• resmi ilanlar
Kemal Bilsel Sarısözen [email protected]

YALAN

17.10.2008 00:33:39

   Sayın okurlar;

   Yalan söylemek artık, öyle bir moda haline geldi ki, ağızlarda ?Çengel sakızını çiğnemekten daha kolay oldu.? Nitekim, büyük şehirlerde bazı şarlatanlar, Allah?tan korkmaz, kuldan utanmazlar, mahkeme koridorlarında, yalancı şahitliği dahi meslek haline getirmişler ve bu yolda utanmadan sıkılmadan para kazanabiliyorlar. UTANSA YAPAR MI? Yalan dolan bazılarının içerisine öyle çöreklenmiş ki, söküp atmak mümkün değil. Bunlar için ne belgelerin, ne bilgilerin, ne de kaynakların hiç mi hiç önemi yok. Bunu bu şekilde düşünen, bu şekilde uygulayan, böylece gaflete düşen zavallı, tek ayağının üstüne de yüz yemini bir arada yapar.

   Sayın okurlar;

   Eskiden, yalan söyleyen çocukların ağzına, biber sürerim diye korkuturlardı. Hani bunlar çocuktu, biraz olsun korkarlardı. Şimdi, kazık gibi insan aynı şeyi yapıyor, ne yalandan, ne yalan söylemeden nede bunun bir suç olduğunu da aklının köşesinden zerre kadar geçirmiyor. ?Yüz olmuş işkembe, yüz olmuş kösele.?

   Yalancının başlıca kelimeleri, evvela yemin, hemen arkasından, çalmadım, yapmadım, görmedim, bilmiyorum gibi (tecahül-ü arifane) sanatına yapışma. Yani bildiği halde bilmemezlikten gelme. Türk halk edebiyatın da buna, halk deyimiyle ?Yalandan Eşek olma sanatı denir.?

   Sayın okurlar;

   Bilinmelidir ki her yalancı, ?HAŞA? Allah?a kafa tutan, gel gör ki, insanlardan korkan bir serseridir. Her yaşta, her başta, her branş da bunların bir sürü örneklerini görüyoruz, okuyoruz, izliyoruz. Pek tabi onlardan uzak olanlar Allah?a yakın olurlar. Bu tayfa herkimse ?Düşman başına?.

   Bazı yalancılara da bakıyorsunuz, Tanzimat zamparaları gibi, kelle, kulak yerinde üstünden, başından da maşallah sinek sıyrılıyor, yani jilet gibi. Öyle güzel, öyle şık giyinmiş bu tiplere, güya akılları sıra yalanlarını gösterişle kapatmaya çalışan laf sahtekârları. Allah ıslah etsin.

   Yalancılar, bacaları karartan is gibi, insanların içini de aynen böyle karartırlar. Yalancılıkla kazandıkları paraları ve servetleri, sıkılmadan da helal bir kazançmış gibi harcarlar. Hiç bilmez ki, vicdan azabı en büyük cehennemdir. Zaten, vicdanını bilse, bu yalancı ?VİCDANIN ADALET İÇERİSİNDE EN İYİ BİR VEKİL OLDUĞUNUDA AKLINA GETİRİRDİ.?

   Yalancının terazisinde, işler daima eksik, akıl daima şaşkın olmuştur. Eşek eşekliğinden beri eşek beynine taşımasaydı, berrak gibi akan suyun kadrini bilir, anlar, ayağından evvel o aziz suya başını uzatırdı. Yapmacık sözlerle, taklidi bilgilerle, yalancıların ağlamasına da inanılmaz. Çünkü öz ağlamadan göz ağlamaz. Kanı gıcırtısını, hiç kimse koca yük altındaki öküze getirip de ?Bakın öküz ağlıyor demez.? Yükselmenin alçakçası yalan dolandan geçen ve de zayıfların sırtına basarak yükselmektir. Bu nedenle çabuk yükselenler çabuk şımarmışlardır. Çünkü böyle yükselmelerde doğruluk değil baştan aşağı eğrilik, yalancılık ve yanlışlıklar vardır. ARİFE TARİF NE GEREK. Netice de her yalancı şu soruyu yaşayacaktır. Neydim? Ne oldum? Niçin? Hadi cevabını verelim.

   Cenabı Hak hiçbir kulunu, doğruluktan ve doğrulardan ayırmasın.
İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: