• resmi ilanlar
Ayşe KUDU [email protected]

Dost Dost Diye Sana Sarıldım

31.10.2013 00:50:48

 

Efenim, doğduğumuz andan itibaren sevgi, koşulsuz kabul ve güven duygularını yaşamak ister ve yaşadığımız kişilerle güvenli bir bağlanma kurarız. Güvenli bağlanma, gelişimsel olarak ilk önce anne ve baba sonrasında akrabalar, dostlar, arkadaşlar, eş ve çocuklar olarak devam eder. Varoluşsal olarak bu gelişimsel süreçte anlatma, anlama ve anlaşılma ihtiyacı içinde olan bizlerin yaşadığı bir çelişki de vardır aslında: yalnızlık ve sosyalleşme isteği…

Masumiyetimizi koruduğumuz küçük yaşlarda kurduğumuz dostlukların daha uzun süre sürdürülebildiklerini fark ettim. Belki bu durum daha kişiliğimizin oturmamasından ve bu nedenle ayırt etme gücümüzü insan davranışları üzerinde kullanmamamızla ilgilidir. Belki biraz da çocuksu masumiyetimizden. Ergenlik dönemiyle birlikte iç dünyamıza dönüp kendi kişiliğimizi bulmaya çalışırız. Bu dönemde isteğe bağlı olarak bir yalnız kalma ihtiyacı hisseder ve yalnız kaldığımızda dünyaya ilişkin iç muhakemelere başlarız. Sosyallik sessizce kenarda bekleyip ağzımızdan çıkacak bir söze bakar, dostlarımız gibi.

Ergenlik dönemiyle şekillenir kişiliğimiz. Bu dönemden sonra dostluk kazanmaya karşı yalnız olma dönemi başlar. Kimliğini bulan kişi artık başkalarıyla yakınlık kurmaya hazırdır. Ne var ki bu dönemden çok çok önce güven, koşulsuz kabul ve sevgi üçgeninde büyüyen dostlukların hala devam ettiği görülür. Shakespeare’nin de dediği gibi; Sen benim için, güzel dostum, asla yaşlı olamazsın. Çünkü seni ilk gördüğümde güzelliğin neyse şimdi de öyle görünüyor.

Dostluk kavramının içini doldurmak akıl işi değildir. Fedakarlık, içtenlik, empati yeteneği, emek, gülümseme, yeri geldiğinde de omzunu verip gözyaşlarına ortaklık gerektirir. Kısaca çocukluk gerekir, çocukluğun o en masum halini.

Aklımızın değil yüreğimizin oluşturduğu dostluğumuz bu yıl 19. senesini dolduruyor Meltem Yamakoğlu. Ne iyi ettin de doğdun. Sen bu hayatın bana verdiği en güzel armağanlardan birisin. En güzel 19.yıllarda beynimizin içindeki nöronlarda hayat bulmak ve son nefesimize kadar iyi ki doğdun cümlesini kurmamız dileklerimle, tüm o çocuksuluğumuzla.

 

Dipnot: Bu yazı yalnızlığın sosyalliği olan dostluğu bana anlamınca yaşatan Meltem Yamakoğlu’na ithaf edilmiştir.

YORUMLAR  (Toplam 2 yorum)

  • Palmiye yayınları  (13.11.2013 11:49:37)

    Palmiye yayınları olarak gazeteci, yazar, şair arkadaşlarımıza bir imkân sunuyoruz. Destekli yayıncılık kapsamında yazılarınızı kitaba dönüştürebiliriz. Siz yazın biz basalım yayınlayalım. Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi için lütfen iletişime geçiniz. İletişim bilgilerimiz: [email protected] https://www.facebook.com/palmiyeyayinlari Tel: 0555 2915061-0539 3602045

  • Bir Dost  (01.11.2013 02:28:06)

    Sıradan bir kız vardı.Hiç bir özel yeteneği olmayan, fiziksel ya da ruhsal ya da düşünsel sıra dışı bir özelliği olmayan şu hayatta kendini ayrıcalıklı hissedebileceği hiç bir alanı olmayan, herkes gibi alelade bi kız.Yalnızca dostunun satırlarında değer ve anlam bulur böyle bir insan. Hayatımı anlamlandırdığın için asıl sen iyi ki doğdun.Varlığın olmasa var oluşum böyle olmazdı. İyi ki varsın

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Yazarın son yazıları

    Yazarın TÜM YAZILARI

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: