• resmi ilanlar
Ayşe KUDU [email protected]

Bu Benim Dünyam

05.09.2013 00:52:16

 

Biraz psikolojik, biraz felsefik, ee biraz da pestimist!

Efenim,  görünen o ki yuvarlak bir yerkürenin ufacık bir bölümünde yaşıyoruz. Bu ufacık kısım dediğime bakmayın, daha algılayamadığımız, keşfedemediğimiz, yaşamadığımız ve bizi bekleyen bir sürü olay var ömür dediğimiz zaman diliminde. Ama yerkürenin dışı uçsuz bucaksız. Galaksiler, kara delikler ve kara deliklerden geçildiği inanılan paralel evrenler. Düşünceler gibi sonsuz… O zaman yerküreyi insanın somut kısmı olan vücuda benzetirsek, beyni de paralel evrenleri olan uzaya benzetebiliriz.

...

Şemsiyemin altında düşüncelerimle ilerliyorduk. Düşüncelerim bazen kırmızı ışık yakıyordu durmam için. Duruyordum da. O kadar inanıyordum ki onlara. Söylediği her şeyin doğru olduğunu düşünüyordum. Hala da öyle düşünüyorum. Sadece değişen düşüncelerim oluyor yaşımla birlikte. Evet, 42 yıldır düşünüyorum…

Yaşadığım yer kuzey kutbuyla ekvator arasında küçük bir kasaba. Dört mevsimi yaşayabildiğim bu kasabada evimden işime gitmem 5 dakikamı almıyor. Zaman dilimi aynı, yine bir yıl 365 gün burada. Ama bu 365 gün sizin yaşadığınız kadar hızlı mı geçer bilemem. Fazla görüştüğüm insan yok. Görüştüğüm insanların yanında da ben, ben olmadığım için bu sefer de aslında onların görüştüğü biri yok. Sanki her birimiz bir paralel evreniz ama birbirimizden haberimiz yok. Birbirimize giden kara delikleri bulamıyoruz belki de. Kim bilir belki de bulamayan benim ve bulmak da istemiyorum.

İnsanların daha beni tanımadan hakkımda fikir sahibi olmaları, daha ağzımı açmadan cümlemi bitirmişim gibi davranmaları, yargıları ve bir kalıba sokmaya çalışmaları düşüncelerime bu kadar güvenmeme sebep belki de. Bu kadar kötümser değil durum tabi. Bazen bir söz, bir gülümseme gününün güzel geçme sebebi bile olabiliyor.

Mutluluk kavramını yakalamaya çalıştığımızı gördüm defalarca. Ama mutluluk kavramının kelebek misali bir günlük ömrü olduğunu söyleyen yine düşüncelerim oldu. Daha çok hayattan memnun olma kavramını yaşıyoruz. Hayattan ve o andan. O an öyle bir şey ki, zaman o ana adımını attığı anda kronolojik tarihte yerini alırken öbür adımı atıp ilerlemeye çalışmak geleceğin belirsizliği içerisinde yer almasına sebep olabiliyor. Düşüncelerimin de dediği gibi biz geçmişimizden pişman olup geleceğimizden kaygı duymaktan o ana hiç hak ettiği değeri veremiyoruz.

Düşüncelerimle mutluyum ben. O kadar geniş bir yelpazesi olmadığını görsem de genişleyebildiğini, değişebildiğini ve esnediğini görmek heyecan verdi her defasında. Bir düşüncenin bitişinde hatta bazen yarım kalışında içindeki bir kelimenin diğer düşüncenin kapısını açtığını görmek o an kaynaktan fokur fokur akan bir mutluluk benim için. Hele de bir kitap okurken yarattığın dünyanın sahibi olduğunda ve o dünyanın kendi sınırları içinde de olsa bir sınırsızlık yaratmaya çalışması, yaratıcılığa sahip insanın bu yeteneğini kullanabildiğinin göstergesi. İşte bu yaratıcılık, 42 yaşımı doldurduğum bugün 42 yıllık serüveni.

Dipnot: Hayattan memnun olmanın sırları düşüncelerimizde saklı olmalı. Beynin kıvrımları arasına saklanmış olan düşüncelerimizin farkına varmamız dileklerimle…         

( Yazı, Jean Jacques Rousseau’nun ‘’Yalnız Gezenin Düşleri ‘’adlı kitabından etkilenen düşüncelerim tarafından yazılmıştır.)

 

 

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: