
Rahmi Tamer Özçelik
rahmitamer@hotmail.com
Ülkemdeki gelişmeleri kaygıyla izlerken, sosyal medyada ilginç bir paylaşım dikkatimi çekti…
Oldukça düşündürücü…
“Odun Herif” takma adıyla yazan bir kullanıcı göndermiş bu iletiyi…
“Ben nasıl öleceğim acaba?
Polis başıma gaz bombası mı sıkacak?
Ya da, belki ben polis olurum, direnişçiler köşede sıkıştırır, taşlarlar…
Belki alevi olduğum için yakılırım…
Belki namaz kıldığım için yobaz deyip öldürürler…
Batıya gidip Kürdüm diye mi bağırsam, yoksa doğuya gidip Türküm mü desem?
Atatürkçüyüm dersem belki hapiste ölürüm…
Fenerbahçe formasıyla Trabzon’da gezsem ya da Beşiktaşlı olarak Bursa’ya gitsem…
İzmir’de Başbakan tişörtü giysem…
Belki ülkücü olurum faşist diye ezerler, işe yaramazsa komünist olurum dinsiz deyip keserler…
Bir sürü seçenek var aslında… Ama ben ölümlerden ölüm beğenemiyorum…
Ölecek olan benim yine de kimseye yaranamıyorum…
Seç, beğen, öl…
Yukarıda bahsettiğim bir yerdesin…”
Nereye gidiyoruz böyle?
Orta Asya’nın bozkırlarında hür ve özgürce yaşamaya alışan bizleri, batıya açılan kapı olan Anadolu’da hiç istemediler, o nedenle kapıdan hep uzak tutmaya çalıştılar…
Yıllardır çevremizde dolaşanlar, iki üç tane hastalıklı cılız tilkiyi kullanarak kapısı açık kafese sokmaya çalıştılar, ama başaramadılar…
Peki, ne oldu da bugün bu haldeyiz?
Toplum vicdanını kaybettik çünkü…
Her söyleyene inandık, ne verdilerse kabul ettik…
Sorgulamadan, tartışmadan…
Tarihimizi ezberledik, gerçekleri öğrenip ders almadan…
Atalarımızla gurur duyduk, onları anlamadan…
Acımasızca eleştirdik, hoşgörü olmadan…
Farkına varamadık birlikteliğin, kardeşliğin ve Müslümanlığın…
Atalarımızdan miras kalan bu ulvi değerleri, geçmişini bilmeyen, toplumunu tanımayan, yetenekleri sınırlı, kıblesi para olan yeni yetmelerden yeniden öğrenmeye kalktık…
Sahip olduklarımızı güle oynaya kaybettik, şimdi ise ağlayarak geri almaya çalışıyoruz…
Unutmayın!..
Kafeste doğan kuşlar, uçabilmenin bir hastalık olduğunu düşünürken, uçmaya alışanlar da kafese girdiklerinde fazla yaşamazlar…






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!