızlığı yenmek için çaba sarfetmek gerek. Bunu dile getiren makaleniz bu yönden fayda sağlayacaktır. Kaleminize sağlık.






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!