• resmi ilanlar
Rahmi Tamer Özçelik [email protected]

ZAMAN BANKASI

12.11.2014 00:00:02

Güzel bir ileti geçti yine elime…

Zaman bankası…

Farz edin ki, bir banka size her gün 86,400 liralık bir hesap açıyor.

Yalnız, önceki günden bir sonraki güne hesabınızı aktarmıyor.

Her gün 86,400 liralık yeni bir hesap. Ve her akşam ne kadarını kullandığınıza bakmadan hesabınız kapatılıyor.

Her sabah yeniden açılan ve her gece kapatılan, sıfırlanan bir hesap…

Geriye dönüş yok Yarından borçlanma imkânı da yok!

Bu durumda ne yapardınız?

Bütün parayı kuruşuna kadar çekip kullanmak isterdiniz muhakkak.

Hepimizin böyle bir bankası var aslında. Zaman Bankası…

Her sabah, hesabımıza 86,400 saniye yatırılıyor ve her gece hesabımız kapatılıyor.

Hayırlı bir amaç için kullanıp kullanmadığınıza bakılmaksızın, her gün bu devran böyle dönüyor. Bir günden diğer güne bir saniye bile eklenemiyor.

Kısacası, bugünün mevduatını kullanmaktan başka çaremiz yok.

*****

Zaman, herkese “eşit” dağıtılmış “kıt” bir kaynaktır.

Zaman, bütün insanlara eşit sunulan ve Allah’ın adaletini gösteren olgudur. Çünkü zenginin, fakirin, gencin, yaşlının ama herkesin eşit sahip olduğu bir olgudur.

O nedenle bize bahşedilen zamanı en iyi şekilde değerlendirmek zorundayız.

Bunun için de; 

Bir yılın değerini anlamak için, sınavını veremeyen bir öğrenciye,

Bir haftanın değerini anlamak için, haftalık bir derginin yayıncısına,

Bir dakikanın değerini anlamak için, trenini kaçırmış bir yolcuya,

Bir saniyenin değerini anlamak için, kazadan kıl payı kurtulmuş bir kişiye,

Bir salisenin değerini anlamak için, olimpiyatlarda gümüş madalya almış bir atlete,

Bir günün değerini anlamak içinse, altı çocuğunu doyurmak zorunda olan bir ameleye sormamız lazım ki hoyratça harcadığımız zamanların kıymetini bilelim.

*****

DUDAK İLE BARDAK ARASI

Eski Sisam krallarından Ancee adında bir zalim, yeni yaptırdığı bir bağa üzüm kütükleri diktiriyormuş.

İşlerin bir an önce bitmesini sağlamak için kölelerini hiç dinlenmeden çalıştırıyormuş. O zavallı kölelerden biri, bir gün pek bitkin düştüğü için dayanamamış ve zalim krala;

Niçin bu kadar acele ediyorsunuz efendim? Siz bu bağın üzümlerinden yapılacak şarabı hiç bir zaman içemeyeceksiniz ki!” Deyivermiş.

Kral oldukça kızmış, ancak bir an önce hasadı almak için sesini çıkarmamış.

Nihayet gün gelip üzümler yetiştikten sonra, kral köleler de dâhil herkesin toplanmasını emretmiş. Bir müddet sonra da o bağın üzümlerinden yapılmış şaraptan bir bardak getirilmesini emretmiş.

Daha önce kehanet gösterisinde bulunan köleyi de huzuruna çağırtmış. Şarap bardağını eline alarak:

Söyle bakalım ukala adam, benim bu şaraptan hiç bir zaman içemeyeceğimi tekrar iddia edebilir misin?” Diye sormuş.

Köle şöyle cevap vermiş:

Belli olmaz efendim. İçebileceğinizi söyleyemem. Çünkü dudak ile bardak arasındaki mesafe çok uzundur. O arada başınıza neler gelebileceğini de bilemem!”

Köle sözlerini bitirir bitirmez, içeri kralın adamlarından biri girmiş. Bir yaban domuzu sürüsünün bahçeye girdiğini ve asmaları kırıp döktüğünü söylemiş.

Kral elindeki bardaktan bir damla dahi içmeden hemen dışarı fırlamış. Bahçede sürünün bulunduğu yere koşmuş. Kral ve sürü arasında öldüresiye bir mücadele başlamış. Sonunda yaban domuzlarından biri mızrak gibi dişleriyle, Sisam kralının karnını yarıp ölümüne sebep olmuş.

Kral bostanda, bardak masada kalmış...

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: