• resmi ilanlar
Rahmi Tamer Özçelik [email protected]

DEVLET MEMURU OLMAK

30.03.2016 00:00:03

Sizinde başınıza gelmiştir…

İşiniz vardır…

Gidersiniz bir devlet dairesine, en şirin halinize bürünüp saygıyla bir selam verip kelamınızı anlatmaya başlarsınız.

Ama ne yazık ki sanki duvara konuşursunuz. Beyefendi ya da hanımefendi tenezzül edipte yüzünüze bakmaz. Sanki sizinle iletişim kursa incileri dökülecek…

 Ya da muhatap olabilecek, derdinizi anlatabilecek birisini bulmakta zorlanırsınız…

Tam birisiyle konuşmaya yeltenmişken kaale alınmaz, derdinizi anlatmaya çalıştığınız şahıs suratınıza baka baka çeker gider.

En kötüsü de muhatap olabilecek birisini bulup, derdinizi anlattıktan sonra fırça yemektir…

Sanırsınız şahsiyet oranın kralı…

Sanki işi o değilmiş de, lütfedip size yardımcı oluyormuş…

Hoşunuza gitmeyen bir davranışı karşısında; “ bu nedir kardeşim, ben işimi başka bir yerden halledeceğim” deme lüksünüzün olmadığını da çok iyi bilir…

Eminim vatandaşlar bazen, devlet dairelerini; insanların iş yapmamak için para aldıkları ve kişinin sinirini allak bullak etmek için oluşturulan yerler olarak düşünüyordur.

Aslında sözümüz bütün devlet memurlarına değil…

Gerçekten işini dürüst bir şekilde yapan, cahilinden yaşlısına sabırla dinleyen, aldığı paranın hakkını vermeye çalışan birçok devlet memuru var…

Ama ne yazık ki onlar oldukça azınlıkta… Sebebi de belli…

Ne kadar çok çalışırsan çalış, elinden gelenin fazlasını da yap değişen bir şey yok…

Vatandaşın size aferin demesi prim yapmıyor… Sistem aynı… Çalışanda çalışmayanda aynı maaşı alıyor…

Hatta işini iyi yapan memur izin istediğinde kıyamet kopuyor… Aman ha sen izine ayrılırsan işler durur, batarız falan filan…

Diğerine gelince zaten bir b.. yaptığı yok nereye giderse gitsin mantığı hakim oluyor…

Daha önce de yazmıştım… Devlet kademesinde işi ehline vermediğiniz sürece, politika ve yağcılık geçerli bir kıstas oldukça bu böyle devam eder…

Müdür işi bilmez altındaki memura muhtaç olur, memur da istediği gibi at oynatır.

Bilir ki artık devlete kapağı atmıştır. Kimsenin işine çomak sokmazsa o iş onun hakkıdır. Kendisi isteyene kadar ne tayin olur, ne de işi elinden alınır…

Bir de dedikodu yapmayı o kadar çok sever ki: “İş o kadar zormuş ki, aldığı paraya değmezmiş… Başında ki yönetici o kadar vasıfsızmış ki, bütün işi o yapmasına rağmen kaymağı o yiyormuş…”

Ama unutur ki o işe sahip olana kadar babası ne torpiller aramış, nelerden vazgeçmiş, kişiliğinden ne ödünler vermiştir…

Dışarıda ise ne vasıflı insanlar, ne ihtiyacı olanlar, sırf adamı olmadığı, iş takipçiliğini bilmediği için umutla iş sahibi olmayı bekliyor…

 

 

 

YORUMLAR  (Toplam 2 yorum)

  • sade vatandaş  (02.04.2016 03:35:10)

    bir memur olarak yazdıklarınıza aynen katılıyorum. inanırmısınız devlet memurlarının en fazla % i hakkıyla çalışıyor. diğerleri yatıyor. Devletin buna acil çözüm bulması gerekiyor.

  • halil demircioğlu  (01.04.2016 07:46:55)

    Hocam gene nokta vuruşu yapmışsınız. Ama konu sadece devlet memurluğu değil bence. Esas konu kendisine yetki verilen kişinin iç dünyasında sakladığı o iğrenç, bencil, vurdumduymaz kişiliğinin ortaya çıkması.

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Yazarın son yazıları

    Yazarın TÜM YAZILARI

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: