• resmi ilanlar
M. Cengiz Poyraz [email protected]

ANNEANNEMDEN MASALLAR KIZIL BİBİ. - I -

12.02.2013 00:21:16

 

 

     Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken eski hamam içinde. Bir fakir oduncu ile aklı biraz uçuk karısı yaşarmış, memleketin birinde.

     Oduncu her sabah karısına,  bak hanım ben gelene kadar sakın evden dışarıya adımını atma, kimseye kapıyı açma, beni bekle der. İpini baltasını alır eşeğini önüne katar oduna gidermiş.

     Yine bir sabah karısını böylece tembihleyip dağa oduna gitmiş.  Kadında camın önüne oturmuş yün eğirmeye başlamış. Bir zaman sonra ocaktaki ateş kızışıp harlanarak gürültülü bir şekilde yanmaya başlamış.

     Kadın ip eğirmekten yorulup bıkmış olacak ki homurtu ile yanan ataşe doğru dönerek ” ne diyorsun kızıl bibi ipimi sen mi eğirmek istiyorsun” diye sormuş.  Ateş hala gürül, gürül yanmaya devam ediyormuş. Kadın da o zaman alda eğir bakalım diyerek elindeki yünleri ve eğirdiği ipleri ateşe atıvermiş.

     Bir zaman sonra  artık sönmeye yüz tutmuş olan ocağa dönüp “kızıl bibi hadi bakalım ver şu eğirdiğin yünlerimi” demiş. Tabii ocakta hiç ses yok.  Kadın tekrarlamış “kızıl bibi sana söylüyorum. Ver artık eğirdiğin şu yünlerimi” Ocakta yine ses yok. Kadın sinirlenmiş ” Bana bak kızıl bibi son kez söylüyorum. Ya eğirdiğin yünümü bana geri verirsin, ya da ben sana yapacağımı bilirim. Alırım elime kazmayı senin hoşafını çıkarırım”

     İyice sönmüş olan ocaktan hiçbir ses çıkmayınca kadın öfke ile yerinden kalkıp kazmayı getirmiş. Başlamış ocağın içini kazmaya. Ha bakalım, de bakalım kazıyor bir yandan da  “ya ipimi verirsin ya hoşafını çıkarırım” diye söyleniyormuş.

     Kazarken, kazarken sonunda kazmanın ucu bir küpe rast gelip onu kırıvermiş. Meğer ocağın altında çok eskiden oraya gömülmüş bir define varmış. Altınlar çil, çil çukurun içinde dağılıvermiş. Kadın bunu görünce; Hah iyi oldu işte sana. Bak hoşafını çıkardım diye sevinerek altınları oradan alıp bir çömleğin içine doldurmuş.

    Çömleği bir kenara bırakan kadın biraz dinlenmek için sedire çıkıp camın kenarına oturup gelip geçenleri seyre koyulmuş. Aradan bir süre geçmiş ki sokaktan bir ses yükselmiş. “ Küpçü geldi, çömlekçi geldi. Her işe yarar, her işi görür, iyi küplerim var”

      Akıl fukarası kadın hemen camı açıp seslenmiş. Küpçü dayı hele buraya gel ” küpçü pencerenin önüne gelince sormuş. Bu küpler her işi yapar diyorsun, de yapar mı?  Küpçü kadıncağızın aklından zoru olduğunu hemen anlamış. “Tabii demiş. Temizlik, yemek, bulaşık getir, götür, her işi yapar.

      Kadın; küpçü dayı demiş. Benim param yok sana kızıl bibi’nin hoşafını versem, bana bu hamarat kızları satarmısın? Küpçü bu sözden bir şey anlayamamış ama hemen olmazda dememiş.

       Hele şu hoşafı getir de bir göreyim demiş. Kadın bir koşu atın dolu çömleği getirip işte kızıl bibinin hoşafı. Bunları alıp bana şu hamarat küplerden verecek misin ?

       Küpçü amanın başıma devlet kuşu kondu diye sevinerek” al hanım al hepsi senin olsun diyerek arabasındaki küpleri indirivermiş.

 

 

     

        Küpleri alan deli kadın onları yan yana dizip karşılarına geçmiş. Sonrada her birine bir iş buyurmaya başlamış. “Kız kalk ortalığı süpürüver. Sen de kalk ocağa yemek koy. Hey sen bana bir bardak su ver. Hadi sallanmayın sende çamaşırları yıka bakalım.”

      Tabii küplerden hiçbir ses çıkmamış. Kadın amirlerini birkaç kez tekrarlayıp “Bakın kalkarsam hepinizin belini kırarım” diye tehdit de etmiş.

      Ama nafile küplerde hiçbir kıpırdama yok. Ocağın kenarında duran kazmayı kaptığı gibi ne kadar küp varsa kırmış geçirmiş. Sonrada çıkmış sedire kocasını beklemeye başlamış.

       Akşama doğru dağdan dönen oduncu, odunlarını bahçeye yıktıktan sonra eve girmiş.  Girmesiyle Bismillah kadın burada ne oldu diye bağırması da bir olmuş. Karısı umursamaz bir eda ile ne olacak demiş. Bu yosmalara ev işi buyurdum yapmadılar. Bende aldım kazmayı elime, hepsinin belini kırıverdim.

      Adam karısının deliliğinin tuttuğunu anlamış. Hanım demiş Bu yosmaları nereden buldun, nasıl aldın.  Karısı da anlatmış Kızıl bibi’ye eğiriver diye yünümü verdim. O da aldı geriye vermedi Ben de aldım kazmayı elime onun hoşafını çıkardım.  Sonra kapının önünden bu kızları satan adam geçiyordu hoşafı ona verdim bu kızları aldım.

     Oduncu hanım demiş bu verdiğin hoşaf ne hoşafıydı? Karısı sarı hoşaftı ha bak burada ocağı için de biraz döküldüydü. Oduncu bakıp birde ne görsün. Karısının hoşaf dediği şey çil,çil altın.      

      Ellerinden kaçan büyük bir servetin acısıyla çılgına dönen oduncu, karısını kolundan tuttuğu gibi evden dışarıya atmış. Bıktım senin deliliklerinden, defol sakın bir daha bu eve geriye döneyim deme diye bağırmış.

    DEVAM ADECEK

    Gam ve telaş sizlerden uzak olsun efendim.

    Huzur bulun, hayırla kalın.

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: