BAŞARILI OLUP OLMAMAYI, KİŞİ EVVELA KENDİNDİSİNDE ARAMALIDIR
06.05.2009 00:47:21
Sayın
okurlar;
Siyasetinde, ticaretinde,
sanayisinde, eğitiminde, velhasıl birçok konuyu, zamanında görememiş,
anlayamamış veya boşlamış insanlar, her nasıl oluyorsa, sonradan
bülbül kesiliyorlar. BU AKIL, BU FİKİR O ZAMANLAR NEREDEYDİ?
Örneğin;?seçilememiş, koltuğu kaptırmış, daha sonra da şöyleymiş de
böyleymiş?
Sayın
okurlar;
Hesabı temiz olanların, yüzleri
ak olur. Hiçbir düşüncenin, hiçbir hesabın, büyüğü- küçüğü olmaz.
Yaşamak, başarmak ciddi, disiplinli dolayısıyla bütün bunlar, akıllı
adamların işidir. İNSAN OLARAK ÇOĞU KEZ, HANGİ YAŞTA VE BAŞTA OLURSA
OLSUN AZ MI HATA YAPTIK? Akıllı öyle yapmıyor. Akıllı meselenin
başını değil, sonunu görüyor. Yani, fırsatları kullanmayacağız,
zamanı, mekânı tam anlamıyla değerlendirmeyeceğiz, yanlış insanları,
arızaları zamanında tespit etmeyeceğiz, ondan sonra da mangalda kül
bırakmayacağız. Hesapsız ve düzensiz insanoğlu hangi işe kalkmış da
kârlı çıkmış? Hesapsız kasap, ya bıçak kırar, ya masat. Bu işler ne
yazık ki böyledir. Bu nedenle her kişinin noksanlığı, yüz karası ne
yazık ki yine kendisinde kalıyor. Bunun içindir ki ? HERKESE NUR
GÖRÜNMEZ, CEBEL-İ MUSA?DA? kişi, kişinin halini tanır ama kendisi
neyse maalesef âlemi de öyle sanır.
Sayın okurlar;
Hani bir söz vardır. ?ensesinden
bilirler, hattı gelen mahbûbı (sevgili)? yine bunun içindir ki, arif
olanlar ardından bile oku mektubu, insanoğlunun yaşantısı
göstermiştir ki, akıllı kişiler düştüğü zindana bir daha düşmüyor.
Tedbirli, seviyeli, olgun, her akıllı insan da bildiğim o dur ki,
sözünü akılsıza söyletir. Her akla gelen işlenir, her ağaç
taşlanırsa, sonucuna da katlanılır. Elbette ki, adam gibi adam olan,
AZİZ AKIL, kişiye her zaman sermayedir.
Sayın
okurlar;
Aslında, akıllı düşmandan
korkana kadar, akılsız dosttan korksak daha iyi değil mi? Bir ŞİNİK
çavdarımızla, Baş değirmene gider, bunu öğütmeye kalkışırsak,
değirmencinin bize gülmesi normaldir. Hayatın her devresi de
göstermiştir ki, kuru sıkı ve boş laflarla menzil alınmıyor. Boş
kaşık da ağza uymuyor. Boşuna telaşa, dikine tıraşa ısrar etmenin bir
anlamı var mı?
Bazen de bütün hesaplara
ve müspet düşüncelere rağmen, atılan taş yerini bulmayabilir,
saniyen, ipin iki ucunu da bir araya getiremeyebiliriz. Ancak, burada
çalışma yapılmıştır, emek verilmiştir, düşünülmüştür. Bütün bunlara
rağmen, başarı elde edilememiştir. Bu ayrı bir tecelli, ayrı bir
kaderdir. Olgun ile dalgını birbirine katmayalım. Evvelinde iyi
düşünmeyelim. İyi göremeyen, gördüğünü zanneden, sonunda pişman
olacaktır. Bu nedenle, başarılı ve başarısız konumlarda kişi, evvela
soruyu kendisine soracak. (BENDE HATA VAR MI? YOK MU? ) Bu
araştırılmadan, sorulmadan dışa dönük sorulara geçilmez. İnsanoğlu
bunları zaman zaman yaşıyor. Özetle, göremeyelim, öğrenmeyelim,
yanlış bildiğimizde ısrar edelim, teşhisi yanlış yapalım daha sonra
temize çıkmak için bir sürü laf.
Rahmetli İsmet İnönü ne güzel
söylemiştir. ?Hadi canım sende.?