Suriye tarafından düşürülen uçağımızda ki şehit pilotlarımızın anısına…
Akşam olunca gözlerinde hayaller uçuşurdu TEĞMENİM
Sigarandan ak özlemler doldururdun içine
Dalar giderdin bir zaman
Senin gözlerin konuşurdu TEĞMENİM
Çok uzaklardan bir rüzgar eserdi gönlüne
Bir hüzzam şarkı mırıldanırdın kaderine inat
Sonra yorgun mısralar dökülürdü dudaklarından
Buram buram hasret kokan, gül kokan
Sen sırtındaki üniformana tutsaktın TEĞMENİM
Giysilerine tapardın tanrıdan sonra
Senin düşmanındı karanlıklar
Sen siyaha yasaktın TEĞMENİM.
Dışarıda yağmur yağıyor ağır ağır…
Seninde hoşuna giderdi böyle havalar.
Efkarlanıp, efkarlanıp bir zamanlar,
Çıkar dolaşırdın ıslak sokaklarda.
Hemen sevdiğin gelirdi aklına TEĞMENİM.
Nemli bakışlarını, küçük ellerini düşünürdün.
ASKERİM… derdi sana tertemiz askerim
Hatırlıyorsun değil mi TEĞMENİM
Sen onu bulutlar gibi giydirecek
Billur kadehlerden geniş mutluluklar sunacaktın
Gökyüzündeki tüm bulutları toplayıp
Kumral saçlarına taç yapacaktın
Zaman sana onu unutturmadı, unutmadın değil mi TEĞMENİM
Bir aşıklar parkı vardı senin memlekette…
Ağaç gövdelerine, ıslak kanepelere isim yazdığınız
Bir gül koparırdın bazen onun saçlarına takardın
Arada bir başını kaldırır da bakardı, ihtiyar bahçıvan
Kim bilir beklide gençliğini hatırlatırdın ona
Derken bir akşam gitti dediler senin için
Yalnızlığın dayanılmaz acıları başladı gönlünde
Sen çaresizdin TEĞMENİM
Ve bir TEMMUZ sabahı
Sana silahınla birlikte, kara toprak bağrını açtı
Masmavi semaya yükselen
Tertemiz ruhundan geriye kalan
Bir özlemin gayri TEĞMENİM
Avuçlarında bir kolye saklıydı
Dudakların,
Bir şarkı mırıldanacakmış gibi
Gözlerin,
Maziye öyle bakakalmış TEĞMENİM.
(Alıntıdır)