• resmi ilanlar
M. Cengiz Poyraz [email protected]

ANNEANNEM DEN MASALLAR KARA KEDİ (II)

24.09.2013 00:54:41

     Ertesi gün kedi gidince kız bu kedi prens bu odada ne saklıyor acaba diye iyice meraklanmış. Sonunda o da ablası gibi dayanamayıp odayı açmış ve merak edip parmağını o ocakta kaynayan şeye batırıvermiş. O sıvı parmağının ucunda donuverince o da bir bıçakla bu şeyden kurtulmaya çalışmış ama muvaffak olamamış.

     Kız parmağının ucuna donup kalan bu şeyi kedi görüp de odaya girdiğini anlamasın diye parmağını iyice sarmış. Akşam kedi gelince kızın parmağını görüp Eline ne oldu diye sormuş o da  ablası gibi bıçak kesti demiş. Kedi vah, vah yaranı bir göreyim de ilaç sürelim demiş.

     Kız önemli bir şey değil, geçer efendim demişse de, kedi ısrar edip sargısını açtırmış Parmağı görünce de “demek sözümü dinlemeyip odaya girdin” ha diyerek kızı tutup mahzene indirmiş ve ablasının yanına kuyuya atıvermiş.

    İki kızını da dağda kaybeden, hatta sonuncusunu kara kedi götürürken gören oduncu kızlarımı dağda canavara kaptırdım diye çok üzüldüğünden, artık dağa kendi gidiyor, küçük kızını da kaybetmekten korktuğu için yanına almıyormuş.

    Ama küçük kız hem çok zeki, hem de çok cesaretliymiş. Ablalarının akıbetini merek ediyor illa babası ile dağa gelmek istiyormuş. Neticede oduncu kızının ısrarlarına dayanamayıp bir sabah onu da yanına alarak dağa gitmiş.  Akşama doğru odunlarını hazır edip sırtlarına vuran baba kız köye doğru yola çıkmışlar.

   Tabii yolun malum yerinde kedi ortaya çıkıp usulca arkasından kıza yanaşmış ve yüküne abanmış. Kız yükü çekemez olunca babasına baba yüküm çok ağırlaştı taşıyamıyorum diye seslenmiş. Babası aman kızım yarısını bırak ama çok dikkat et.  Canavar buralarda bir yerde ablalarını alıp götürmüştü demiş.

     Kızcağız bir yandan peki baba derken, biryandan da yükünü sırtından indirmiş ki kedi onu da daha ne olduğunu anlamadan kaptığı gibi yine o Becena dağın başına götürüp sarayına sokuvermiş.  Kedi prens bu en küçük kardeşe de ablalarına söylediklerini söyleyip o yasak odaya girmemesini tembihleyerek anahtarları vermiş ve çıkıp gitmiş.

     Ertesi sabah kız sarayı gezmeye başlamış bütün odaları gezip görmüş ama ille de o yasak oda. Sonunda o odada ablalarım olabilir diyerek kapısını açmış ama oda da ocakta kaynayan garip bir sıvıdan başka şey yokmuş.

    Küçük kız ablalarından çok zeki ve kurnazmış o hemen parmağını kazana sokuvermemiş. Bir çomak parçası alarak kazana sokmuş ve o sıvının hemen donuverdiğini görmüş. Sonra da ablalarının bu tuzağa düştüklerini ve kedi tarafından cezalandırıldıklarını anlamış. Belki de kedi onları öldürmemiş hapsetmiştir diyerek sarayın alt katlarını araştırmaya başlamış.

    Hem mahzendeki odaları arıyor hem de ablaların sesleniyormuş. Bir ara derinden derine bir ses duymuş sesin geldiği tarafa gidince yerdeki kapağı görmüş sesler o kapağın altından geliyormuş. Hemen açmış. Birde ne görsün ablaları o kuyunun dibinde duruyor.

Ablaları başlarına gelenleri anlatmışlar. O da bana biraz müsaade edin dişinizi bir kaç gün daha sıkın sizi kurtaracağım diyerek kapağı kapatıp yukarıya çıkmış.

    Bir bıçak alıp parmağını azıcık kesmiş ve bir bez parçasıyla sarmış. Akşam kedi gelip kızın parmağını görünce sormuş “yasak odaya girmedin değil mi? ” Kız “hayır efendim girmedim.“ demiş. Kedi “peki parmağına ne oldu? Sarmışsın”  Kız kestim efendim demiş.

   Kedi de aç bakalım yaranı bende bir göreyim diyerek sargıları çözmüş. Bir de bakmış ki kızın parmağı sahiden kesik Bu durumda kedi çok memnun olarak hemen kızın parmağını ilaçlayıp yeniden sarmış

    Böylece birkaç gün geçmiş, kedinin kıza olan güveni iyice pekişmiş ve kıza benimle evlenir eşim olurmusun diye sormuş. O da bana bir iki gün izin ver düşünüp sana haber vereyim demiş

    Ertesi gün kedi gidince kız hemen mahzene inerek kuyuyu açmış ve bir ip sarkıtarak ablalarını o kuyudan çıkarmış. Sonrada onları bir odaya saklamış. Akşam kedi gelince de prensim demiş ben düşündüm taşındım ve sizinle evlenmeye karar verdim ama bir şartım var. Aksi halde benim mutlu olabilmem mümkün değil.

    Kedi “şartını söyle” demiş. Kız da “biliyorum benim ablalarımı da sen kaçırdın onlara ne oldu söyle. Eğer öldürmüşsen ben ablalarımı öldüren biriyle evlenemem. Beni de öldür. Yok, eğer yaşıyorlarsa bana onları göster. Bunun üzerine kedi “onlar bana senin gibi sadakat göstermeyip yasak odaya girdiler bende onları bir kuyuya hapsettim yaşıyorlar “demiş.

    Kız onları görmeden yaşadıklarına inanamam bana onları göster diye ısrar etmiş. Kedi gel benimle diyerek kızı alıp mahzene indirmiş. Kuyunun başına getirip işte bu kuyunun içindeler demiş.  Kız benim gücüm yetmez kapağı açıver demiş. Kedi prens kuyunun başına gelip tam kapağı açmış ki kız kediyi arkasından iterek kuyuya düşürmüş ve kapağı da kapatıvermiş

    Kedi kuyunun içinden “Çıkar beni burudan ne istersen vereceğim diye bağıradursun kız hemen koşup ablalarına olan biteni anlatmış. Hep birlikte aşağıya inip kuyunun kapağını kilitlemişler,  böylece kediden ebediyen kurtulmuşlar.  Daha sonra doğruca köylerine gidip bütün bu olup bitenleri babalarına anlatmışlar.

    Kızlarına kavuşan adamın mutluluğuna diyecek yokmuş. Ertesi gün bulabildikleri kadar at katır ve eşek ile doğruca o dağ başındaki saraya gelmiş yükte hafif pahada ağır ne varsa hayvanlara yükleyip evlerine getirmişler. O günden sonrada zengin olup rahat bir hayat yaşamışlar.

    Onlar ermiş murtlarına biz çıkalım kerevetine

    Gam ve telaş sizlerden uzak olsun efendim.

    Huzur bulun, hayırla kalın.

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: