• resmi ilanlar
Rahmi Tamer Özçelik [email protected]

BANKACI OLMAK

17.09.2014 00:00:02

Bankacı olmak zor zanaat kardeşim…

Çevremdeki bankacı dostlarımdan bunu öğrendim…

Ve Uludağ Sözlük’ teki “bankacı” tanımlarını sizlerle paylaşmak istedim…

Bayılınmayan ama işsizlikten mecbur kalınan, dışarıdan çok para kazanıldığı zannedilen ama aslında normal bir şirket çalışanı kadar kazanılan meslektir.

Gişedeyseniz sinir harbidir.

Her gün, her müşteri farklı bir hikâyedir.

Eşek gibi çalışıp, o günün sonunda mutlaka açık vermektir.

Hayatında bir kitap dahi okumamış insanın size hakaret etmesine sessiz kalmak zorunda olmaktır.

Mesainin hiç bitmemesidir.

Sürekli istifa etmeyi düşünmektir. Bankadan kurtulmak için kötü kötü planlar yapmaktır.

Bakkaldan sakız aldığında bile bakkalın kredi faiz oranı kaç diye sormasıdır.

Bankonun karşısında müşteri konumundaki kişilerin tüm sinirini sizden çıkarıp bağırmasına bir sus ulan, sen kime bağırıyorsun, evde karına sus pus olup burada kime caka satıyorsun diye cevap verebilmeyi istemektir.

Krediyi verirken ağam paşam olmak, verdiğiniz borcu geri isterken ise her türlü hakarete muhatap olmaktır.

*****

Bu tanımlama ve serzenişleri uzatmak mümkün ama aşağıdaki hikâye banka çalışanlarının durumunu iyi bir şekilde özetliyor sanırım.

New York’ta bir bankanın önünde duran son model Rolls-Royce otomobilden inen adam, hızlı adımlarla bankaya girdi ve önüne çıkan ilk görevliye, bireysel kredi için başvuruda bulunmak istediğini söyledi.
Görevli onu mü
şteri temsilcisine götürdü. Adam, çok acele bir iş için Avrupa’ya gitmek zorunda olduğunu ve bu nedenle bir hafta vadeli beş bin dolar krediye gereksinim duyduğunu söyledi. Müşteri temsilcisi kısa bir araştırma yaptıktan sonra döndü.
"Ticari ve mali sicilinizi inceledik, bu krediyi almanız için b
ir engeliniz yok" dedi ve ekledi: Fakat bir konuyu belirtmeliyiz. Bizim bankamızla daha önce hiç çalışmamışsınız. Banka olarak sizi resmen tanımıyoruz. Bu nedenle, söz konusu krediyi verebilmemiz için karşılığında sizden bir teminat almak zorundayız".
Adam
cebinden Rolls-Royce 'un anahtarını çıkardı, bankanın müşteri temsilcisine uzattı:
"Çok acelem var, uça
ğa yetişeceğim, kapıdaki Rolls-Royce 'umu teminat olarak alabilirsiniz." dedi. Sonra da kredi işlemleri çok hızlı bir biçimde tamamlandı.
Banka görevlileri
Rolls-Royce otomobili bankanın garajına çektiler, adama da beş bin dolar krediyi verdiler.

Müşteri temsilcisi, kişisel merakını gidermek için bir hafta boyunca özel bir araştırma yaptı ve bankalarının bu yeni müşterisinin çok büyük bir iş adamı ve çok büyük bir servet sahibi olduğunu öğrendi.

Bir hafta sonra adam yeniden gelip, borcunun anaparası beş bin dolarla, bir haftalık faizi 9,5 doları ödedikten sonra, müşteri temsilcisi bir türlü yenemediği merakının dürtüsüyle sordu: "Sizin, çok büyük bir iş adamı ve çok büyük bir servetin sahibi olduğunuzu öğrendim" dedi. "Yalnızca kişisel merakımdan soruyorum. Lütfen söyler misiniz, sizin için çok küçük bir miktar olan beş bin dolarlık krediye neden gereksinim duydunuz?"
Adam hafifçe gülümsedi:
"Siz de bana lütfen söyler misi
niz?" dedi.
"Böyle lüks bir otomobili, New York’ta hangi kapalı garaja, bir hafta boyunca 9.5 dolara bırakabilirsiniz?”

 

 

YORUMLAR  (Toplam 1 yorum)

  • Oktay  (25.09.2014 13:47:14)

    Abi ağzına sağlık, kalemine kuvvet. Bizleri de bu yazında hatırladığım için teşekkürler

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Yazarın son yazıları

    Yazarın TÜM YAZILARI

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: