• resmi ilanlar
Ayşe KUDU [email protected]

Müziğin Ruhla Dansı

18.07.2013 00:28:19

 

Efenim, insan ruhunun her halinde yanında olanmüzik, çeşitli seslerin belirli bir ritme göre biçim kazanması anlamına gelir. Ritim, tüm canlılarda evrensel bir yaşam formu olarak ortaya çıkar. Çünkü tüm canlılar, kendi iç yapılarında belirli yaşamsal işlevlerini döngüsel bir ritim içinde gerçekleştirirler. Vücudumuzun işleyişi, günlük yaşamımız ve hatta tüm yaşamımızın kendi içinde bir ritmi vardır.

İnsan ruhu, müzikteki ritim ile uyum sağladığında iç dünyasında huzur bulur. Müzik hisleri somutlaştırabilir, nefes alış verisini etkiler, kalp atışını, nabzı ve kan basıncını etkiler, kas gerilimini azaltır, beden hareketlerini ve eşgüdümü geliştirir, beden ısısını etkiler ve strese bağlı hormonları düzenleyebilir.

Müziğin insan üzerindeki etkisini düşünecek olursak hayatımızın her alanına girmiş olduğunu görmemiz mümkün. Altınölçek (2004) müziğin, insan beyninde sevgi,öfke, korku, coşku gibi duyguların yönetildiği yer olan limbik sistemi hareket geçirdiğini belirtmektedir. Bu sistem, beyindeki davranış ve heyecanlarımızı, temel biyolojik dürtülerimizi, belleğimizi ve öğrenmeyle ilgili mekanizmalarını içerir. Bu nedenle etkileme gücü olan müzikal bir eser, limbik sistemin bu özelliklerini harekete geçirerek, bireyin motivasyonunda ve davranışlarında değişiklik meydana getirebilmektedir.

Müziğin eğitim- öğretim hayatındaki yerine bakıldığında Mozart Etkisi adı altında 1990’lı yıllarda yapılan bir çalışmayla karşılaşıyoruz. Bu etki, (klasik) müziğin eğitim amaçlı kullanılabileceğini ve eğitim-öğretim üzerine olumlu katkılarının olabileceğini ortaya koymuş.

Scheel ve Westefeld, (1999), müziğin etkileri konusunda yaptıkları benzer çalışmada heavy metal müziğin gençleri kızgınlığa teşvik edebileceği, yani bir tahrik unsuru olarak rol oynayabileceğini belirtmişlerdir

Fahri Sezer (2011) çeşitli müzik türlerinin(Türk halk müziği, Türk sanat müziği, pop, rock, arabesk, slov, klasik ve ney müziği) öfke ve psikolojik belirtiler üzerindeki etkisini incelemiş.Türk halk müziği dinlemeyi tercih eden bireylerin sürekli öfke puan ortalamalarının diğer müzik türlerini dinlemeyi tercih eden bireylere göre en yüksek olduğu görülmüştür.Halk müziğinde söylenen şarkıların daha çok gurbet, hasret, yalnızlık vb. duyguları sıkça dile getirdiği ve bu duyguları depreştirdiği ve bu tip müziği dinlemeyi tercih eden bireylerin şarkıların sözlerindeki bu duygusal mesajlardan etkilendikleri için sürekli öfke durumlarında artışın olduğu söylenebilir.Arabesk müzik dinlemeyi tercih eden bireylerin öfkelerini kontrol edemediklerini ve öfkelerini dışa vurduklarını görülmüştür. Öfke kontrol edebilen grubun, klasik müzik ve ney müziği dinlemeyi tercih eden bireylerden oluştuğu görülmüştür.Slov müzik, ney müziği, pop müziği gibi müzik türlerini dinlemeyi tercih eden bireylerin herhangi bir psikolojik belirti görülme olasılığının düşük olduğu görülmüştür.

Dipnot: Sizi en iyi anlayan ve size anlatan seçtiğiniz müziktir. Seçtiğiniz müziğe dikkat edin, ne istediğinizi açığa çıkarabilir.

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: