Ulaşım bilinci

16.06.2014 00:00:01

Büyükşehirlerde daha önemli bir konu olan ulaşım ilimizde nasıl? Aslında çok da iyi olmadığını söylersem, yalan/yanlış bir şey söylemiş olmam. Biraz yapılan uygulama yanlışlıkları, biraz il/ülke olarak sahip olduğumuz kültür nedeniyle ulaşımı "bazı zaman dilimlerinde" çekilmez bir hale getirmişiz.

Geçtiğimiz hafta İstanbul'daydım. Metro, metrobüs, otobüs, araba ve yaya olarak olabildiğince gezdim. Ve gördüm ki İstanbul'da malesef toplu taşıma araçları da çözüm olmaktan çıkmış. Çünkü şehri bir sünger gibi düşünürsek, içine alabildiğince insan girdiğinden genişlemiş de genişlemiş. Yoğunluk hat safhada...

İstanbul için yapılacak çok şey yok. Çünkü şehirde fazladan milyonlar nefes alıyor. Ama bu durum Bolu için geçerli değil; planlı adımlar atıldıkça bırakın var olan sorunu çözmek gelecek sorunları da çözeceğimizden eminim.

Bolu'da ulaşım çok iyi değil; biraz yapılan uygulama yanlışlıkları var dedik. Alaaddin Yılmaz'lı Bolu Belediyesi, belki bu zamana kadar açılmayan yolları açtı, yapılmayan duble yolları yaptı. Bolu'ya çevreyolu vizyonunu getirdi. Köprülü kavşaklar, otoparklar yaptı. Ulaşım alanında yaptıklarını daha da artırabiliriz. Bu zamana kadar yapılmayanları yaptı da diyebiliriz. Bunlar hep övdüğüm şeyler... bir de İzzet Baysal Caddesi'ni trafiğe kapatması var. İşte ulaşımda uygulama yanlışı olarak gördüğüm yer.

İl dışından Bolu'ya gelenlere yer tarifinde veya buluşma noktası olarak söylenen tek yer olarak da bilinir, İzzet Baysal Caddesi. Çünkü onlar sizin zaten tek caddeniz var diyor. Bizden daha büyük iller arasında Kocaeli Fethiye caddesi ve Sakarya'daki Çark caddesinden daha büyük ve geniş olan bir cadde. Trafik akışı varken bir anda araçlara kapatılması büyük bir kargaşayı peşinden getirdi. Sanki oradan araçlar bir cımbızla alınıp, altta kendisinden daha küçük olan Cumhuriyet caddesinde yola devam denildi. Eskiden Cumhuriyet caddesi, İzzet Baysal caddesinden geri dönüşler için yani feedback için kullanılırdı. Şimdi ise ona verilen görev eski İzzet Baysal caddesi gibi olmak. 10’luk borudan su geçerken, 5’lik ten devam etsin dediler. Hal böyle olunca merkezdeki trafik yoğunlaşıp ters-düz karmaşası içine girdi.

Trafiğe kapalı yeni cadde uygulaması Avrupa ülkelerinde olsa belki hiçbir sorun yaşanmayabilir hatta daha da güzel olabilir. Bu da ilk paragrata bashettiğim üçüncü cümle; kültür ile alakalı. Çünkü Avrupa'da bisiklete, yürümeye çok önem veriliyor. Bu sayede hem geleceğe yatırım yapılıyor hem de bireyler sağlıklı oluyor. Biz ise İzzet Baysal caddesi trafiğe açık, cadde üzerinden herhangi bir yerden bir şeyler alacakken, illa o yerin önüne araba çeker öyle alırdık. Nereye gidersek gidelim, o yerin kapısına kadar araba bize eşlik ediyor. Afedersiniz tuvalete bile arabayla gideceğiz. Bu da bizim kültürümüzle alakalı. Hâlbuki yürüyüş yapmanın veya bisiklete binmenin kişiye kattığı sağlığı, zindeliği bilsek kendimizi yollara atıveririz.

Atatürk Orman parkı çok güzel, tartan pistli yürüyüş yolları var, gelin oraya bisikletle gidip kendimizi yollara atalım.