TOPRAK “ANAMIZ”! (2)

04.04.2012 00:14:43

Doğanın kendini yenileme hızı vardır. Aslında kendinde meydana gelen hasarları tamir edebilir. Çevre sorunları dediğimiz konu işte burada gündeme gelmektedir. İnsanın doğaya olan müdahaleleriyle doğanın kendini yenileme hızı aşılmaktadır. Bu durum da sorunlara neden olmaktadır.

Doğa, bir avuç toprağı tam 100 yılda üretebilmektedir. Toprağa yaptıklarımızı ve insan ömrünün ortalama 60 – 70 yıl olduğunu düşünürsek, bir insanın kendi başına yaptıklarına doğanın ancak, yaklaşık 1,5 insan ömründe yenileme yapabildiğini de görebiliriz. O da bir avuç…

Bilmem dikkatinizi çekti mi? Son günlerde Avrupa’ya ihraç ettiğimiz meyve ve sebzelerden kimyasal birikimi nedeniyle uyarılar alıyoruz. Bazı ürünler geri dönüyor. Peki, onlara ne oluyor sizce? Tabii ki biz tüketiyoruz!!!

Ürün verimini yükseltmek amacıyla toprağa verdiğimiz kimyasallar meyve ve sebzelerde kendini gösteriyor. Ayrıca siz toprağa bu yıl ilaç, gübre vs. kullanmayacağım deseniz de bu kimyasallar yıllarca toprağınızı ve dolayısıyla ürününüzü terk etmiyor. Bir de buna yılların birikimini eklerseniz, geri kalanını siz düşünün artık…

Bir de yaptığımız salma sulama ile yapılan tarımsal üretim konusu var tabii… Toprağa bir yerden verilen su diğer taraftan topraktan çok önemli mineralleri ve bakterileri alıp götürüyor. Sonra verimsizleşen toprak zamanla çölleşiyor…

Ürünü ektiniz, verim için gübre gibi çeşitli kimyasalları kullandınız ( tabii ki toprak analizleri yapılmadan, atadan dededen kalma bilgilerle gübre kullandınız), sonra tarlanın bir ucunda saldınız suyu… İşte bu su hem mineralleri taşıyor, hem de kimyasalların yer altı sularına karışmasını sağlıyor… İşte bu üretim şekli ile hem toprağı mahvettiniz, hem de yer altı sularını kirlettiniz…

Yer altı sularının kirlenmesi ve başka bir sürü doğal döngüyü bozmanız nedeniyle toprağınızda meydana getireceğiniz tuzlanmayı saymıyorum bile, ki tuzlanan toprak geri döndürülemez!!!

Ayrıca, kentleşme ve sanayileşme nedeniyle gerçekleştirdiğimiz toprak kayıplarını anlatmadım dikkat edin…

Kendinizi ve en önemlisi her şeyden kıymetli olan çocuklarınızı düşünerek…

Hadi bakalım siz bulun çözümü…