CESUR KONUK 2

20.04.2012 00:37:38

Belki ifade etmekte eksik kalmışız.

Son yazımızın başlığı ile içeriği arasında aykırılık olduğunu düşünenlere bir açıklama olarak almamak lazım ama biz Sayın Mehmet Konuk’un; söylediği ve yaptığı şeyi eleştirmedik. Yerini eleştirdik.

Yazılarımızda genelde bu fikir oldu zaten. Öznemiz parti olmadı, görevliyken de, görevde değilken de; Öznemiz Bolu oldu. Alaaddin Yılmaz’a olan sevgimizi anlatırken, şahsının iyi taraflarını bulup övmedik. Zaten bulmakta da zorlandık. Ama karakteri sayesinde pek çok işin yapılabildiğini anlatmaya çalıştık. Şahsına olan sevgimizi anlatmadık.

Mehmet Konuk açıklamasında ret oyu vermemesinin sebebi olarak yapılan işleri görmezden gelemediğini anlatmaya çalışıyor. Biz de eleştirirken bu dozu korumaya çalıştık çoğu zaman.

Yolların halini eleştirirken, bu yolların halinin sebeplerinden birinin de, asbestli borulardan kurtulmuş olduğumuz gerçeği olduğunu göz ardı edemedik, göz ardı etmenin de ihanet olduğunu düşündük.

Ancak, asbestli borulardan kurtulacağız diye, haddinden fazla çile çektiğimizin görülmesini de istedik ki, bunu herhangi biri söylediğinde dikkate alınmazken, Ak partili bir meclis üyesi dile getirdiğinde dikkati daha çok çekeceğini ifade ettik.

Örneğin, siyasi kaygı gütmeyen, eski eserlere karşı ilgisini halkla paylaşan ve bu uğurda bir şeyler yapan Mimarlar odası başkanını ayakta alkışladık ve kankasının yazısına belki de ilk kez katılmadık. Bildiği doğruyu birileri siyasi malzeme olarak kullanacak diye, bunu kendini kullandırmak olarak algılamadan, bu uğurda çalıştığı için yanında olduk mesela ve yanında olmaya devam edeceğiz.

Mehmet Konuk’un herkesin bildiği gerçekleri söylemesinin hata olmadığını, bunu söylerken, yapılan işlere evet oyu kullanmamış olmasını eleştirdik. Yani yolların halinin sebebini göz ardı etmek anlamına geldiğini düşündük. Birilerinin bunu siyasi malzeme yapmasının onun suçu olmayacağı gerçeğinin de unutulmaması gerektiğini vurguladık. İstifa çağrısı çıkışının da, doğruları yalnızca muhalefet söyleyebilir algısına sebep olacağını düşündüğümüzden, siyasi bir hata olduğunu düşündük. Zira bu çıkışı muhalefet daha güzel kullanacaktır. Doğruyu söylediği için (yanlış yerde bile olsa) partisi tarafından dışlanmış algısına sebep olacaktır.

Doğruları söylemek bazen grup toplantılarında pek işe yaramaz. Daha gür konuşanların sesleri, sizin sesinizi bastırabilir. Her şey bittikten sonra, bana hiç kimse bunları söylemedi denilebilir ve bazen kimsenin içinden gelerek savunamadığı cici taksi kavşağı gibi hadiselerle karşılaşılabilinir. Gruptan ortak karar çıkamıyorsa, demek ki grup toplantılarındaki işleyiş çok da değişmemiştir.

Sadece birinin ya da birilerinin kabul ettiği doğruları savunan, kendi fikirlerini söylemeyen ve arkasında durmayan bir meclis üyesi, fasulye değildir de nedir?

Sevelim sevilelim, z rotlarımızı bir 3 ay daha değiştirmeyelim…

Afiyetle…

Haftanın Anketi;

Bu fasulye de nerden çıktı şimdi

a) Yazar; Bir GSM operatörü reklamına atıfta bulunmuştur

b) En sevdiği yazısına atıfta bulunmuştur

c) Saklambaç oyunundaki fasulyelere atıfta bulunmuştur

d) Yazar yazıyı açken yazmıştır