• resmi ilanlar
M. Cengiz Poyraz [email protected]

TOLUMSAL BARIŞ İSTİYOR MUSUNUZ?

25.03.2014 00:00:01

    

   Kendinize bazı sorular sorun. Ailenizle ilişkileriniz ne âlemde? Darıldığınız ve asla barışmayı düşünmediğiniz kişi kim. Sizi sevgiden mahrum bırakan şey ne. Neyi paylaşamıyorsunuz?

   Eski alışkanlıklarınızı bırakın. Hayatı kendinize yük etmeyin. Nefret duygusu sizi sürekli kemiren bir virüs gibidir. Ondan kurtulun. Aksi halde asla kalbinizle ya da biyolojik bedeninizle bir bütünlüğe sahip olamazsınız. Bedeninize iyi davranın. Ruh ve beden sağlığınızı koruyun.

   Ailenizle ilişkileriniz nasıl? Eşinizle ne gibi sorunlar yaşıyorsunuz? Daha da önemlisi sizin kendinizle olan ilişkiniz ne durumda?  Kendi başınızayken gülümseyebiliyorsunuz?

   Kendinizle, ailenizle ve çevrenizle ilişkilerinizi uyum içinde ve hoşgörüyle yürütemediğiniz sürece, insanlar arasında da birlik olmayacaktır.

   Toplumsal birliğin önündeki en büyük engel budur. Uluslar arası, ırklar arası, dinler arası, mezhepler arası anlaşmazlıklara çözüm aramadan önce Kendinizle ve çevrenizle olan sorunlarınızı çözün.

   Aksi taktirde daha çoook  boşu boşuna bekler durursunuz.

   Bildiğiniz doğruları başkalarına nasıl anlatabileceğinizi, onların hayat akışını nasıl etkileyebileceğinizi bilmek ister misiniz?

   Pozitif enerjinizi, ışığınızı başkalarına zorla yükleyemezsiniz. Bunu konuşarak da yapamazsınız. Yapmanız gereken şey sadece onların arsında bulunmak ve ışık olmaktır!

   Bunu sohbet ederek, vaaz vererek değil, daha önce onların karanlıkta göremedikleri şeyleri bizzat görmelerini sağlayarak yaparsınız.

   Bildiklerinizi çevrenizdekilere kendiniz yaşarak gösterin. Karanlığı aydınlatmanın tek yolu budur. Bu metot Peygamberlerin metodudur. 

   Bunu yaptığınızda çevrenizdeki canlı ya da cansız her şeyi pozitif bir enerji kuşağı saracak ve manevi bir yükseliş sağlanmış olacaktır.

   Çevresel ve toplumsal barışı bozan en önemli etkenlerden biri de korkularımızdır. Korku çevremizdeki şeyleri tehdit olarak algılamamıza ve onlarla çatışmamıza sebep olur.

   Allah’ın sevgisini kaybetme korkusunun dışındaki bütün korkularınızdan kurtulun. Korku insanın dünya sınavı için yaratılmış, baş etmek zorunda olduğumuz sanal bir duygudur.

   Korkunun ne olduğunu anlayabilen, Korkunun mahiyetini derinlemesine idrak edebilen insan, kendisiyle ilgili çok önemli bir sorunu halletmiş demektir.

   Korku doğrudan zihinde başlamaz, karın boşluğunda başlar. Korktuğunuzda “içime bir korku düştü” dediğinizi ve karnınızın katılaştığını, elinizi gayri ihtiyari karnınıza götürüp bastırdığınızı hatırlayın. Korku karın bölgesinde başlayıp zihne yönelir.

   Eğer oraya ulaşırsa düşüncelerinizi yöneterek zihninizi felce uğratır ve sizi ele geçirir.

   Onu başladığı yerde durdurun. Karın boşluğundan zihninize çıkmaya çalışan korkunun önünü kesebilirsiniz.

   Yüce Allah’ın “Onlar Allah’tan başkasından korkmazlar”  dediğini unutmayın. Allah’ın sözüne inanın.  Şu sanal âlemde O’nun sevgisini kaybetmekten gayrı korkacak hiçbir şey yoktur. Bunu devamlı kendinize telkin edin. Zaten korktuğunuz şeylerin çoğu başınıza gelmez.

   Sevin; sınırsız ve koşulsuz olarak sevin. Her şeye, her kese, muhabbetle bakın. Oyunda üstlendiği rolü yüzünden oyunculardan nefret edilmez.

   Onlar perde kapandığında hepside aynı amacın parçaları olarak birbirlerinin arkadaşıdırlar. İşte kader arkadaşlığı denilen şey budur.  Yan yana veya karşı, karşıya olmak bu durumu değiştirmez.

   Sevginin kaynağı Allah’tır, dolayısıyla sevgi ışıktır. Karanlıklardan uzak durun. Işığınız, Yani sevginiz bol olsun.

   Gam ve telaş sizlerden uzak olsun efendim.

   Huzur bulun, hayırla kalın.

 

 

 

İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: