İNTERNET VE DEMOKRASİ

25.02.2014 10:07:53

Bilgisayar hayatımıza girdiğinde henüz hazır değildik. O sıralarda bizim bilgisayara pek ihtiyacımız yoktu, ama onun bize ihtiyacı vardı. Kendine Pazar arıyordu. Bizi buldu. Zorlada olsa siyah beyaz monitörleri İngilizce yazılımı ile hayatımıza girdi.

Ikına sıkına kendimizi ona uydurmaya, bu zoraki nimeti benimseyip ondan faydalanabilmenin yollarını bulmaya çalıştık. Aradan yıllar geçtikçe o kendini geliştirdi. Bizde arkasında düşe kalka güya geliştik.

Sıra dünya ile entegre olmaya gelmişti. İnternetle tanıştık, ama ne tanışma. Aslında tanışma değil yıldırım aşkı. Hiç önünü sonunu düşünmeden bastık nikâhı. Kendimize eş eyledik. Artık çoluk çocuk gece gündüz beraberdik. Hayatımızı sosyal sitelerde ser sebil edip cümle âlemin görüşüne ve beğenisine arz eyledik.

Fark edilmek ve beğenilmek egomuz öyle karşı konulmazdı ki sanal âlemin sahte dostluklarına karşı en küçük bir şüpheye düşmeden sırlar, servetler, hatta iffetler ekran üzerinden mahiyeti bilinmeyen sahte dostlara servis edildi. Hayatlar kararıyor, hayaller yıkılıyor ama ders almıyorduk.

Eşler internet üzerinden aldatıldı, nice yuvalar yıkıldı. Küçük yaştaki çocuklar kandırılıp seks tacirlerinin ağına düştü. İnanılmaz bir bilgi kirliliği oluştu. Sapla saman birbirine karıştı.

Birileri bu gidişin iyi bir gidiş olmadığını fark edip sızlanmaya başlayınca, bu sitemden faydalananlar onun hayata olan katkılarından, iyi kullanılırsa hayatı nasıl kolaylaştırıp, kalitesini nasıl artıracağından dem vurarak savunmaya giriştiler.

Ama internet keçiboynuzu gibiydi. Bir damla bal için bir araba odunu kemirmek zorunda kalıyorduk.

Sonra internet provokatörlüğe soyundu. Kısa bir sürede sosyal siteler üzerinden toplum örgütlenebiliyor, topluca isyana taraftar toplanabiliyordu. Sağcısı solcusu, demokratı anti demokratı, Dincisi ateisti, idarecisi eylemcisi herkes önce internet üzerinde, sonrada sokakta karşı karşıya gelmeye başladı.

İnternet toplum huzuru için artık bir tehdit oluşturmaya başlamıştı ve buna bir dur deme zamanı gelmişti. Hükümet sosyal siteleri kısmen zapturapt altına alabilmek için yasal düzenleme yaparak kanunlaştırdı.

Ama o da ne; Resmi ve sivil muhalefet feryat figan bu düzenlemeye karşı. Yapılanları Antidemokratik olarak görüyor ve karşı çıkıyor.

Bu ülkenin sahici aydınları oturup şu demokrasi denilen kavramının yeniden bir tanımını yapmalılar. Sınırlarını belirleyip demokrasiyi bir delidumrul fermanı olmaktan kurtarmalılar.

Belki o zaman orta oyununa dönen hükümet ve muhalefet ilişkileri bir nebze de olsa düzene girer. Halk da zoraki oyunun seyircisi olmaktan kurtulup kimin safında olması gerektiğine dair doğru kararı verebilir.

Toplumun ortak menfaatleri söz konusu olunca siyasi ikbal kaygıları rafa kaldırılarak ortak kararlar alınabilir.

Halk siyasi tarafını belirlerken Partilerin toplumun ortak çıkarları konusunda ortaya koyabildikleri fedakarlığı ve dirayeti dikkate almalıdır.

Eğer internet illa kullanılacaksa, toplumu ortak müştereklerde buluşturabilmek, yarınlarımızı şerrin ipoteği altına girmekten kurtarmak için kullanılmalıdır.

Gam ve telaş sizlerden uzak olsun efendim.

Huzur bulun, hayırla kalın.