Sünnetçilerin meşhur lafıdır. “Aaa havadaki kuşa bak! ”
Çocuk gayri ihtiyari işaret edilen yere bakarken sünnetçi işi bitirir. Giden gitmiştir artık.
Siyasi arenada gündem saptırmak yada amacı kamufle ederek arada başka bir gayeye hizmet etmek için bu yöntem çok sık kullanılmaktadır.
Yılardır ülkemizin orta doğuda yükselen pazar hakimiyetine takoz olabilmek için formül üreten bazı ülkeler, bu emellerine alet ettikleri bir takım kişiler ve kurumlar vasıtası ile bu doğrultuda ciddi çalışmalar yapmaktadırlar.
Bu çalışmaların başında ülkemizin her türlü sanayi üretimini, talebi karşılayamaz konuma getirerek pazar payını ve ticari güvenilirliğini azaltmak gelmektedir.
Böylece bizim karşılamakta zorlandığımız ürünleri kendileri pazarlayacak, bir süre sonrada pazarlara tamamen hâkim olarak bizi ekonomik bir açmaza sürükleyip tekrar kontrol edilebilir bir ülke haline getirecek.
Sonrasını biliyorsunuz. Yıllarca Yunanistan’ın bu gün geldiği konumda IMF’ ye diz çökerek yaşadık. Enflasyonun % 125’ lerde gezdiği yıllarda sokaklarda feryat figan bağıra çağıra çırpındık durduk.
Peki bu nasıl sağlanacak? Bu sağlanırken kimseyi ürkütmeden açık, açık ekonomik yaptırımlar uygulamadan, hedefe sessizce ve derinden nasıl yürünecek.
Kolayını buldular. Ülkeyi üretimin olmazsa olmazı kalifiye iş gücünden mahrum bırakmak, yani teknik elaman açığı oluşturmak. Bunu hissettirmeden hayata geçirmek içinde başka bir hedef tahtası oluşturmak, ama oklarını o tahtaya değil de kendi düşündüğü hedefe atmak.
Yani SAĞ GÖSTERİP SOL VURMAK!
Yaptılar da. Sözde laiklik karşıtı eğitim verdiği iddia edilen imam hatip okullarını, ülkenin geleceği açısından büyük bir tehlike olarak gösterip, onların önün kesebilmek adına yasalar çıkararak eğitimde asıl hedef olan meslek liselerini tamamen bitirdiler.
Yüzlerce teknik meslek lisesinde birçok bölüm, hiç öğrencisi olmadığı için atölyelerinin kapısına kilit vurdu.
Üç yıl önce gittiğim Kastamonu Teknik lisesinde (Meşhur Taş mektepte) Yaşlıca bir öğretmen, tesviye bölümüne kayıtlı yedi öğrenci olduğunu ancak bunların da üçünün devam etmediği on bir atölye öğretmeni ile kalan dört öğrenciye eğitim verildiklerini gözlerinden yaşlar gelerek anlatmıştı.
Şimdi 4+4+4 sisteminin neden bu kadar canlarını acıttığını anlıyor musunuz. Problem imam hatiplerin değil meslek liselerinin tekrar hayata dönmesidir.
Bunun dışındaki ajitasyonlar hep kuru gürültü. Yok kızlar çocuk yaşta evlenmek zorunda kalacak ,Yok her taraf çocuk işçi ile dolacak. Bu idealar bu gün zaten olmakta. Bundan sonra belki daha da azalacaktır.
Gam ve telaş sizlerden uzak olsun efendim.
Huzur bulun, hayırla kalın.
güzel bir konuya deginmişsiniz . agzınız saglık.