BİR MEDENİYET Kİ !

28.02.2012 10:05:07

Medeniyet önce temiz olmaktır. Kendi kapının önünü süpürmek, temiz giyinmek, temiz mekânlarda yaşama inceliğini kavramış olmaktır. Bu sebepledir ki medeniyet hamamı, çamaşırhaneleri ve sabunu keşfetmiş, insanlığın hizmetine sunmuştur.

Medeniyet ki yolculara, kimsesizlere karşılıksız kucak açmak, hastalara şifa dağıtmak, fakirleri kollayıp gözetmektir. Bu yüzden medeniyet fisebilillah kervansarayları, imarethaneleri, şifahaneleri, darülaceze- leri keşfetmiş, insanları bağrına basmıştır.

Medeniyet küçükleri sevme, büyükleri sayma, misafire el pençe divan durup hizmet etme keyfiyetidir. Bu yüzden medeniyet, bütün bu değerleri töreleştirmiş, insanlığın hizmetine amade kılmıştır.

Medeniyet kapıları kilitsiz tutabilmek, çarşıda, pazarda, sergide malını gözün arkada kalmadan bırakıp gidebilmek, döndüğünde her şeyini koyduğun gibi bulabilmektir.

Medeniyet evinden işine gidene kadar karşılaştığın herkese güler yüzle selam vermek, hayırlı işler dilemek, iyi bir gün temenni etmektir.

Medeniyet sırf insanlar ve hayvanlar istifade etsinler diye, bulduğu her yere meyve ağaçları dikmek gibi ulvi bir düşünceye sahip olabilmektir.

Medeniyet yaşadığı sokakta, apartmanda, oturan insanları tanıma gereğini kavrayabilmiş olmak, onların tasalarını, sevinçlerini samimiyetle paylaşmak şuuruna sahip olabilmektir.

Medeniyet kendin için istediklerini, başkaları içinde istemek, kendine layık görmediğini başkasına da layık görmemek, insanların ırzına, namusuna, inancına, toprağına ve yaşama hakkına tevessül etmemek büyüklüğüdür.

Medeniyet insana saygı duymayı bilmek, kimseyi aşağılamamak, zalimi kınamak, zulme karşı hiç olmazsa dua edip gözyaşı dökebilmektir.

Gel gör ki kırmızı ışıkta durmayı, sokağa tükürmemeyi, moda kavramını, kredi kartına sahip olmayı bize medeniyet diye sunan batı kültürü, kendisine ait olmayan ülkelerin sınırlarında durmayı bilmiyor. Tarım ilaçları ile toprağı, kimyasal atıklarla nehirleri ve denizleri zararlı gazlarla atmosferi kirletip çıkarları uğruna Dünyanın içine tükürüyor.

İşte bu medeniyet ki işgal edilen topraklarını savunan Filistinlileri terörist, işgal edenlerin maruz kaldıkların da karşılık verme hakkını getiren bir mağduriyet olarak görüyor.

Siyasi ve ekonomik çıkarlarını gözeten koskoca devletler Suriye’de kendi halkını etnik sebeplere bağlı olarak hunharca katleden Beşer ESAT’ın yanında yer almaktan utanmıyor.Ve bütün dünya bu olup bitenleri Hollywood yapımı bir macera filmi gibi izliyor.

Duam odur ki insanlık bir gün gerçek manada medeni olmayı başarır. O zaman bir zamanlar bizi dünyanın efendisi yapan sırrı anlar ve dünya gerçekten barış ve huzur dolu bir gezegen olur.

Gam ve telaş sizlerden uzak olsun efendim.

Huzur bulun, hayırla kalın.