• resmi ilanlar
M. Cengiz Poyraz [email protected]

KAÇANLARIN KAÇIRDIĞI FIRSAT.

15.05.2012 00:44:20

 

           Tarihler  11 MAYIS 2012 Cuma gününü gösteriyordu. Bolu’ya geleceği günler öncesinden ilan edilen Mimar ve yazar Cengiz BEKTAŞ’ın  - AİBÜ- Mavi salonunda yapacağı söyleşi programı vardı.

      Yüzlerce kişiye davetiye verildi. Üniversite içinde öğrencilere duyurular yapıldı.

      O akşam öğrenci yoğunluğundan diğer davetlilere yer gösterilemeyeceğini, sıkıntı yaşanacağını düşünmüştüm. Ama öyle olmadı.

      Söyleşi vakti geldiğinde beş yüz kişilik salonda kırk elli kişi ancak vardı. Bana öyle geldi ki program İzzet Baysal Anma etkinliği içinde yer almasa protokole katılan on iki kişi kadar zevat da olmayacaktı ( Zira program bitmeden onlarında da büyük çoğunluğu salondan ayrıldılar)

      Sayın Cengiz BEKTAŞ o mütevazi konuşma üslubu ile önce insanın, sonra onları yöneten kişilerin ve nihayet ben Mimarım diyenlerin nerede durmaları gerektiğini, geçmişle geleceğin nasıl sentezlenebileceğini öykülerle, anekdotlarla, yapılan ve başarılı bulunarak ödüllendirilmiş çalışma örnekleriyle anlattı.

      Bastıkları yerin altında var olan tarihi değerlerin değerini bilemeyen Belediye başkanlarından. Üç kuruş kazanmak için bu değerlerin üstüne yapılar kondurmakta bir sakınca görmeyen mimarlardan bahsetti.

      Şehirlerin tarihi dokuya zarar vermeden nasıl geliştirilebileceğini model şemalarla izah etti.

      Türk mimarlarımızın Mimar Sinan’dan sonra, o gün ki bilgi ve becerinin üstüne bir gelişme kaydedemediklerini üzülerek anlattı. Eski ile yeninin nasıl sentezlenebileceğine dair tüyolar verdi.

      Bu günün öğrencilerinin bilim adına soru sormadıklarını bu yüzden birçok kere ders vermekten bile bu yüzden vaz geçtiğini söyledi.

      Birçok meslektaşının yabancı dergilerden kopyalayarak ben çizdim diye piyasada iş yaptıklarını, para vererek nasıl ödül satın aldıklarını anlattı.

      Ama bu anlatılanları dinlemesi gerekenler orada yoktu. Bu yüzden de hiç kimse hiçbir şeyi üzerini alınmadı. Alınamadı.

      Mimarlık Fakültesinde okuyan, Edebiyat fakültesinde okuyan, Eğitim fakültesi Resim bölümünde okuyan Kısaca Mimari ile edebiyatla, sanat Tarihi ile ilgi ve ilişkisi olan öğrenci ve öğretim kadrosunun da çok büyük bir çoğunluğu orada değildi.

      Önce iyimser düşünüp çoğu kişinin o gün havanın çok yağışlı olması yüzünden gelemediğini varsaydım. Ancak programın hemen akabinde bir başka salonda yapılacak olan bale gösterisine şöyle bir kapıdan bakınca içim ezildi.

      Salon hınca hınç dolmuştu. Merdivenlerde bile yer yoktu.

      Şimdi bu Eğlenceyi bilime tercih edenler, yarın sokaklarla çıkıp bu memleketin geleceğine dair iddialarla slogan atarken ya da idareci olarak Yaptıkları işlerin Bolu’nun ve İnsanların geleceği için olduğunu söylerken ne kadar gerçekçi ne kadar samimi olabilirler ve bu yazı kime “eyvah ben ne yaptım” dedirtebilir ki?

       Bizimkisi bir ahu-vah işte.  Düşünmesi gerekenler yine düşünmeyecek. Onların yerine düşünülmesi gereken insanlarımız düşünecek.     

       Gam ve telaş sizlerden uzak olsun efendim.

       Huzur bulun, hayırla kalın.

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: