• resmi ilanlar
M. Cengiz Poyraz [email protected]

KÖR KAZMA

03.09.2013 00:32:36

 

     Üstat Dursun GÜRLEK’in  “Çınaraltı kitap sohbetleri” kitabını okurken karşılaştığım bu yazısı İstanbul’un tarihine şehirleşme adına nasıl kastedildiğini, bir şehrin ve tarihinin nasıl sakat bırakıldığını çok manidar bir şekilde anlatıyor.

      Kıssadan hisse çıkar da belki bize de bir faydası olur umuduyla kısmen kısaltarak aktarayım istedim.

     “ Ülkemizde tarihi eserlere karşı işlenen cinayetlerin iki sebebi vardır: İhanet ve gaflet.

      Eğer yıkılan camilerin, yıkan canilerin, Sökülen kitabelerin, söken rezillerin, kırılan mezar taşlarının, kıran canavarların tarihi ciddi bir şekilde ele alınsaydı, “Bir cinayetin anatomisi” olanca dramıyla karşımıza çıkar ve bizler bir kere daha saçımızı başımızı yolardık.

      Merhume Münevver AYAŞLI ‘nın  dediği gibi, güzel İstanbul’un çirkin tahripçilerini deprem, yangın ve belediye başkanları olarak görüyoruz. Hadi diyelim ki deprem ve yangın karşısında insanoğlu acizdir ve yapacağı fazla bir şey yoktur.

      Peki ama  medenileşme adına den’ileşen, belediye başkanlarının, özellikle otuzlu kırklı yıllarda işledikleri cinayetleri sineye nasıl çekeceğiz?  Yol genişletmek bahanesiyle bu güzel şehrin tarihi dokusunu mahveden belediye bakanlarının başında Opr. Dr. Cemil Topuzlu  Paşa gelmektedir.

      Onun yıkmaya teşebbüs ettiği Feyzullah Efendi Medresesi (Millet Kütüphanesi) Cemil Topuzlu’nun topuzundan Fransız büyükelçisinin karısı Madam Bombart sayesinde kurtuluyor.

      Medresenin yıkımına başlandığı sırada tevafuk en buradan geçen Madam derhal Sultan Reşat’ın huzuruna çıkarak Yapılan işin yanlış olduğunu, böyle bir mimari şaheseri yıkmanın cinayet olacağını yana yıkıla anlatıyor ve bir ferman çıkarttırarak yıkımı durduruyor.

     Daha sonra da  “İstanbul Muhipler cemiyeti”ni kuruyor, böyle tarihi eserlerin ihyası ve imarı için büyük bir faaliyetin başlamasına ön ayak oluyor.

      Gafleti ve tezadı görüyor musunuz?  Kendi insanımız kendi tarihi eserlerini yok etmek için eline kazmayı alıyor, bir yabancı buna engel oluyor.

      Ünlü şairimiz Yahya kemal “Aziz İstanbul” unda kör kazmanın bir zamanlar işlediği cinayetler serisini hayıflanarak anlatır ve yenilik adına gerçekleştirilen yıkım hareketlerini birer, birer gözler önüne serer.

      Ne gariptir ki o da yabancı mimarların bile, hem de isimlerini vererek dünya cenneti diye vasıflandırılan İstanbul’un tarihi dokusunu bizden daha çok takdir ettiklerini ve korumaya çalıştıklarını dile getirir. (Kendilerini Yahya Kemal’den daha aydın sanarak “MİMARLAR KENDİLERİNİ SANAT TARİHÇİSİ SANIYOR” diyen gafillere ithaf olunur.)

     Yahya Kemal  şöyle devam eder.  “Şimdiye kadar belediye başkanı cemil paşa gibi medeni olanlarımız bir yol açmak için Mimar Sinan’ın bir eserini kör kazma ile kökünden yıkar, bir iş yaptığını sanırdı. Eğer bir itirazla karşılaşırsa halkın taassubundan şikayet ederdi.

      Unutulmamalıdır ki ruh dünyalarını imar etmeyenlerin, içinde yaşadıkları mekânları mamur hale getirmeleri mümkün değildir. Rezil olmamak için Aziz olmak gerekir.”

      Takdir edersiniz ki yukarıda zikredilen sorun İstanbul’la sınırlı değil. Bugün bütün Anadolu’da şehir ya da kasabalarda eli kör kazmalı sözde uygarlığa ve insanların geleceğine hizmet ettiğini sanan Cemil paşalar var.

      Ve tabii onların karşında dur diyecek “İstanbul Muhipler cemiyeti” gibi tarih sevdalısı cemiyetlere, en azından Madam Bombart gibi yıkımların karşısında feveran edebilen, elini ve ekmeğini taşın altına sokmada tereddüt etmeyen, sanattan anlayan sanat tarihine birtakım sanat tarihçilerinden daha aşina yerli mimarlarımızın yanında olacak, tarihine saygılı insanlara ihtiyaç var.

       Yoksa eskisini yıkalım daha uygun bir yere daha sağlamını betondan bire bir yapalım diyebilenler ve onların çakma aydın destekçileri bu ülkenin tarihi değerlerini tahta kurdu gibi içten içe yiyip bitirecektir.

      Gam ve telaş sizlerden uzak olsun efendim.

      Huzur bulun, hayırla kalın.

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: