BÖYLE ANNE OLUR MU
22.10.2008 00:22:11
Sayın
okurlar,
İki yaşında terk ettiği oğlu,
Doğan Dişçi?ye 16 yıl sonra, Mersin hastanesi yoğun bakım servisinde
kavuşan annesi Gülçin Erdem, üzerine tiner dökülerek yakılan oğlu
Doğan Dişçi için, yardım ve tedavi maksadıyla toplanan paraları
alıyor ve kayıplara karışıyor.
Sayın
okurlar,
Bu kadın anne? ?Böyle anne
olmaz olsun.? Diyen oğlu Doğan Dişçi de hasta yatağında üzülmeye
devam ediyor.
Efendim; Bu münferit
olaydan sonra, genel görüşlerimi yorumlamak
istiyorum.
Anam anam dediğimiz (HAMAN
ANASI) olursa, kel Fatma?yı da gölgede bırakır. Bizim bildiğimiz
ananın kolları şefkatle yoğrulmuştur. Çocuklar orada derin derin
uyurlar. Annelik duygusu her şeyi görmese bile, analık duygusu olduğu
için gerçek analar kalpleri ile de duyarlar. Bütün başarısızlık ve
felaketlere rağmen, hayata güvenlerini sonuna kadar saklayan
insanlar, iyi bir anne tarafından büyütülmüş olanlardır. Ananın kalbi
çocuğunun okuludur.
Kadınlar bazen
zayıftır ama analar kuvvetlidir. Hiçbir söz ve takı, bir kadını
analık sevgisi kadar güzelleştirememiştir. Gelelim vicdana; vicdan en
rahat yastıktır. En mükemmel adalette vicdandır. Mükemmel bir vicdan
adaletin de en iyi vekilidir. Şurası bir gerçektir ki ahlak cemiyetin
temelidir. (AHLAK KONUŞULMAZ, AHLAK YAŞANIR.) Ahlak insanla beraber
ve onun içinde doğar. Değerli insanlar için, şerefi hak kazanmak, ona
sahip olmaktan daha değerlidir. İşte bunun içindir ki şerefin iki
kanadı vardır. Şerefsizlikten daha sert yatak, daha keskin soğuk ve
daha acı sefalet olur mu? Şefkat öyle bir dildir ki, sağır işitir,
körler de okuyabilirler. Yüksek zekâların karşısında insan ezilir,
iyi davranır, şefkat karşısında ise diz
çökerler.
Sayın
okurlar,
Eskiden bildiğim kadarıyla,
iffetli kızlarımızın, kadınlarımız utancından yüzü kızarırdı. Şimdi
sadece kendini düşünen ancak şartlanmış sokak kadınları şehvet
ateşlerinden kızardıkları için utandık diyorlar. Kadına bak, utanmaya
bak.
Çocuklarını, evini barkını
bırakıp boya küpüne girmiş çıkmış cilalı boyalı palyaço kadın, Allah
korusun gözüyle suyu dahi düğümler. Yine ifade edeyim ki genel bir
tabir olmasına rağmen ?Kadını eri değil, arı zapt eder.? Utanmaz bir
insanın ?erkek veya kadının? yanına yüz tane zaptiye dahi koysan, bu
düşüncenin insanı bir gün gelir, yapacağını yapar. Cenabı Hak,
kimsenin yolunu yolsuza düşürmesin. Aşüfte, şımarık, adi utanmaz bir
kadına (Yez?den nar getirsen, İsfaha?nın elmalarıyla masasını
donatsan, Buhara?nın ipekleri ile perdelerini gersen, ayağına da
Caferi altınını halı gibi sersen böyle bir kadın kızdı mı) senden
kötüsü yoktur. Tinerle yakılan zavallı Doğan Dişçi?ye Allah, acil
şifalar versin diyorum.
?Ey
vicdansız ana? çocuğu doğurmayı bildin, vicdanını niye bilemedin,
göremedin?
Efendim gafletin içinde
bulunanları yalnız başına bırakmak beklide en isabetli ve doğru
yoldur.