
Rahmi Tamer Özçelik
rahmitamer@hotmail.com
Daha öncede yazmıştım…
1980 öncesinde özgürlükten bahsetsen komünist; din, iman, memleket desen faşist damgasını yerdin.
Bugün de pek farklı olduğu söylenemez…
Yönetenleri eleştirsen paralel, eylemcileri eleştirsen yandaş oluveriyorsun.
Kısacası bir arada bir derede sıkıştık kaldık, ne yapacağımızı pek bilemez hale geldik.
Aşağıdaki durum sanırım halimizi en güzel şekilde anlatıyor…
*****
Bir kamyonun çarpmasıyla yaralanmış olan çiftçi Mehmet, kazadan sorumlu tuttuğu taşıma şirketine dava açar. Mahkeme salonunda şirketin avukatı ile Mehmet karşı karşıya gelir ve avukat sorar:
- Siz kazadan sonra gelen polis memuruna “ben çok iyiyim” demediniz mi?
- Anlatayım ağam; ben bizim eşeği gasabada satışa götürmek üzere gamyonetime bindirmiştim ki...
- Bırakın ayrıntıları Mehmet Bey, siz sadece soruma yanıt verin: Siz, kazadan hemen sonra gelen polis memuruna “ben çok iyiyim” dediniz mi, demediniz mi?
- İşte anlatıyom ya Avukat Bey; eşeği gamyonete yüklemiş, yola çıkmıştım ki...
Avukat tekrar adamın sözünü keser ve hâkime dönerek:
- Sayın hâkim, size olayın tam olarak nasıl gerçekleştiğini davacının kendi ifadesi ile almaya çalışıyorum ama soruma yanıt vermiyor. Bu bey, kazadan hemen sonra olay yerine ulaşan polis memuruna ifadesinde “çok iyi” olduğunu söylemiş. Kayıtlara geçmiş. Şimdi, aradan kaç hafta sonra müvekkilime dava açıyor. Ben bu davada, bu şahsın mahkemeyi yanıltmaya çalıştığına inanıyorum. Lütfen, sadece soruya yanıt vermesini söyler misiniz?
Hâkim çitçinin hikâyesi ilgilenir gibiydi:
- Eşek hakkında söyleyeceklerini merak ettim aslında. Bırakalım da anlatsın...
Mehmet hâkime teşekkür ederek devam eder:
- İşte dediğim gibi sayın hâkimim, tam eşeğimi gamyonetime bindirmiş şehre doğru gidiyodum ki, bu şirkete ait gucuman bi kamyon, “DUR” tabelasına aldumadan üzerime sürdü ve bize çarptı. Ben yolun bi yanına fırladım, Garagaçan bi yana...Nası kötüyüm, nası kötü, anlatamam...Gıpırdanamıyom sancıdan...Öte yanda Garagaçan bi anırıyo, bi anırıyokine, ortalık inliyo. Derkene bi pulis memuru geliverdi, Garagaçanın sesini duymasile önce ona dooru getti, eğildi, bahtı, tabancasına davrandı, alnının ortasından Garaganımı vurmasın mı?
Soonacııma, yolun garşı tarafına geçti, bana dooru geldi, dedikine:
- Eşeğin hali berbattı, vurmak zorunda kaldım, sen nasılsın?
Yazılarını okuyor ve tebrik ediyorum. Sağlıcakla kal.






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!