Tahir Semih Özçelik

Teknoloji gelişimi ve işletim sistemlerinin geleceği

21.10.2013 00:26:48

İnsan alışkanlıklarında kolay kolay vazgeçemez. Kendi alıştığı düzeni terk etmek istemez. Bu olgu yaşamının tüm noktalarında geçerlidir. Ben bunu tahtaravelliye benzetiyorum. Kimi alışkanlıklar uç tarafta, kimileri ise ortalarda. Teknoloji alanı ise oldukça esnek olduğundan uç tarafta olduğunu düşünüyoruz. Çabuk değişen, değişken olduğu için…

Bizim çocukluğumuzun(90'lı çocukların) gözde programlarının ilk başında tartışmasız msn (messenger) gelmekteydi. -di dedim çünkü şuan kullanlar %90 oranında azalmıştır. Şuan bunun yerini Facebook chat, dolayısıyla da Skype almaktadır. Bizden önce de ICQ sohbet programı vardoı. Eskiden mail olarak Yahoo sıklıkla kullanılırken şimdilerde Hotmail ve Gmail kullanılıyor.

Telefon olarak, ilk başta Sony Ericson ve Nokia gelirken, şimdilerde HTC, iPhone ve Samsung daha revaçta...

Yine eskiden buraların tek hakimi Windows iken şimdilerde mevcut durumunu korumasına rağmen epeyce geriliyor. Yazılımcılar Linux, tasarımcılar Mac OS 'a yönelmeye çoktan başladı bile…

Kendimden örnekler vererek bilişim dünyasının gelişimini detaylandırmaya devam edelim. İlk bilgisayarım çoğu kişinin de sahip olduğu gibi masaüstü bir bilgisayardı. İlk zamanlarda -ikibinli yılların başında- disket kullanarak program,oyun, müzik veya fotoğraf atabiliyorduk. Daha sonraları disketlerin boyutu ve teknojisi göz önüne alınarak CD'ler hayatımıza girdi. CD'lerin bu zamana kadar -ki şimdi bile kullananlar oldukça çok- bilgi taşıma noktasında çok önemli bir yerleri oldu. Şimdilerde taşınabilir bellekler -usb veya harddisk- kullanılıyor. Son bir kaç yıldır ise her şeyini web ortamında tutabilen bir sanal bellekler oluşuturulmaya başlandı. Bunlarından başında Google Drive ve Dropbox bulunmakta. Artık CD devri bitiyor!

Gördüğünüz üzere on sene önceki sohbet uygulaması, veri depolayıcısı ve telefonu bugün köhne, köşeye itilmiş ve atıl bir durumda. Teknoloji sürekli bir inovasyon halinde ve biz de ona ayak uydurmaya çalışıyoruz. Söz konusu teknoloji olduğunda da alışkanlıklarımızdan kolay bir şekilde vazgeçebiliyoruz. Çünkü çağımız bilgi çağı, biz de ona ayak uydurmaya çalışarak ayakta kalmak istiyoruz.

Gelelim bilgisayar yazılının en önemli sistemi olan işletim sistemlerin geleceğine… kullancı açısından bir işletim sisteminin en önemli fonksiyonu, kullanıcı ile etkileşimi hangi arayüzde sağlamasıdır. Perde arkasında tabii ki bir işletim sistemi bir çok farklı işlemleri derlemektedir. Ana görev olarak çalıştırdığınız uygulama ile işlemci arasında -ki bağı sağlamasıdır. Sizin her hangi bir hareketiniz -klavyede bir tuşa basmanız bile- işletim sistemlerinden bir şeylerin koşturulduğuna işarettir. Gelecek interneti en iyi kullanabilen, yalın bir işletim sisteminin olacak. Bunu neye dayanarak söylüyorsun? Çok basit, devlet dairelerindeki tüm işlemlerden tutun, banka, fatura, kitap ve dergiler, haberler… vb hepsi internete geliyor. Dolayısıyla interneti kullanmakta en başarılı -en etkin kullanan- sistem hangisi ise geleceğin işletim sistemi o olacak.

Her şey tek bir yerde toplanarak sadelik, ulaşabilirlik ve anlaşabilirlik göz önünde tutulacak. Tek bir ekrandan çoğu işlemlerimizi halledebileceğiz. Buna bilişim sektörü literatüründe Cloud Computing deniliyor. Bu teknolojiyi yakaladıktan sonra ise mobil cihazlarımızla internet üzerinden bilgisayarla yapabileceğimiz her şeyi gerçekleyebileceğiz. Tahmin ediyorum ki 2030'lu yıllara kadar bunu görebileceğiz.

Sözün özü: Uygarlığımızın geleceği bilimsel düşünme alışkanlığımızın git gide yayılmasına ve derinleşmesine bağlıdır. John Dewey

Teknolojice:

# Statik elektriği azaltmanın en iyi yollarından biri ayağınızda hiçbir şey yokken toprak ile temas ettirmektir.

# Bir diğer yöntem de kalorifer radyatörlerine dokunmak. Bu sayede üzerimizdeki statik elektriği demire iletmiş oluruz.

# Yukarıdaki maddeleri yapamıyorsak bile sentetik veya yünlü giysilerden uzak durarak üzerimizdeki statik elektriği azaltmış oluruz.