GEÇTİ BOR?UN PAZARI
28.08.2009 00:28:46
Sayın
Okurlar;
Bir meselenin, zamanında
teşhisi ve tedavisi, sonuçlarını da beraberinde getirir. Son
haftalarda, iktidar ile muhalefet arasındaki siyasi polemik ve
tartışmalar zaman zaman hat safhasına geldi. Burada, üzerinde
durulacak asıl önemli konu, bu işler, bu noktalara kadar gelirken,
bilenler veya bilirkişiler, öte yandan bazı söz sahibi siyasiler,
saniyen, yetkileriyle mücehhez, dirayetli kurum ve kuruluşlar acaba
neredelerdi?
Sayın
Okurlar;
Dikkat ederseniz, görürsünüz
ki, Türkiye de sebepler değil, çoğu kez sonuçların tedavisi
yapılıyor. Yani her şey olmuş, bitmiş aradan da uzun bir zaman
geçmiş, atı alanda, Üsküdarı zaten çoktan geçmiş kardeşim. Şimdi
siyaseti, politikayı bir nebze bir köşeye bırakalım. Biz gelelim
?yine? bu mevzudaki
düşüncelerimize.
Geçen günler ele
girmez, geride gelmez. Gözler, zamanında açılmazsa, ömrü yel alır.
Geçene bunu için mazi derler. Geçerde, bazen güler geçer, bazen de
deler geçer. GEÇMİŞ YAĞMURDAN SONRA, KEPENEK ALIP, SIRTA GEÇİRMENİN
NE ANLAMI VAR Kİ? GEÇTİ BÜLBÜL, GEÇTİ GÜL SEN ŞİMDİ İSTER AĞLA İSTER
GÜL. Bir güzel halk deyimimiz daha vardır. Geçerse güzellik çağı,
elbette kırılır uçkurun bağı. Rahmetli Namdar Rahmi Karatay, bu
konuda şu sözü ne güzel söylemiş.
Ne
çıkar, öğrenmişsin, mesahası pi
diye
Geçti Bor?un pazarı sür eşeğini
Niğde?ye
Bir başka şairimiz ( Lütfi de )
şöyle söylüyor.
İhmal İtme, maslahatın
tez biter
Dona kalır, sona kalan
demişler.
Sayın
Okurlar;
Fakirin kârını, sonraya
bırakırsak, ne dün düşünülür, nede yarın. Adama sormazlar mı? (Daha
evvel aklınız nereydi?) İyi doktor hastasına acımaz, bu nedenle
doktora naz, hastaya niyaz yakışmaz. GÖZ İKİ, KULAKTA İKİ, AĞIZ TEK.
NİYE ACABA? Niyesi var mı? Her şey açık. Çok göreceğiz, çok
dinleyeceğiz, az konuşacağız. Yine bilinmelidir ki GÖZ TERAZİ İSE,
AKIL DA MİZANDIR. ?Aşkına eşkin yeter, şahit daha söz istemez derler,
gel gör ki bir eski sözdür. ?Görünen köyde Kılavuz istemez? Görmek
görenedir. Görmek işitmeye benzemez. Meselelerin halli ne sal iledir,
nede mal iledir. Ululuk daima Kemal ile dir. Eğer bu Kemal, sadece
nüfus kâğıdın da kalıyorsa, o zaman zaten yaşarken yeri boştur.
Sonrasına gelindiğinde yapılacak iş, sadece soğan doğramaktır. ?Son
pişmanlık fayda vermez? sözü yıllarca söylenir. Gözler kapanınca,
akıl zindana girer, göz yumup açılıncaya kadarda fırsatın vakti
geçer. Bilerek yapanlar aldanmamışlardır. Bakmakla ve sadece yerinde
çakılıp kalmakla herkes usta olsaydı, her halde kasabın köpeği de
kasabın elinden mesleğini alır kasap olurdu. İş, anlayanda değil, iş
başarandadır.
El Ariftir yoklar senin
bendini
Dağıtırlar tuzağını
fendini
Rahmetli Âşık Veysel?in (
Bilmiyorum ne haldeyim, gidiyorum gündüz gece) dizeleri de zamanında
ne güzel söylenmiş. Bende biliyorum ve inanıyorum ki ?Herkes ayıbıyla
meşgul olursa başkalarının ayıplarını aramaya zaman bulamaz?
bizimkisi, sevgili okurlarımla biraz olsun gündemi ve konuları
paylaşmaktır, hepsi o kadar.