• resmi ilanlar
Rahmi Tamer Özçelik [email protected]

BAYRAM ANILARIMIN KAHRAMANLARI

24.10.2012 00:41:35

 

Bayramlarımıza has,güzel sevinçlerimiz vardır hepimizin..

Hüzünle arkamızda bıraktığımız ramazanlar, sevinç ve heyecanla karşıladığımız kurban bayramlarımız vardır..

Kurban bayramının hatırlattıkları diğer bayramlardan farklıdır benim için…

Her kurban bayramında rahmetli babamı, dedemi ve dayımı hatırlarım…

Acı acı gülümserim o yüzden…

Geriye doğru dönüp baktığımda,seneler öncesinde çok daha farklı yaşanan kurban bayramlarını görürüm…

Karaçayır’da otururduk… Havuzlu bahçenin karşısında…

Anneannem ve dedemle birlikte…

Sülalenin en büyükleri olduğu için, bizim ev hep canlı olurdu, hep hareketli, hep neşeli…

Bayramdan yaklaşık on gün önce babam ve dayım hayvan pazarına gider, dedemler, dayımlar ve bizim ortak keseceğimiz büyükbaş hayvanı alırlardı.

Onu, şimdi halen garaj olarak kullanılan yan taraftaki odunluğa koyar, bayrama kadar beslerdik.

Ondan sonra bir telaştır giderdi…

Babam özel olarak aldığı bıçakları biletir, et kesmek için kullanacağı nacağı hazırlar, kantar çıkarılır temizlenir, yerlere serilecek brandalar, naylonlar yıkanır, et konulacak leğenler hazırlanır…

Mutlu bir koşuşturma…

Annemle, anneanneme gelince, onlarınki ise tam bir telaş ve yorgunluk…

O iki katlı ev temizlenecek, yabanlık halılar, perdeler çıkacak, börekler, dolmalar, tatlılar hazırlanacak, yatıya gelecek akrabalar için döşekler, yorganlar, nevresimler hazırlanacak…

Bayram ziyaretine gelenlere ikram etmek için biraz da imkânlar zorlanarak mümkün olduğu kadar çok çeşit olacak şekilde yemekler hazır edilecek…

En rahatı da dedemdi. Rahmetli…

Onun tek derdi, hazırlıkları teftiş ve torunlar ile gelecek çocuklara verilecek paraları bozdurabilmekti…

En önemlisi de Bolu dışından gelen çocuklar, torunlar ve yeğenleri sorgulamak, onların yaptıklarından en ince ayrıntısına kadar haberdar olmaktı.

Bayram sabahının heyecanı ise bir başkaydı. Yeni elbiseler, ayakkabılar...

O zamanlar etraf bu kadar kalabalık değil evlerin arası açık ve mesafeli ... Neredeyse her evin bir bahçesi var.

Namazdan sonra kurban kesenler evlerinin çevresinde bir yerlere hazırlık yaparlar ve kurbanın kanı ayakaltında kalmasın diye küçük çukur açılır ve tekbir eşliğinde kurban kesilirdi.

Bayram sabahı, dedem, babam, ben ve kardeşim Karaçayır Baysal Camii’ne namaza gider, namaz çıkışında -bütün cemaat birbirini tanıdığından- eş, dost ve arkadaşlarla bayramlaşırdık.

Ardından hemen eve döner, kıyafetlerimizi değiştirirdik. Babam önde biz arkada kurbanlığı alır, Şirin Sokak’taki dayımların evine yola çıkardık.

Dedem çoktan gitmiş, dayım ve dayımın çocukları kurbanı keseceğimiz çukuru hazırlamış olurlardı.

Hep beraber kurbanı yatırır, dedem tekbirler eşliğinde vekaletleri alır, kurbanı keserdi.

Sonrası babam, dayım ve  dayımın çocukları olan ağabeylerimin görevi idi.

Biz çocuklar ise kurbanın ayaklarını tutardık.

Kurban kesimini müteakip, sırayla namazlar kılınır, en güzel yerinden ayrılan etlerden kavurma yapılmak üzere içeriye yollanırdı.

Bütün işler bitirilip paylar eşit bir şekilde dağıtıldıktan sonra helalleşilir, çukur kapatılıp her yer temizlendikten sonra, hep birlikte, hazırlanan kavurma ve pilav mutluluk ve neşe içinde yenirdi.

Sonra, ilk iş paylar dağıtılırdı.

İhtiyacı olanlara, komşulara, akrabalara….

Yıllar geçti…

Önce dedem ebediyete göçtü. Ondan dayım devraldı kesme işini…

Bizler büyüdük… Birer birer çıktık Bolu dışına….

Sonra dayım vefat etti. Babama geçemedi kesme işi...

Ne yazık ki…

Herkes kendi derdine düştü…

Kurban kestirebilmek için profesyonel bir şekilde çalışanlara ulaşılmaya çalışıldı.

Hatta bugün o güzelim evin yerinde kocaman bir apartman yükseliyor.

Çocukken bayramlarda pek mezarlıklara gitmezdik. Çünkü büyüklerimizin büyükleri hep köy mezarlıklarında yatıyordu. İmkan pek olmadığı için oralara gidemezdik.

Ama şimdi acımasızca geçen yıllar, Çığırtkanlar Mezarlığının müdavimi yaptı bizi. Arife günleri, bayram anılarımızın kahramanlarını (dedemi, dayımı, babamı, dayımın oğlu İlhan ağabeyimi) ziyaret etmek bizler için önemli bir görev oldu.

Şimdi o mutluluğu arar olduk.
Hepimiz...
Belki de bazılarımız anne ve babalarını arar oldu.
Belki de bir ihtiyar, yaşlı gözlerlerle, evlatlarını…
Bu vesile ile herkesin ve tüm dostların Kurban Bayramını ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutlar ve nice bayramları sağlıklı ve mutlu bir şekilde yaşamalarını dilerim.

 

 

YORUMLAR  (Toplam 1 yorum)

  • halil  (25.10.2012 04:07:31)

    Eski günlere döndük gene. Allah bu günlerimizi de aratmasın....

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Yazarın son yazıları

    Yazarın TÜM YAZILARI

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: