• resmi ilanlar
Rahmi Tamer Özçelik [email protected]

KUKLALAR

12.02.2014 00:47:15

Kukla, Elle veya iplerle hareket ettirilerek oynatılan küçük bebeklerdir.

Bu bebekler bir kuklacı tarafından oynatılarak, taklit ve söze, karşılıklı konuşmaya dayalı seyirlik bir oyun haline getirilir.

 Kuklaların tarihi hemen hemen insanlık kadar eskidir.

El kuklacısı, küçük bir sahnenin ardından iki eliyle kuklaları karşılıklı konuşturur, oynatır. İpli kuklada ise, sahnenin üstünden iplerle kuklaları hareket ettirir. Sahnenin üstünde kukla köprüsü denilen bir yer vardır. Kuklacı buraya çıkarak kendisi gözükmeden kuklasını oynatır.

Kuklaların iradeleri yoktur çünkü ruhsuzdurlar. Ayrıca belli başlı bir rolleri de yoktur. Onların sergilediği tavır ve davranışlar, kukla oynatıcısına bağlıdır.

Kalitesini kukla oynatıcısı belirler.

Devamlı başkasına bağımlı yaşar. Bir nevi esirdir.

Onu yönlendiren, konuşturan daima gizli bir güç vardır arkasında…

Aslında çok eski bir oyun olan kukla tiyatrosu ne yazık ki günümüzde eski popülaritesini yitirmeye başladı.

Ancak sağ olsun(!) siyaset denen küresel oyun ve onun oyuncuları olan siyasetçiler bu tarihi seyirlik oyunu devam ettiriyorlar.

Yaklaşan seçimler ülkemizi tam bir kukla tiyatrosuna çevirdi.

İpleri ağır ağabeylerin elinde olan ve biat kültürü ile yetişmiş bu kuklalar, televizyon ve gazeteler sayesinde fazla çaba harcamadan karşımıza çıkıyorlar.

Kendi kararlarıyla hareket edemeyen ve başkalarınca yönlendirilen bu kuklalar, istenilen kılığa sokulup, istendiği gibi hareket ettirilebiliyorlar.

Kuklaların amacı güldürüp eğlendirirken topluma gerekli mesajı da iletmektir.

Günümüz kuklalarının onlardan farkı ise, kendilerinin dile gelmesi ve oynatıcılarının kendisine verdiği talimat veya metin doğrultusunda külhanbeyi kesilmeleridir.

Çünkü onlar ipleri elinde tutan ağabeylerine sırtlarını dayamış şatafatlı bir yaşam sürmektedir.

Ve onlar, etraflarında o kadar çok kuklanın olması nedeniyle, oyalatıldıklarının ve iplerin başkasının elinde olduğunun farkına bile varamazlar.

Ne yazık ki bu komedyenler, hiç bir zaman kendi özgür iradeleriyle yaşayamazlar.

Her zaman başkaları tarafından yönlendirilir, sürekli bir şeyler dayatılarak dürtülür, her zaman bir şeyler yaptırılmaya zorunlu bırakılırlar.

Biz ise kuklaları çok severiz… Onlar çıkar sabah akşam rol yapar, bizlerde ağzı açık onları dinleriz… Gündemimizi onlarla meşgul eder, gazetelerin manşetlerinde birinci haber yaparız…

Ve de onlara özeniriz… Sonunda da ipleri başkalarına veriveririz… 

Ömer HAYYAM’ın dediği gibi; 

Biz gerçekten bir kukla sahnesindeyiz
Kuklacı felek usta, kuklalarda biz
Oyuna çıkıyoruz birer, ikişer;
Bittimi oyun, sandıktayız hepimiz

 

 

 

 

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: