• resmi ilanlar
M. Cengiz Poyraz [email protected]

ANNEANNEM DEN MASALLAR KENDİ KENDİNE HANIM OLAN KIZ. ( SON )

29.01.2013 00:27:14

 

Gelecek gelir, olacak olur demişler. Nihayet hamamdan çıkılmış, giyinilip kuşanılmış. Landonlar kapıda hazır bekliyor. Kız hanımlara dönüp buyurun landoncularınız bizim landonu takip etsin dedikten sonra arabacıya usulca tembihlemiş. “Sakın bizi sabah aldığın yere götürme. Boğaza yalıların olduğu yola doğru sür. Ben sana duracağın yeri söylerim.

  Onlar önde, diğer hanımlar arkalarında düşmüşler yola. Dürüye kadın kızına korkarak sormuş. Kızım ne yapıyorsun biz şimdi bu hanımları nereye götüreceğiz. Kızı; Bilmiyorum anne. Bir iştir oldu işte. Keşke bildiğimiz bekâr bir bey konağı olsaydı da oraya giriverseydik demiş.

  Annesi kızım anladım ki sen aklını yitirmişsin. Hadi bekâr beyi buldun. Peki o seni hiç ister mi? Olacak şey mi bu?

  Kızı “ anne ona her şeyi anlatır beni utandırmaması için yalvarırım. Hanımları savuşturana kadar müsaade isterim. Sonra bizde çıkar evimize gideriz.

       Annesi bu işin sonu kötüye varacak gibi ama hayırlısı. Ben böyle bekâr bir beyin konağını biliyorum. Çamaşıra gittiğim konakların birine yakın yerde. Kendisi merhum Rüknettin paşanın oğluymuş demiş.

      Kız sevinçle tamam oldu bu iş. Hadi arabacıya orayı camdan tarif ediver.

      Bunun üzerine annesi arabacıya seslenip evladım arabayı şu ilerde görünen konağın bahçesine çekiver demiş.

      Nihayet konağın bahçe kapısından dört tane landon girmiş. Hanımlar arabalardan inmeye başlamışlar.

       Konak çalışanları bu habersiz çıkagelen hanım efendileri görünce telaşlanıp şaşıra kalmışlar. Konağın güya hanımefendisi olan kız gayet kendinden emin bir eda ila hizmetkârları ve kalfa kadını paylamış.

      Ne diye şaşkın, şaşkın bakıp duruyorsunuz.  Hanım efendileri büyük salona alın sonra da soğuk şerbet ve limonata getirin.

      Bu ne istediğini bilen, fakat kim olduğu bilinmeyen hanımın emri ( aman bir yanlış yapmayalım diye) derhal yerine getirilmiş.

       Misafirler salona çıkarlarken kalfa kadın Kıza yanaşıp “ Hanımefendiciğim bizi bağışlayın, sizi bilemedik, şaşırıverdik. Beyefendi giderken sizin geleceğinizi de haber vermedi. Her halde beyimizin çok yakını birisiniz. Kim olduğunuzu lütfeder söylerseniz, hemen beye bir haberci yollar çağırtırım demiş.

       Kız “aman sakın haa. Ben beye sürpriz yapacağım. Siz hiçbir şey söylemeyiniz. Sadece geldiğinde bana usulca bir haber veriniz” dedikten sonra misafir hanımların yanına gitmiş. Hanımlar hallerinden memnun limonatalarını içiyor masanın üzerinde buldukları bir dürbünle boğazı seyrediyorlarmış.

      Konağın sözde hanımı gelince birisi “ Hanımefendiciğim ne saadet, ne saadet. Vallahi çok şanslı birisiniz. Konağınıza da zevklerinize de hayran kaldım. Eşinizle oturup dürbünle boğazı, hatta daha öteleri seyretmek. İnsan daha ne ister. Bu dürbün denilen şeyden edinmek lazım “diye hayranlığını dile getirmiş.

     Bu minval üzere sohbet sürerken bir ara kapı tıklamış kalfa kadın bey teşrif ettiler efendim diye haber vermiş. Kız misafirlere beyefendi eve geldiklerinde daima beni görmek ister müsaadenizle diyerek dışarı fırlamış.

     Sofada konak çalışanlarının şaşkınlığını anlamaya çalışan bey, birde karşısına gelen dünya güzeli gayet şık bir hanımı görünce hepten donakalmış. Biri bana neler olduğunu anlatmayacak mı diye kekelemiş.

     Kız ben anlatacağım efendim dedikten sonra sofada bulunanlara bizi biraz yalnız bırakınız talimatını vermiş.

     Olan biten har şeyi ta başından beri anlatıp, Hamamda hanımların ısrarı karşısın da çaresiz kalarak haddini aşıp onları bu konağa getirmek zorunda kaldığını söylemiş. Sonrada kedisini utandırmamasını rica ederek, misafirler gittikten sonra istediğinizi söyleyip yapın diye yalvarmış.

     Bey böylesine güzel bir kızın karşısına böyle tuhaf bir olayla çıkmış olmasını kaderin bir tecellisi olarak yorumlayıp için, için sevinse de bunu hiç belli etmeyerek.” Pekâlâ, küçük hanım. Buyurun misafirlerinizin yanına dönün. Onlar gidince sizinle görüşürüz demiş. Sonra da kalfayı çağırıp “Hanımefendinin her emri benim emrimdir, sakın bir kusur edilmesin.” diye tembihlemiş

      Asıl sürpriz misafirler uğurlandıktan sonra olmuş. Süklüm püklüm büklüm beyin karşısına çıkarak hakkında verilecek kararı bekleyen kızın başına devlet kuşu konmuş.

     Yerinden kalkarak kızın yanına gelen bey onun ellerinden tutup “ Bu gün hiç olmayacak bir şey oldu. Allah seni bu konağa hanım, bana da eş olarak gönderdi. Buna hayır demek doğru olmaz diye düşünüyorum.

     Eğer sende benim eşim olmayı istersen ben sana talibim. Hemen düğün hazırlıklarına başlarız. Sen ve annen de artık gitmeyip burada kalabilirsiniz. Eğer istemezseniz size kızacak değilim. Evinize dönmek için araba kapıda hazır bekliyor. Demiş.

      Eee bundan iyisi Şam’da kayısı. Kızcağız daha ne istesin.  Bu teklifi hemen kabul etmiş. Ana kız konağa yerleşip hemen düğün için hazırlıklara başlamışlar. Sonunda da kırk gün kırk gece süren bir düğünle evlenmişler. Kız hayallerine kavuşup sahiden hanım olmuş. Anası Dürüye kadın da el kapılarında çalışıp durmaktan kurtulup valide hanımefendi oluvermiş.

     Onlar ermiş murtlarına biz çıkalım kerevetine

     Gam ve telaş sizlerden uzak olsun efendim.

     Huzur bulun, hayırla kalın.

 

 

YORUMLAR  (Toplam 1 yorum)

  • sercan çelik  (30.01.2013 08:53:58)

    Masalın sonunu merakla beklemiştim şükür mutlu bir son olmuş.Yüreğinize kaleminize sağlık hocam..

  • Yorum yazın!
     1250 karakter yazabilirsiniz

    Yazarın son yazıları

    Yazarın TÜM YAZILARI

    Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: