Yurtdışındaki elektronik cihazlar

10.09.2013 00:27:39

Bu haftaki konumuz yurtdışındaki elektronik cihazlar. Malumunuz Türkiye gibi orta gelişmiş ülkeler teknolojiye, Ar&Ge ye yatırım anlamında çok geç kalmışlardır. Bu da uluslararası elektronik pazarda söz sahibi olmamasının başlıca nedeni olarak verilebilir.

Bilgi çağı paralelinde gelişen ülkeler, bilgiyi üretmekle kalmayıp, kullanma ve akabinde pazarlama mantığını güder. Biz de ülke olarak üretme ve kullanma aşamalarından geçiyoruz. Özellikle savunma sanayi sektöründe bu noktaları aşıp, dünya pazarında söz sahibi olma yolunda ilerliyoruz.

Savunma sanayinde yapılan atılımların, maalesef bilgi teknolojileri, bilgisayar ve telefon alanlarında esamesi okunmuyor. Kendi üretimimiz olan en basit bir cep telefonu veya bilgisayarımız yok. Hükümetler bu alanlardaki çalışmalara destek vermeli, bu sektörün önünü açmalıdır.

Ülkemizde elektronik ürünlerin üretiminin çok kısıtlı olması, ithal ettiğimiz ürünler pastasında elektroniğin payının büyük olmasının yolunu açıyor. Hal böyle olunca da yurtdışında bir ürünün fiyatı “a” dolar iken bizde “2a” yeri geliyor “3a” dolar olmaktadır.

Bu pahalılığın nedeniyle tüketiciler, yurtdışından temin yoluna gidiyor. Tabi bu noktada çeşitli varyasyonlar (olasılıklar) mevcut.

~ “ebay” , “amazon” , “hobbyking” gibi uluslar arası ticarete hakim olan internet sitelerinden istediğimiz ürünleri almak mümkün. Fakat bu yöntemle aldığımız ürünü satan firma kargoyla gönderdiğinden gümrük vergisine takılmaktadır. Yani siz Türkiye’den bu yöntemi kullanarak bir ürün alırken ekstra vergi ödemeye mecbursunuz. Dip not: Yüksek frekanslı elektronik ürünler –ki bunlar Rx&Tx yani alıcı-verici konumundaki ürünlerin belli bir değeri aşması durumunda ürününüz gümrüğe takılabilir. Bu çok istisnai bir durumdur. Genelde hobi ürünleri olan uzaktan kumandalı uçak,pilanör, veya helikopterlerin alıcı vericilerinde bu tarz problemler olabilmektedir.

~ Bir diğer yöntem de bizzat yurtdışından, kendiniz veya bir yakınınız vasıtasıyla herhangi bir elektronik ürün getirebilme şansınız var. Genellikle ABD ve AB ülkelerine sık gidildiğinden ve üreten ülkeler olduğundan bu ülkeler tercih edilmektedir. Bu yüzden yurtdışından getirilen elektronik cihazları; ABD’den gelenler ve AB ülkelerinden gelenler olarak ikiye ayırıyorum.

a} ABD 50 eyaletten oluşan bir federal anayasal cumhuriyettir. Her eyaletin aynı olduğu gibi, farklı kanunları da vardır. Farz-ı misal siz ABD’den bir elektronik cihaz alacaksanız, bulunduğunuz eyaletin vergisine bağlı olarak, satış fiyatının üstüne ek bir ücret ödemeniz gerekir. Delaware eyaleti hariç ABD’nin her neresinde olursanız olun bu ekstra maliyeti gözden çıkaracağınızı unutmayın. Sadece Delaware eyaletinde vergi ücretlendirilmesi yoktur!

b} AB ülkelerinde de ABD’den farklı olarak elektronik ürünün mevcut (katalog) fiyatının üzerine ek olarak bir vergi vermiyorsunuz. Ek vergi vermediğiniz sizi sevindirdiyse durun bir müjde daha var  Havaalanlarından çıkarken ülkeden ülkeye değişen “tax free” yani yaklaşık %8 ila %15 arasında vergi indirimine tekabul paranızı geri alabilirsiniz.

Yurtdışından elektronik bir ürün alacaksanız, “sahip olmak istediğiniz ürünün menşei firması hangi ülkede üretim yapıyor? ” sorusunun cevabını öğrenmeniz gerekiyor. Yani “Dell” “Apple” ürünü almak istiyorsanız ABD’de üretildiğinden orada almanız mantıklı olacaktır. Bir diğer olumlu yanı orada kişinin isteğine göre –özel- üretim olduğu için kendi isteklerinize göre alacağınız ürünün özelliklerini değiştirebilme imkanı da doğacaktır. Ayrıca dolar ve euro değer parametreleri de tercihimizde önemli bir sebep olmalıdır.

Yurtdışından almış olduğunuz elektronik ürünlerin çoğu bir yıl garanti (uluslar arası garanti) ile Türkiye’ye gelir. Kendi ülkemizden almış olursak tüm elektronik cihazların iki yıl garantisi olur. Arada sadece yarı yarıya bir fark varmış gibi düşünmüyoruz. Çünkü buradan almış olduğumuz ürünün garanti kapsamları detaylı bir şekilde kitapçığında yazmaktadır. Fakat yurtdışından getirdiğimiz elektronik ürünün bir yıllık garanti kapsamı konusunda net bir cevap alamıyoruz. Üretici firmaya bir yıl içinde ana kart arızasıyla gittiğimizde uluslar arası garanti kapsamında bu arıza türü yoktur cevabını alabiliyoruz.

Son olarak; Dolar, Euro’nun TL üzerindeki değerine, alacağımız ürünün üretildiği ülkeye, ikinci kalite ürünlerin gittiği ülkelere, garanti kapsamına dikkat edilmesi gerekir.

Sözün özü: Başkalarının hayatından ders alın.İnsan bütün hataları kendi yapacak kadar uzun yaşamıyor. Eleanor Roosevelt

Teknolojice:

* Bilgisayar alırken harddisk’i yüksek olsun içini istediğimiz gibi doldururuz, yetmemezlik yapmasın! Diyerek hataya düşmüş oluruz.

* Harddisk kavramını basit bir örnekle açıklamak istiyorum:

a} CPU’nuz yani işlemciniz 2.5 GHz olan dört çekirdekli harddisk’i 1TByte (1000 Gb= 1 milyar byte) bir bilgisayarımız olsun.

b} CPU’nuz yani işlemciniz 2.5 GHz olan dört çekirdekli harddisk’i 512GByte (512 milyon byte) bir diğer bilgisayarımız olsun.

gördüğünüz üzere işlemcileri aynı, tek fark birinci bilgisayarın harddisk kapasitesi iki kat faz olmasıdır. Aslında bu size avantaj olarak gelebilir. Ben bunu, aynı motor gücüne sahip olan iki farklı araç olarak düşünüyorum. Biri otomobil, diğeri kamyonet… hangisinde manevra kabiliyeti, serilik ve akıcılık olur bunu siz benden daha iyi bilirsiniz. Bilgisayarları seçerken de aynı mantık geçerlidir. Bu konuyu detaylı olarak iki hafta sonra inceleyeceğiz. Harddisk çeşitleri, cpu lar ve farkları, alırken dikkat edilmesi gerekenler vs.

Gelecek hafta görüşmek dileğiyle, esen kalın.

Gelecek haftaki konu:

Baz istasyonları ve vericiler