
Fatma Kubilay
06 Ekim 2012 tarihli Posta Gazetesinin Sınırda Bela başlıklı haberi aynen şöyle; Suriye’de doğan yönetim boşluğu terör örgütü PKK’ya yaradı. PKK’nın Suriye’deki kolu PYD Mardin’e 15 km uzaklıkta “Kürdistan Halk Tugayları” ordusunu kurdu ve devletleşme yolunda bu attığım ilk ciddi adımdır dedi.
Perşembenin gelişi Çarşamba’dan belli idi. Sırf emperyalist ülkeler istiyor diye Suriye’ye kafa tutulmamalıydı. Neymiş efendim Suriye’de özgürlük yokmuş, Esad halkına zulmediyormuş. Nereden biliyordunuz, acaba gerçek miydi hiç sorgulanmadan Başbakan ve Dış İşleri Bakanı tepki yağdırmaya başladı. Tut ki gerçekten durum bu idi o zaman Birleşmiş Milletler teşkilatına gerekli başvurular yapılır ve Uluslararası Hukuk çerçevesinde müdahale istenebilirdi. Hani hiç kayıtsız kalmayalım denecekse. Önce kendisini, kendi vatandaşını, kendi milli sınırlarını düşünen bir devlet adamın bunu yapması gerekirdi.
Ama bizde ne oldu. Suriye’de akan kan, Suriye’de akan kan … derken gelinen noktaya bakalım. Önce uçağımız düşürüldü., iki pilotumuz öldü. Sınırdaki yerleşim birimlerimizde halkı uyuyamazken, okullar açılamazken, 5 masum insanın hayatı gitti. Sınır güvenliği denen bir şey kalmadı. Esad Türkiye’ye kızgınlığından cezaevinde bulunan PKK’lıları serbest bırakıp, sınırı onlara bıraktı ve ne acı tablodur ki PKK sınırda kontrolü ele geçirdiğini ve devlet kurmaya doğru yol aldığını beyan etmektedir.
Dilim asla söylemeye elimde yazmaya el vermiyor öyle bir devlet olmaz, olmamalı diyorum. Ama artık iktidarca gereken yapılmalıdır. Suni sorunlarla savaşın eşiğine getirilen ülkemiz bu durumdan kurtulmalı ve derhal ülke güvenliğimiz sağlanmalıdır. Önce Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bütünlüğü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlarının hakları gelir. Ülkeyi bu hale getiren iktidar, daha fazla ileriye gitmeden, içinde bulunduğu çıkmazdan ülkeyi kurtarmalıdır. Nasıl mı? Her şeyin en doğrusunu bilen iktidar çözümü de bulmalıdır. (Tabii ki fikrim var ama paylaşmak için erken) Emperyalist ülkelerin gazıyla,BOP adı altında Büyük İsrail Devletini kurmak için kolları sıvayan ülkelerin maşası olup, suni sorun yaratılırken olabilecekler düşünülmeli idi. Artık iktidar, muhalefet herkes bir araya gelip ülkemiz için doğru çözümü bulmalı. Özellikle dost ve müttefik!!? ABD’nin ve BM’in Türkiye’yi yalnız bıraktığı düşünüldüğünde.(Çünkü onların istediği çözümsüzlük)
Biz savaş istemiyoruz. Ülke bütünlüğümüzün bozulmasını istemiyoruz. Büyük Atatürk’ün dediği gibi “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin İlelebet Payidar Kalmasını” istiyoruz.
Sağlıcakla kalın.






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!