DOĞRU BİLGİ, DOĞRU BELGE
26.06.2009 00:58:28
Sayın
okurlar;
Günlerdir, Türk kamuoyu adeta
bir belgeye odaklandı. Bir konunun aslı varsa ve bunlar bilgiler ve
belgelerle kanıtlanıyorsa gök kubbede çınlar. Elli tane imam
nikahımız da olsa, resmi nikah olmadıktan sonra hukuken evlilik
müessesi tescil edilmiyor.
Sayın
okurlar;
Bilen bilir, ancak
bilmeyenlerde aslı var sanır. Bir başka gerçekte, bilerek yapanların
aldanmayacağıdır. ?Beni bilen kurt yesin? sözü de günümüzde,
zamanımızda hala geçerliliğini korur. Bir işin aslı, özü bilgiler ve
belgelerle gerçekleşmiyorsa netice de alayını da berbat edeceği
kaçınılmazdır. Ham demirler dövülmez. Kimse, yumruğuyla örsü kırmaya
çalışmasın. NİYE? Bileğini kırar da onun için. İşte bu nedenle bir
işin aslı varsa suretleriyle uğraşmamanın nedeni bunun içindir.
Hazreti Mollayı bilen bilir
de,
Bilmeyenin kim çekecek
kulağını
Şeyh
Galip
Sayın
okurlar;
Havadaki kuşu satamayız. Her
gayrimenkulün sahibi ?TAPUSU İLE KONUŞUR?. Boş laflar, çok laflar bu
nedenle moloz gibidir. İşte olayları görüyoruz. Söylediklerimizi
saklayamayız ama, yeri gelirse söyleriz veya saklamaya devam ederiz.
Akıl ve izan, akılla dost olunca, kötü işe ve kötü sözlere de mani
olur. Alimlerin uykusu her zaman ve daima uyanıklık olmuştur. Cahille
dost olan uyanık kişinin, vay haline. Yanlış bilgi ve belgelerle
tartılanların işi hem eksik, hem de şaşkın olur. Eksik bilgiler de,
eksik belgeler de iyiyi, kötüden ayırma, yani bir başka anlamda
temyiz kabiliyeti yoktur. Elbette ki bu noksanlıklar da o zan ve
düşünceler şimşek olur. Yanlışlarda ısrar edenlerin tamamı hep akıl
eksikliğinden meydana gelmiştir. Bunun içindir ki, şaşı biri iki
görür.