SAYIN BAKAN…

21.05.2014 00:00:02

Bu yazıyı perşembe günü yazıyorum, yani büyük felaketten 2 gün sonra…

Bu arada gazetelere baktığımda maden şehitlerimizin 282 ye yükseldiğini gördüm.

Ama hala içeride ne kadar kardeşimiz var, net bir rakam bulamadım. Her kafadan bir ses çıkıyor.

Her kanalda ayrı bir söylem…

Sayın Çalışma Bakanı Ankara’da. Çıkmış televizyonlara açıklama yapıyor…

Biz İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çıkardık diyor…

İyi de Sayın Bakan siz YÜRÜTMESİNİZ.

Kanun çıkarmak YASAMANIN işi. Yani TBMM’nin…

Sizin işiniz çıkan kanunları uygulamak, uygulanmasını sağlamak, takibini yapmak.

Diyorsunuz ki, biz denetledik, kanunu takip ettik, müfettiş gönderdik.

Ama vatandaş ne diyor Sayın Bakan?

“Geleceklerini daha 2 hafta önceden haber verirler. Artiz gibi süslenip püslenip beyaz arabalarıyla gelirler, bir kurdelesi eksiktir... En fazla 300 metreye inerler, bizim sürünerek girdiğimiz yerlere girmezler. Üstlerinde bir gram toz olmadan 1 saate çıkarlar! Zaten indi-çıktı o kadar sürüyor...” (Mehveş Evin 15.5.2014 Milliyet gazetesi)
Mesele suçlu aramak değil Sayın Bakan…

İnşallah yüce Türk adaleti sorumluları tespit edip gereğini yapacak.

Ama mesele siyaseten sorumluluğu üstlenebilmek… Elimizi taşın altına sokabilmek…

Anayasamızın 112’nci maddesinin 2’nci fıkrası, her bakan “kendi yetkisi içindeki işlerden ve emri altındakilerin eylem ve işlemlerinden de sorumludur” der.

Kimin hatası olursa olsun, sonuçta bir hata var Sayın Bakan… Yüzlerce vatan evladını kaybettik.

Bu gerçeğin de bir bedeli olması lazım Sayın Bakan…

Anayasamıza göre de bu siyasi sorumluluğu sizin ve Sayın Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanının alması lazım Sayın Bakan…

Ne yazık ki bir başka gerçek daha var bu ülkede…

Her acıda, her felakette olduğu gibi bu millet ne yazık ki üç gün sonra bunu da unutacak… Belki bu yazının yayınlanmasından bir hafta sonra gündemde bile olmayacak…

Ama ateş düştüğü yeri yakmaya devam edecek…

Hepimizin başı sağ olsun…