
Ayşe KUDU
boluexpress@hotmail.com
Efenim, insan olarak her birimiz sosyal varlıklarız değil mi? İtirazı olan yoksa devam ediyorum; dolayısıyla iletişim kurmaya, iletişim kurmaktan ziyade anlaşılmaya ihtiyaç duyarız. Ergenliğe girerken başlayan ‘’kimse beni anlamıyor’’ düşüncelerinin çevremizden duyduğumuz öğüt (bunu böyle yapmalısın), yargılama (tembel olduğun için hep otur sen), eleştirme(o da öyle mi yapılır!) değil de sadece ‘’seni anlıyorum’’ cümlesinin hakkı verildiğinde, olmayacağını belirtelim.
….
Empatinin bize kattıkları yanında biz empatik davranmışız çok mu? Araştırmalar, empati kurma becerisine sahip olmanın sosyal uyumu arttırmakta ve sosyal ilişkideki yeri güçlendirdiğini söylüyor. Olaylara farklı açılardan bakılmasına imkân tanıyor ve iletişim sorunlarını kolaylıkla çözmeyi sağlıyor. Ayrıca, saldırganlık ve istismarın da azalmasında oldukça büyük bir role sahip imiş.
…
Carl Rogers Empatiyi; Bir kişinin belli bir duruma ilişkin olarak karşısındaki kişinin duygu ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, onun hissettiklerini hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi süreci olarak tanımlamış. Yani; karşımızdaki kişinin anlattıklarını dinlemenin ötesinde anlıyoruz. Yetmiyor. Hissettiklerini hissediyoruz. Yetmiyor. Anladıklarımızı ve hissettiklerimizi ona sözlü veya davranışsal olarak ifade ediyoruz.
…
Ama ne yazık ki empati ile sempatiyi karıştırabiliyoruz zaman zaman. Örneğin Kırmızı Başlıklı Kız hikâyesinde, kırmızı başlıklı kıza sempati duyarız. Onun neden o şekilde davrandığını anlamaktan ziyade yaptıklarını doğru buluruz. Kırmızı başlıklı kıza duyduğumuz bu sempati, kurdun evi olan ormanda hala huzursuz yaşamasına sebep olmakta. Haydi, gelin bir de hikâyeyi kurdun ağzından dinleyelim.
…
Kurt: Efenim, orman benim evim. Evime kim girmiş kim çıkmış bilmek isterim. Bir gün gene evimde dolaşırken bir kırmızı başlıklı kız gördüm. Nereye gittiğini merak ettiğim için onu takip etmeye başladım. Babaannesinin evine gittiğini anladığımda ne yapacağını anlamak için ondan önce gidip babaannesini yatağın altına sakladım ve kıyafetlerini giydim. Kırmızı başlıklı geldiğinde hakaret etmeye başladı: babaanne senin gözlerin neden o kadar iri, babaanne senin kulakların neden o kadar kocaman!… Ve en sonunda zaten mustarip olan dişlerime de hakaret edince dayanamadım dedim ki seni daha iyi yiyebilmek için. Anlamadan kaçmaya başladı. Nereden bilebilirdim ki korkacağını. Durumu izah etmek için peşinden giderken bir de ne göreyim kapıdan ormancı çıkageldi. Burada kötü giden bir şeyler olduğunu sezinledim ve ormanın derinliklerine kaçtım.
O gün bugündür saklanmaktayım. Kırmızı başlıklı kız hakkımda kötü dedikodular çıkarmış çıkamıyorum ortaya. Kendi evimde bir huzurlu yaşayamıyorum azizim. Biri kırmızı başlıklı kıza gerçeği söylesin de ben de evimde rahat rahat yaşayayım.
Dipnot: Geçmiş yaşantılar (gene karşımıza çıktı), deneyimler, genetik miras, aile, çevre gibi faktörlerin etkisini düşünecek olursak o da haklı o da haklı.






























Fuat Bayramoğlu
LİDERİ YENMEK, GALİBİYETLERİN EN GÜZELİ
Fatma Marmara
CUMHURİYETİMİZİN 100. YILI KUTLU OLSUN
Mehmet İşgörücü
YÜZÜNCÜ YILDA BOLU’DA TİYATRO
Ayşe KUDU
BİLİNÇALTIMIZIN TRAFİK HALİ
Duygu Güler
HOŞGELDİN ATAM
Hikmet Baydar
DÖVİZDE SON DURUM..
Tahir Semih Özçelik
VİZYON VE İNOVASYON
Rahmi Tamer Özçelik
PİŞMANLIK
Genc-i Nihan
GLOBALLEŞEN DÜNYADA NORMALLEŞEN TERİM ‘FAİZ’
Ekrem Çetinkaya
YATA YATA
Fevzi Saçlı
ÇÖPE ATILMA KORKUSU SARDI BENİ
Kemal Bilsel Sarısözen
MAKULU GÖREMEYEN DÜŞÜNCENİN,NE ÖNÜNDEN, NE DE ARKASINDAN GİDİLİR
Mehmet Korkusuz
KORKUSUZ YORUM
Fatma Kubilay
TÜRKMENLER’İ YALNIZ BIRAKMAYALIM….
M. Cengiz Poyraz
MİRAP MI, SAHNE Mİ? CÜBBE Mİ, KOSTÜM MÜ ?
Ebru Eyvazoğlu
AK PARTİ, CEMAAT VE BİZ
Dr.Ahsen SAÇLI
ENERJİDE TOPLUMSAL MALİYET
Murat Çelik
Bolu’nun şovmen vekilleri!