DİPLOMASİ

11.03.2015 00:00:02

Devletler uluslar arası arenada çıkarlarını korumak için birçok unsurdan faydalanırlar.

Bunların en başında ve etkili bir yöntem olan diplomasi gelir. Diplomasinin en büyük oyuncuları da diplomatlardır.

Kısaca tanımlamak gerekirse de diplomasi; dış politikada sorunların barışçıl yöntemlerle ve müzakereler yoluyla çözülerek, ulusal menfaatlerin büyük ve masraflı bir güç kullanmadan en kestirme bir şekilde korunması olarak ifade edilebilir.

Ne yazık ki son zamanlarda devletimizin bu konuda pek başarılı olduğunu söyleyemeyiz.

Son on yılda dış politikada sıfır sorun hedefi ile yola çıkıp, sınır komşumuz da dâhil çoğu Müslüman olan ve iyi ilişkide bulunduğumuz bazı ülkelerdeki elçiliklerimizi kapatmamız sanırım bunun en büyük göstergelerindendir.

Gün geçtikçe yalnız bir adam olma yolunda ilerliyoruz.

Ne diyelim devletimizi yöneten büyüklerimizin bir bildiği vardır mutlaka…

Biz en iyisi diplomasiyi güzel bir şekilde anlatan kısa bir hikâyeyle bitirelim yazımızı…

*****

Adamın biri Afrika´da safariye çıkarken, yanına minik köpeğini de almış.

Bir gün bu minik köpek sahibi safarideyken, ormanda kelebekleri kovalayıp, çiçekleri koklarken kaybolduğunu fark etmiş. Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki karşıdan bir leopar geliyor ve belli ki günlük yiyeceğini arıyor…

- Şimdi başım dertte, diye düşünmüş köpekçik…

Ne yapabilirim diye düşünürken yerlerde kemik parçaları görmüş. Hemen arkasını leoparın geldiği yere dönerek, kemikleri kemirmeye başlamış. Bu arada da leoparın hareketlerini kestirmeye çalışıyormuş.

Leopar tam saldıracakken minik köpek kendi kendine konuşmuş:

- Ne kadar lezzetli bir leoparmış. Acaba etrafta bundan bir tane daha var mı?

Bunu duyan leopar bir anda donmuş kalmış ve en yakındaki ağaca tırmanarak dalların arasına saklanmış:

- Tam zamanında kurtardım yoksa bu yaratığa yem olacaktım, diye düşünmüş leopar...

Bütün bunlar olup biterken bir maymun ağacın tepesinde olanları izliyormuş. Gördüklerini kullanarak bundan sonra leoparın hışmından kurtulacağını düşünmüş. Leoparın yanına giderek neler olduğunu anlatmış. Leopar köpeğin yaptıklarına çok sinirlenmiş ve maymuna, "atla sırtıma, gidip şunu yakalayalım" demiş.

Az önceki yerde bekleyen minik köpek, kızgın leoparın yeniden sırtında maymunla birlikte, süratle kendisine yaklaştığını fark etmiş. Ne yapacağını düşünürken, kaçmaya da kalkmamış.

Bunun yerine arkasını leoparın geldiği yöne dönerek kemikleri kemirmeye devam etmiş.

Tam leopar saldıracakken, yine kendi kendine konuşarak leopara duyurmuş:

"Şu aptal maymun da nerede kaldı? Yarım saat önce bir leopar daha getirsin diye gönderdim, hala haber yok! "

Diplomasi denen şey bu olsa gerek!

Hızlı düşün, sakin ol, güçlü görün, düşmanını kendi silahı ile yen…