HIRS AZGINLARI
08.10.2008 00:22:34
Sayın Okurlar;
Zaman zaman bu köşeden, hırs, şiddet,
hiddet ve azgınlık gibi konulardan bahisle bazı yazılar yazdım.
Bugünde hırs azgınlarından biraz daha bahsetmek istiyorum. Çünkü
günümüzde hırs azgınlığı biraz daha alevlendi.
Lokman
Hekime sormuşlar’’edebi kimden
öğrendin?’’demişler. O da cevaben
’’edepsizlerden’’ demiş.
Devamla’’onların işlerinden hangisi bana hoş
görünmediyse, ben onu yapmaktan sakındım,diyerek sözlerini
tamamlamış.
Gerçektende insanlar, kötü işlerden dolayı
kendisini ayıplar ve muaheze ederse, hiç kimse onu artık ayıplayamaz.
Yaşantımızda çok ilginç örneklerle karşılaşıyoruz. Örneğin,
bazılarına bakıyoruz’’ konuşmuyor, bağırıyor. Bakıyor,
okumuyor. Yani okur değil bakar. Uyumuş gibi duruyor, uyumuyor,
şeytanlıklar düşünüyor. Bir yerde de laf ettiğini zannediyor ama tümü
zırva’’selamlarına gelince mis gibi değil tam aksine is
gibi. Yani, yüzlerinden hırs azgınlıkları adeta okunuyor. Bütün
meseleleri, ortalığı birbirine katmak, bulandırmak, karıştırmak
velhasıl bulanık suda balık avlamak. İşine gelince sinek gibi
vızılayıp, bende varım diyor. Aslında bunların yaşarken yerleri boş.
İşin en ilginç ve düşündürücü tarafı da bu tayfa hak ve hukuk
kavramlarını da hiç mi hiç dilinden düşürmüyor.
Hayatta
kirli düşünce ve kirli ellerin parası bunun için yenilmez ve bu hırs
azgınları ölümlerinden sonra dahi lanetle anılırlar. Bir şairimiz,
bakın ne diyor.
Kız, kadın çok oldu gözümden
düşeli
Bunların hiçliğini ben kendiliğinden
öğrendim.
Şimdide kalmadı, nakdin nazarında
değeri
Kirli ellerde görünce paradanda
iğrendim.
Sayın Okurlar;
(Muhterem hanımefendileri, elbette ki tenzih ederim.)
Gerçekten de iyi ve güzel huylu insanların elinden(EBU CEHİL)
karpuzunu yemek, sahtekâr kimsenin elinden tatlı yemekten çok daha
iyidir. Nitekim, kendini âlim zanneden cahilden uzak duran herkes,
doğruyu bulmakta gecikmez. İyileşmesi mümkün olmayan bir yaranın
açılmasını istemiyorsak, gaflete düşenlerden mutlaka uzak durmamız
gerekir. Hırs azgınlarının, her tarafı Reşat Altınıda olsa,
ünvanlarını dünyaya da yaysa, bunlara güzel sözler söylendiği
müddetçe kibirleri ve inadı artacaktır. EDEPSİZLER TAKIMI İÇERİSİNDE,
SÖZÜ DİNLENMEYEN AKILLIYA HAYRET EDİLMEZ. Terbiyesizlikle, adilikle
bilgini yere seren ve bağırmaya devam eden zavallı, hiç bilmez ki
gittikçe çamura daha fazla batıyor. Her inci gelipte çirkefe düşse, o
yine incidir. Ancak, toz ve gübürler yedi kat gök yüzüne çıksa yine
bayağıdır.
Sayın Okurlar;
Bunların örneklerini vermeye kalksak deftere, kitaba sığmaz. Biz de
bu düşüncelerden hareketle elimizden geldiği kadar güzellikler
diyarının insanı olmak için çaba gösteriyoruz. Herkesin, ne dereceye
kadar hatalı hatasız olduğunu, yüce Allah daha iyi bilir. Karga ile
bir kafese konan bülbülün sesi kesiliyorsa buna şaşılmaz. Zavallı
hırs azgınları, dünyanın her yerinde mantar gibi biterler. O halâ,
gayri meşru rızıkların peşindedir. Zavallı hiç bilmez ki ecel de onun
peşindedir. Her keskin dişli kaplana acırsak, koyunlara zulüm etmiş
oluruz. Hırs azgınları, bir kimseyi hünerle halt edemeyince,
cibiliyeti gereği kötülükleri sıralamaya başlayacaktır.
Kendi isteğine göre yürüyen hırs azgınlarının, bütün edep ve
terbiyesi bu nedenle doğruluk yolundan çıkmıştır. Bunlar sadece ve
ancak kendi kaydelerine uymakla iş görebilirler.
Sayın Okurlar;
Değerli okurlarımın ve aziz Türk
Milletinin geçmiş bayramlarını kutlar, sağlıklar, afiyetler ve engin
mutluluklar dilerim.