KENDİNİ VE KENDİ KÜLTÜRÜNÜ BİLMEYEN
13.02.2009 00:32:58
(Batı
Özentileri)
Sayın okurlar;
Türk tarihinin
?kültür ve sanat bölümüne girerseniz, Türk milletini yüksek bir
kültür ve sanat alanının dünya kültür ve sanat alanında rengini
değiştirecek kadar zengin ve engin olduğunu görürüz. Sanat
eserlerimizin ince tekniği, muhteşem görüntüsü el emeği ve göz
nuruyla ortaya çıkışı bugün, gerçek sanatçılar, bilim adamları
tarafından da takdirle anılmaktadır. Ben, bugün bu köşemden kültür ve
sanat hayatımızın beni ilgilendiren müzik bölümüne
değineceğim.
Sayın okurlar;
Batıda toplam
12 ses yer alırken Türk müzik sisteminde 29 ses yer alır. Bu seslere
Koma SESLERİ DE İLAVE edersek Dilek de sol anahtarına göre 261 ses
oluşur. Şimdi bunların teknik özelliklerini bir yana bırakalım.
Buralara girersek ders amaçlı olur. Ben yazımda kendini tanımayan,
tarihini kültürünü unutup kendisini şeklen batıya tapulayan böylece
batının bilinçsiz özentilerine dayanarak genel bir yorum yapacağım.
Benim her zaman dediğim gibi özerlerle işim
olmaz.
Sayın
okurlar;
Geçen yazımda ?Kendisinden haberi yok, il-min
ucundan dem vuruyor demiştim. Yani kendisini evini tanımaktan aciz
insan, gök ilminden bahsetmeye çalışırsa buna sadece gülünür ve
geçilir. Kendisini bilmek mevzuunda Gayb-i Savullah bakın şu
dörtlüğü söylüyor.
İkiliğin
bilmeyen
Hakkı canda bulmayan
Gaybi
kendin bilmeyen
Rabbin bilesi
değil.
Sayın
okurlar;
Özüne umaç ova bilmiyor ama özgeye has, erişte
kesmesinden ne güzel bahsediyor. Hiç bilmeyiz ki özünü bilen Hakkı da
bilir. Bu tür şekilci özenti bozuntularını dikkat ederseniz
BİLGİ-BELGE-KAYNAK VE BECERİLERİ yoktur ama ortaya çıktıklarında,
sadece arza endam ederler ya da otuz santimlik eteğiyle, oklu kirpi
saçlarıyla sırıtır dururlar. Yaptıkları şey çoğu kez müzik değildir.
Tek kelimeyle gürültüdür. Çaldığı enstrümanı aklınca, uluslar
sosyetesinden seçer, bağlamaya eşkıya çalgısı derken zavallı
bilmediğini bilmediği için enstrümanını akort etmekten aciz kalır.
Bunlar sadece ve çoğu zamanlarda bir gösterişin ve özentinin
insanıdır. Zaman zaman kullandığı kelimeleri dahi tartmaz bildiğini
zanneder. Ancak rezil rüsva olur gider. Unutmayalım ki müzik
tertipli, düzenli seslerin ruhlara aksetmesi sanatıdır. Bu ses hangi
milletin olursa olsun duygulara hitap ediyorsa ve bilimsellikle
ortaya çıkıyorsa, elbette ki müzik kaliteli
sayılmalıdır.
Sayın okurlar
Bu tayfa yani ÇİĞ SESLER kısaca aklını beynini
sanatını düşünemediği için veya bilmediği için karga sesini kamufle
eder, sahte makyajları dökülünce, tuzlaya düşen eşek gibi çamura
saplanır kalırlar. Çırpındıkça daha da
batarlar.
Sayın
okurlar
Kültürel değerlerimiz birden gelmemiştir. Bu
değerler bizlere işlevsel anlamda yol gösterirler. Geleneksel alt
yapı mutlaka sağlam olacaktır. Bu değerler kültür emperyalizmine
bağlı kalarak gidiyorsa zedelenir ve neticede yara alır. Bazı aracı
kültürsüz ajanlar bu güzel değerleri istismara çalışır, çoğu zamanda
muvaffak olurlar.?eşbihte hata olmazsa kendine iyi bak? sözünden
ziyade ?hoşça kal? daha güzel değil mi?(sen ona kendini iyi bak
desende demesende zaten o kendine göre
yürüyecektir.
Sayın
okurlar
Bu kültür, bu edebiyat, bu tarih, bu musiki bu
sanatlar nesillere iyi aktarılmış olsaydı sağlam ve ayakta
durabilmesi sağlansaydı zaten nahoş hadiselere yer verilmezdi.