• resmi ilanlar
M. Cengiz Poyraz [email protected]

PSİŞİK KÖRLÜK

13.08.2013 00:36:34

 

       Görmek; ışığın değişik dalga boylarının gözün optik düzeneğinde algılanarak beynin ilgili bölümüne aktarılması, orada sentezlendikten sonrada veri bankasında eşleştirme yapılarak tanımlanması, algılanan şeyin ne olduğunun belirlenmesi, yararlımı, zararlımı,  önemsizmi tespiti olayıdır.

 

      Beyin gördüğü halde çözümleyemediği bir şeyle karşılaşınca metabolizmaya korku hormonun salgılatır ve kişi aniden gerilir, saldırganlaşır. Yani kişi bilmediği şeye karşı düşman olur.

   

    Görmek, gördüğün şeyi anlayabilmektir. Gördüğünü anlayamayan kişi o şeye karşı psişik kördür. Okuma yazma bilmeyen biri eline aldığı bir yazıyı görür okuyamaz. İşte bu kişi yazıya karşı psişik kördür.

 

    Toplumumuzda yaygın olan kötü bir alışkanlık var. Her kes her konuda ahkâm kesmeye bayılıyor.

 

    Adam televizyonda futbol seyrediyor. Sanırsınız sahada oyunun içinde. Kimin kime ne zaman pas vereceğini ondan iyi bilen yok. Hocanın ne zaman kimi oyundan alıp, kimi oyuna sokacağını ona sor. Eleştirdiği adamların milyarlarca lira değerinde olması kimin umurunda.

 

    Esas mesleği manevi ilimler olan bir kişi konuşmasına renk katmak, entelektüel görünmek için oradan buradan edindiği bilgilerle bilimsel derinliği olan bir konuda örnekler vermeye kalkışıyor güvenirliğini yitiriyor.

 

     Manevi ilimler konusunda bir eğitimi olmayan bir siyasetçi, dini  konularda kedi aklınca içtihatlar yapmaya, fetvalar vermeye  kalkışıyor. Pes dedirtiyor.

 

    İşte bilgi sahibi olmadıkları bir konuda ahkâm kesen bu gibi insanlar aslında birer psişik kördürler.

 

    Kendi ilgi alanlarının dışına çıkarak bir takım iddialarda bulunan, mücadele eden bu insanların yapmaya çalıştıkları şey,  psişik körlüklerini  gizlemeye çalışmaktan başka bir şey değildir.

 

     Günümüzde bu türden insanlara çokça rastlar olduk. Hafta geçmiyor ki bir televizyon programında psişik körlükler komedyası yayınlanmasın. Bir tarafta ülkenin en üst düzeyde görev yapan ilahiyatçıları, diğer tarafta ressam, doktor, hukukçu, siyasetçi, gazeteci vs.

 

    Tartışılan konu Din. Kur’an-ı Kerim’in bir hükmü. Yani Allah’ın bir emri. Mesele hassasiyete haiz. Hayatının kırk elli yılını bu işe vermiş olan ilahiyatçının açıklamalarına, bir ressam itiraz ediyor. Bir siyasetçi ya da fizik profesörü, ilahiyat profesörüne Kur’an-ı anlayamadığını söylüyor. Sinirler geriliyor, tansiyon yükseliyor. Bir süre sonra bilim adamları birbirlerini aşağılamaya başlıyor, hakaretler ediyorlar.

 

   Tam bir kör dövüşü. Aydınlar aydınlatamıyorlar. Kafalar karışıyor, milyonlarca seyirci bunalıyor. Bilinçler saptırılıyor. Kim bilir belki de istenilen budur. Eğer öyleyse maksat hâsıl oluyor.

 

   Bu tür programları da, program yapımcılarını da, bu programlara malzeme olan zevatı da kınıyorum. Benim kınamamın bir faydası olmayacağını biliyorum ama umuyorum ki kınayan insanların sayısı artarda,  bu abuk sabuk programlar reyting rekorları kıramaz.

 

    “ Bakkallarla gen bilimciler tartışıyor. Yüzyıla damgasını vuran genetik masaya yatırılıyor. –GENLERİN DİZİNİMİNE ETKİ EDEN DİNAMİKLER- Aman kaçırmayın. Yılın komedisi bu akşam …… TV Ekranlarında..

 

      Gam ve telaş sizlerden uzak olsun efendim.

      Huzur bulun, hayırla kalın.

 

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: