• resmi ilanlar
Rahmi Tamer Özçelik [email protected]

KİM BU ADAM?

03.06.2015 00:00:02

 

https://line.do internet sitesi dünyanın en mütevazı lideri olarak takdim ettiği politikacının bazı röportajlarda verdiği cevapları yayımlamış…

Devrim ve Ayaklanmalar Üzerine:

"Korkunç bir kışla sonlanan bazı baharlar gördüm. Biz insanlar, topluluk halinde yaşamayı seviyoruz. Tek başımıza yaşayamayız. Hayatlarımızın devamı için toplumla iç içe olmak durumundayız. Hükümet devirmek ya da sokaklarda barikat kurmak başka, birlikte daha iyi bir toplum yaratmak ve onun inşasını üstlenmek başka. Bu organizasyon, disiplin ve uzun süreli çalışma ister. İkisini birbirine karıştırmayalım. Şunu açıklığa kavuşturmak isterim: Gençliğin o enerjisine yakınlık duyuyorum, ama bu olgunlaşmazsa bir yere varacağını da sanmıyorum."

Küresel tüketim üzerine:

“Artık hemen her şeyin geri dönüşümünü sağlayabiliyoruz. Eğer kendi kendimize yetecek şekilde, tutumlu yaşayabilseydik, yeryüzündeki yedi milyar insan gereksinim duydukları her şeye sahip olabilirdi. Küresel politika öyle bir yol takip etmeli. Ama biz her şeyi insanlar ve ülkeler bazında düşünüyoruz sanırım, yeryüzündeki bir tür olarak değil.”

Makamda mütevazı davranmak üzerine:

“Politikacılar merdivenin basamaklarını tırmanmaya başlar başlamaz bir anda kral oluveriyorlar. Bu işler nasıl oluyor bilmiyorum… Makamın ihtişamı feodal bir geçmişin kalıntısı gibi: “Saraya, kırmızı halılara, arkanda durup, ‘evet efendim’ diyecek pek çok insana ihtiyacın var.

 Bence bu çok kötü...”

Yaşı hakkında:

“Yaşlı insanlar, yaşları yüzünden yaşlı değildirler, kafalarının içidir onları yaşlı yapan. Sokaklarda yaşananlardan korkmuyorlar da bundan mı korkuyorlar?”

Dünyanın en fakir başkanı olarak adlandırılması üzerine:

“Ben en fakir başkan değilim. En fakir olan hayatını idame ettirebilmek için çok şeye ihtiyacı olandır. Benim yaşam tarzım, aldığım yaraların neticesi. Ben, kendi geçmişimin oğluyum. Sırf bir döşeğim var diye mutlu olduğum yıllarım oldu benim.”

Maaşının yüzde 90’ını bağışlaması üzerine:

“Sırf başkanım diye yaşam tarzımı değiştirmem. İhtiyacımdan fazlasını kazanıyorum, bu başkalarına yeterli gelmese bile. Benim için bu bir özveri değil, zorunluluk.”

Başkan olmak üzerine:

“Başkan, bir fonksiyonu yerine getirmesi için seçilmiş, üst düzey bir yetkilidir. Kral değildir, tanrı değildir. Bir kabilenin her şeyi bilen büyücü doktoru değildir. Devlet memurudur. Bence ideal şekilde yaşamak, hizmet ve temsil etmeye çalıştığımız insanların büyük çoğunluğu gibi yaşamaktır.”

 

 

Mutluluğun sırrı üzerine:

“Uyum içinde yaşamak insanın nasıl düşündüğüne bağlı... Kendiniz olun ve kendi kriterlerinizi başkalarına dayatmaya çalışmayın. Başkalarından benim yaşadığım gibi yaşamalarını beklemiyorum. İnsanların özgürlüklerine saygı duymak isterim, ama kendi özgürlüğümü de savunurum. Ve bu ne düşündüğünü söyleme cesaretinden gelir, bazen insanlar o fikirleri paylaşmasalar bile.”

*****

Bu adam; eşi Lucia Toplansky'yle tek odalı küçük bir evde, çok sayıda (üç bacaklı Manuela dâhil) köpekle yaşayan, maaşının yüzde 90'ını bağışlayarak tasarruf timsali olan 2010-2015 yılları arasında ki Uruguay Devlet Başkanı Jose Alberto Mujica ‘dan başkası değil…

 

Ne diyelim… Bize de, darısı başımıza demekten başka bir şey düşmüyor…

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: