• resmi ilanlar
M. Cengiz Poyraz [email protected]

BENBİLİRİM BEY YIKANIYORDU

05.06.2012 00:50:45

 Annenin çığlıkları kesildikten birkaç dakika sonra odadan çıkan kadına dışarıda bekleyenler sordular.

     - Ne oldu ?

       Kadın tebessüm ederek  “bir oğlunuz oldu. Benbilirm’i şimdi yıkıyorlar dedi.

       Benbilirim yıkanıyordu çıplaktı ve etrafı kalabalıktı.

       Her çocuk gibi o da Allah’ın esirgemesi ve merhameti ile dünyaya geldiği köyünde her türlü tehlikeden emin olarak büyüdü.

      Hırslı bir çocuktu. Bu yüzden de başarılı bir öğrenci oldu. Babasının cüzi geliri ile kıt kanaat yaşadığı yıllara inat, fukaralık zincirini kırmak için ne gerekiyorsa yaptı. Memuriyet siyaset ticaret derken çok zengin oldu.  Artık onu kimse tutamıyordu. Giriştiği her işte konumunu sürekli yükseltti.  Kazandı, kazandı.

      Bir hafta sonu yorgunluğunu atmak için termale gitti. Kendisini havuzun sıcak sularına bırakırken işte hayat bu diye mırıldandı. Ben bu keyfi hak diyorum. Ben kazanıyorum, ben harcıyorum.

      Benbilirim  Bey yıkanıyordu. Çıplaktı ve etrafı kalabalıktı.                                            

      Oysa bırakın yıkanmayı içecek suyu alacak parası olmayan insanlar vardı. Ama Benbilirim bey için fakirlik bir kader değil, bir tercihti. İsteyen herkes çalışır kazanır, istediği her şeyi alabilirdi. O Fakirliğin bir kader olmadığını bizzat göstermiş biriydi.

       Benbilirim  gece gündüz demeden çalıştı. Sürekli artan gücünün ve şöhretinin karşısında hiç kimse duramıyordu. Ağzı biraz bozuktu ama kimsenin onu ayıplamaya takati yetmiyordu. Ama o yinede insanlarla uğraşmaktan çok yorgun düşüyordu. Sık sık gittiği yurt dışı gezileri onu dinlendirmiyor hatta daha da çok yoruyordu. Biraz dinlenebilmek ve stres atabilmek için bir süreliğine güneyde, tesettürlü, ünlü bir otele gitti.

     Hayat güzeldi. Dünya muhteşemdi. Yerin altındaki binlerce santigrat derece kızgın lavlara rağmen, yeryüzünde insanların hizmetine sunulan bu muhteşem güzelliklerin, serin suları ile bu mavi denizlerin sırrını aklına bile getirmeden önünde duran o berrak sulara usul,usul girdi ve yüzmeye başladı.

     Benbilirim Bey yıkanıyordu. Çıplaktı ve etrafı kalabalıktı.

     Dünyanın işleri bir türlü bitmek bilmiyordu.  Çalıştıkça yapması gereken işler çoğalıyor hedefler büyüyordu. Ama o karşısına çıkan bütün engelleri aşacağına sahiden inanıyor, var gücüyle mücadelesini sürdürüyordu.

      Bir sabah Benbilirim  beyin evinden çığlıklar yükseldi Her kes kapının önüne toplanmıştı. Bir ara ağlamalar kesilmişti ki bir meczup orada bekleşen kalabalığa sordu.

        Ne oluyor burada

      Bir ihtiyar “Benbilirim Beyi yıkıyorlar” dedi.

      Meczup “Benbilirim bey yıkılmaz, Benbilirim bey yıkılmaz” Diye söylendi.

    İhtiyar düzeltti “Öyle senin dediğin gibi değil deli oğlan. Şu arabanın içinde su ile yıkıyorlar.

    Meczup belli belirsiz tebessüm etti. Sonra da başı önde usul usul uzaklaştı.

    Üzerinde Belediye Cenaze İşleri yazılı bir arabanın içinde

     Benbilirim Bey yıkanıyordu. Çıplaktı ve etrafı kalabalıktı.

     Gam ve telaş sizlerden uzak olsun efendim.

     Huzur bulun, hayırla kalın.

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: