HER ŞEYİ BEN BİLİRİM!

19.11.2014 00:00:01

Bana göre ülkemizdeki en büyük sorunlardan biri de, yönetim kademesinde olanların çoğunun her şeyi bildikleri iddiasında olmalarıdır.

Gerçi etrafınızda da mutlaka vardır…

Her konuda bir fikri olan, size daima akıl veren, bütün işlerde deneyimi olduğunu düşünenler…

Onlara göre sadece kendi fikirlerinin önemi vardır. Başkalarının ne düşündüğü önemli değildir.

Sanki onlar olmasa dünya dönmeyecek, güneş doğmayacak…

En büyük tehlike ise, onlar bildiklerini sandıklarından hiç bir şey öğrenmek istemezler.

Bu nedenle bu tip insanların bir şeyler öğrenmesi mümkün değildir.

Çünkü öğrenmek sonsuz bir çaba gerektirir ve öğrenmenin derinliklerine dalanlar alçak gönüllüğü de öğrenir.

Diğer bir tehlike ise yarı bilgililerdir. Bunlar bildiklerini sanarak hareket eder, çamura saplandığında ise burnundan da kıl aldırmaz. Gururundan kimseye bir şey danışmaz.

Sonuçta da kendisinin eseri olan yarım yamalak ucubeler etrafta görünmeye başlar.

Her şeyi ben bilirimciler, konuşmayı da çok severler.

Ne zaman bir ortam bulsalar, yarım yamalak bildiklerini, işin uzmanıymış gibi anlatmaya başlarlar.

Ne yazık ki memlekette pek de bilen olmadığı için, insanları inandırmayı başarırlar.

Ama bilmezler ki akıl akıldan üstündür.

Aslında işin özeti şu sanırım: Akıl fukara olunca, fikir ukala olur.

*****

SENDEN AKILLILAR DA VAR!

Bir karpuz tarlası olan çiftçi, her akşam tarlasına çocukların dadandığını ve birkaç karpuzun eksildiğini fark etti. Epey düşündükten sonra, tarlaya bir uyarı levhası koymaya karar verdi: "Dikkat! Karpuzlardan birine siyanür enjekte edildi!"

Ertesi akşam karpuz yiyemeden kaçan çocukları keyifle izledi. Bir hafta sonra, çiftçi tarlasında geziyordu. Karpuzlarını kontrol ederek eksik olmadığını düşünürken gözü kendi levhasının yanına konan bir levhaya ilişti: "Şimdi o karpuzlardan iki tane var!"