• resmi ilanlar
Rahmi Tamer Özçelik [email protected]

CEVAP VERMEYİ BİLMEK

01.04.2014 17:00:02

Bir seçim dönemi daha geride kaldı.

Siyasetçilerin konuşmaları, atışmaları, cevapları da iyisiyle kötüsüyle hafızalarda yerini aldı.

Kimisi üzdü, kimisi düşündürdü, kimisi de güldürdü.

Ben de bundan esinlenerek geçmişten bu yana, lafı gediğine oturtan cevaplara bazı örnekler aradım.

Bakalım hoşunuza gidecek mi?

“Sokrates ve eşi bir türlü geçinemezlermiş. Günün birinde eşi Sokrates’e verip veriştirmiş, ağzına geleni söylemiş. Bakmış kocası hiç bir tepki göstermiyor, bir kova suyu alıp başından aşağı boşaltmış.
Sokrates, gayet sakin:
- Bu kadar gök gürültüsünden sonra bir sağanak bekliyordum zaten, demiş.
*****

Dünya nimetlerine ehemmiyet vermeyen yaşayış ve felsefesiyle ünlü filozof Diyojen, bir gün çok dar bir sokakta zenginliğinden başka hiçbir şeyi olmayan kibirli bir adamla karşılaşır. İkisinden biri kenara çekilmedikçe geçmek mümkün değildir. Mağrur zengin, hor gördüğü filozofa:
- Ben bir serserinin önünden kenara çekilmem der.

Diyojen ise, kenara çekilerek gayet sakin su karşılığı verir:

 - Ben çekilirim.

*****

Meşhur bir filozofa:
- Servet ayaklarınızın altında olduğu halde neden bu kadar fakirsiniz? Diye sorulduğunda:
- Ona ulaşmak için eğilmek lazım da ondan demiş.
*****

Toplantının birinde, genç bir katılımcı Mehmet Akif’i küçük düşürmek ister:
- Affedersiniz, siz veteriner misiniz?

Mehmet Akif hiç istifini bozmadan şöyle yanıtlar:
- Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?
*****

Eski çağlarda yaşayan bir filozof, daima gerçekleri söylediği için kralı kızdırmıştı. Kral filozofa ölüm cezası verdi ve ölmeden önce filozofun zekâsıyla alay etmek için ona şöyle dedi:
- Ölmeden önce son bir cümle söylemene izin vereceğim. Bu söylediğin cümle doğru çıkarsa başın kesilecek, yalan çıkarsa asılacaksın.
Filozof, derhal bir cümle söyledi ve her iki ölümden de kurtuldu:
- Beni asarak öldüreceksiniz.
Onu asmaya götürseler, filozof doğruyu söylemiş oluyordu ki o zaman asılması değil, başının kesilmesi lazımdı. Yok, eğer başını kesmeye götürseler, o zaman yalan söylemiş oluyordu ki asılması gerekirdi.
Böylece, onu ne asabildiler, ne de başını kesebildiler.

 

*****
Cansız Hoca, vali ve üst düzey bürokratlarla bir yemeğe katılır.
Yemek esnasında hocaların çok yemek yemesiyle ilgili bir fıkra anlatılır:
- Hoca ile manda bostana düşmüş. Görenler, hangisini çıkaralım demişler. Kimileri mandayı çıkarın o çok yer demiş, kimileri de yok hoca daha fazla yer onu çıkarın demiş.
Fıkrayı dinleyen Cansız Hoca masadan kalkmış, bir kenara oturup sigarasını yakmış, Masadakilerden biri Cansız Hoca'ya, “Hocam niçin kalktınız” diye sorunca, Cansız Hoca şu cevabı vermiş:
- Hoca çıktı mandalar yesin.”

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: