• resmi ilanlar
Kemal Bilsel Sarısözen [email protected]

DOKUNULMAZLIK EMEKLİLİK VE MİLLETVEKİLLİĞİ

16.01.2009 00:31:16

   Sayın Okurlar;

   Her mesleğin kendi dalında, bir güzelliği bir hizmet anlayışı az veya çok zahmetleri vardır. İnsanların, her meslekten kişilere de ihtiyacı olacaktır. Önemli olan, bu hizmeti mesleğine en faydalı, en verimli şekilde yerine getirebilme meselesidir.

   Sayın Okurlar;

   Ben mesleğimde uzun yıllar çalıştım. Bu sürede üst kademede yöneticilik görevlerimde oldu. Ancak, hayatımda dokunulmazlığım olmadı. NASIL OLSUN? Dokunulmazlığın kimlere, ne şekilde verileceğini ilgili yasa açıklamış. İşte sayın milletvekillerimiz. Bildiğim kadarıyla bir dönemde emeklilik hakkı, öte yandan, milletvekili kaldığı müddetçe dokunulmazlık hakları. Bu anlamak gerçekten zor.

   Sayın Okurlar;

   İnsan dokunulmazlığı neden alır? İnsan her yerde insandır. Suç her yerde suçtur. Bunların hepsi hak ve hukuk kapsamında adalet teşkilatında çözülür. Bu tür ayrıcalıklar, inanın insan oğlu için hiç iyi değil. Yani, bu ayrımcılık bana göre hakkı, hukuku bir başka anlamda insan eşitliğini fevkalede zedeliyor.

   Devlet memurları yasasında emeklilik yaşı yirmi beş yıldır. Sayın milletvekilleri bu kadar kısa bir zamanda neden emekli oluyor? Bunun neresinde, akla, mantığa bir uygunluk varsa söyleyin bizde öğrenelim. Örneğin, suçun içeriği ne olursa olsun, suçu işle ’’ondan sonra dokunulmazlığım var de. Nasıl oluyor?’’ Bunun neresi adalet, neresi hak, neresi hukuk ve neresi eşitlik.

   Sayın Okurlar;

   Öze gelelim öze. Adalet kahinatın ruhudur. Dünyamızda ki bütün ülkeler, kılıçla, topla, tüfekle anılır ama, adaletle korunur. Dolayısıyla, adaletin her hakim olduğu yerde, zaten silaha da yer yoktur. Dünyada adaletin kuvvetli olduğu kadar, her kuvvetinde adaletli olması gerekiyor. Adalet kavramı, halkın bir nevi gıdası olmuştur. Allah insanları, hak ve adaletli yönleri ile sever. (Kuran-ı Kerim) Haklı düşüncelerin sayfasına KAFİYE yazılmaz. Nitekim, saadetin, adaletin düzeni için KAFİYE, bizzat insanın kendisidir. Aklın gözünü, aklın yolunu kazalar örtmezse, tuzaklar insana havadan dahi görünür. Ben akıllı, sen akıllı adaletli, ölçülü olduğumuz müddetçe BEYAZLA SİYAH ARASINDA NİYE İHTİLAF OLSUN Kİ? Yine bilinmelidir ki, asalet, adalet, zühd, takva ve edep insanlar içindir. Her nasılsa, yanlışları biliyoruz ama düzeltilmesini çok az düşünüyoruz. Gerçekten de, en büyük yanlış, yanlışlıkların farkında olmamaktır. İŞTE GAFLETTE BURADA. İyi bir vicdan, en rahat yastıktır. Bu nedenle, en mükemmel adalette vicdandır. Çünkü vicdan, adaletin en iyi, en güzel vekilidir. Yine bilinmelidir ki, demokraside (kusurlarının kusurlarını) yine demokrasi telafi eder. Kötülüklerin, ilki ve en büyüğü, haksızlıkların, bir zaman cezasız kalmasının sonucudur. Kısaca, zaferin temeli adalettir. Netice itibariyle, YANLIŞ BİLGİ, YANLIŞ AKIL, ADALETSİZLİK YANİ HAK VE HUKUKA SAYGISIZLIK BALIKTAN EVVEL KOKAR. Allah kimseyi adaletten mahrum etmesin.

   Bir insan hakkın ve hukukun insanıysa, o insanın zaten kendisi bir kanundur. BAŞKA ŞEYLERE NİYE İHTİYAÇ DUYSUN Kİ?
İlk yorum yapan siz olun!
 1250 karakter yazabilirsiniz

Yazarın son yazıları

Yazarın TÜM YAZILARI

Tabaklar Mah. Cumhuriyet Cad. İnci İş Merkezi No: 32 / 32 Bolu   Tel:   Faks: