ÇANAKKALE GEÇİLMEZ (Mİ) ?

16.03.2012 00:33:23

Bu Yazımı tam 10 yıl önce kaleme almıştım, fakat tarihi doğru algılamak adına devamını yazmak, Çanakkale savaşını uluslar arası siyaset açısından analiz etmek o zaman kısmet olmamıştı. Şimdi o yazımızı bir kez daha yayınlayalım. Sora da devamını yazarız inşallah.

1914 de İttihat ve Terakki Partisi ve onun üst düzey idarecileri Enver, Talat ve Cemal Paşalar (Bence bu unvanı hak etmiyorlar) Affedilmez bir hata yaparak (Belki de İhanet) Osmanlı Devletini Almanya’nın isteğine uygun olarak dört cephede savaşa sokmuştur.

Osmanlı orduları Rus, Irak Sina ve Çanakkale’de adeta eritilmiş ve daha sonraki yıllarda gerçekleşen işgallere alt yapı hazırlanmıştır. Rus, Irak ve Sina cephelerinde ağır yenilgiler alan ordular, Çanakkale’de Tarihin en şanlı savunmasını yaparak, Dünyanın gözlerini kamaştıran bir zafer elde ettiler.

O tarihte boğazların savunması çok zayıftı. Dış savunma tertibatı Seddülbahir ve Kum kaleye konulmuş 20 toptan ibaretti. Cephane de son derece kıttı.

3 KASIM 1914 de Seddülbahir’i topa tutarak başlayan taarruz, düşman denizaltılarının Marmara’ya geçmesi ve bölgeye deniz yoluyla yapılan desteğin önünün kesilmesi ile zora girmişti.

19 ŞUBAT 1915 de kesin hücuma başlayan düşman, İngiliz’lerin bir zırhlısının Orhaniye tabyasından atılan bir gülle ile hasar görmesi sonucu durduruldu.

18 MART 1015 de İngiliz ve Fransız’lardan oluşan 16 gemilik filo boğaza girip yoğun bir top atışı başlattı. Çanakkale cehenneme dönmüş, tabyalarımız büyük oranda tahrip edilmişti. Bu sıralarda Fransız zırhlısı Bouvet bir mayına çarparak battı.

Yerine gelen İngiliz gemileri Irresistible ve oceon’da aynı akıbete uğradılar. Bunun yanı sıra suftren ve gouloiste zırhlıları da top mermisi isabetiyle ağır yaralanınca düşman deniz yoluyla Marmara’ya giremeyeceğini anlayarak geri çekildi.

25 NİSAN 1915 de çoğu sömürgelerden toplanmış ordularıyla Gelibolu yarımadasına çıkarma yapan düşman 9 OCAK 1916 ya kadar devam eden tarihin en kanlı ve en cehennemi savaşlarında muvaffakiyet sağlayamamış, İngiliz’ler 205.000. Fransızlar 47.000 asker kaybederek çekip gitmişlerdir.

Mevcut askeri gücünü Rus, Irak ve Sina cephelerinde kaybeden Osmanlı Devleti, çoğu medrese öğrencisi, bıyığı yeni terleyen çocuk yaştaki askerleri ile emsalsiz bir savunma yaparak zafere ulaşmış, fakat bu zafer bize yaklaşık 250.000. şehide mâl olmuştur.

Ülkenin yarınları olan Bu ilim ve irfan ordusu, Enver, Talat ve cemal Paşaların hatası yada ihaneti yüzünden kaybedilmiş, adeta devletin eli kolu kesilmiştir. Daha sonra Devleti yüzüstü bırakıp kaçan Enver ve Talat Ermeniler tarafından öldürülmüştür.

Yüz binlerce şehide mâl olan bu savaşın asıl trajik yönü, Çanakkale geçilmez dediğimiz zaferden 34 ay sonra İngiliz donanmasının Şehitlerimizin kemiklerini sızlatarak 56 savaş gemisi ile Çanakkale Boğazından geçerek İstanbul’u işgal etmesidir.

İngiliz’ler 2 EKİM 1923 ‘e kadar İstanbul’a acı günler yaşatmışlarsa da sonunda Anadolu’yu işgal eden Yunan’ın yenilerek kovulmasını takiben çekip gitmişlerdir.

Vakıa Çanakkale geçilmezliğini Bu işgal harekâtı ile kaybetmişse de gerçek zafer Kurtuluş savaşının kazanılması ile manasını bulmuş ve şehitlerimizin ruhu şad edilmiştir. Tabii yapılan antlaşmalara istinaden bu gün aklına esenin boğazlarımızdan geçiyor olmasını dikkate almazsak.

Gam ve telaş sizlerden uzak olsun efendim.

Huzur bulun, hayırla kalın.